Prof. Dr. İskender Öksüz, Prof. Dr. Altay Tayfun Özcan, Prof. Dr. Mustafa Budak, Taha Akyol ve İbrahim Kiras’ın yer aldığı KARAR jürisi sosyal bilimler alanında 2021’in ‘en iyi’ yayımlarını değerlendirdi. Prof. Dr. İsmail Kara’nın ‘Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklal Marşı’, Prof. Dr. Cemil Aydın’ın ‘İslam Dünyası Fikri’ eserleri 2021’in en iyi kitapları seçildi.
SALİHA SULTAN
Yılın kitaplarında Prof. Dr. İsmail Kara’nın ‘Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklal Marşı’, Prof. Dr. Cemil Aydın’ın ‘İslam Dünyası Fikri’ eserleri öne çıkarken, alanın ilgilileri için 25 kitaplık değerli bir okuma listesi de ortaya çıktı.
İSKENDER ÖKSÜZ: TÜRKİYE SİYASETİNDE DEĞİŞENLER VE DEĞİŞMEYENLER
Biraz tarihi, biraz sayıyı biraz da yayın dilini esnetmek niyetindeyim. Toplum ve bilim alanında ilk üç seçimim siparişe uygun: İlk ‘Kuvvetler Ayrılığı Olmayınca’. Kadim dostum Taha Akyol’un bu kitabı çok partili hayata geçtiğimiz 1946’dan başlayıp Demokrat Parti’nin bittiği 1960’a kadar Türkiye’deki siyaseti anlatıyor. İkincisi, Hakan Paksoy’un ‘Türkiye’nin Rotas’ı, üçüncüsü ise Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün ‘İlahî Hitabın Tefsiri’nin ikinci cildi. İlk ikisini KARAR’daki köşemde tanıtmıştım. Öztürk Hoca’nın muazzam eseri, o yazdıkça benim listemde bulunacak. Yağmur Tunalı’nın ‘İki Gözüm Türkçe’si de mutlaka seçilmeli. Burada zaman şartını çiğniyorum, kitap 2020’de yayımlanmış. Fakat ben, Hazreti İsa’ya edilen ihaneti yeni öğrenen Yeniçeri gibi şimdi ele alıyorum. Dört etti ama beş numaraya üç İngilizce eseri sokuşturmak isterim. Bunları da tek tek köşemde yazdım. Joseph Henrich’in The Secret of Our Success (Başarımızın Sırrı-2017) ve The Weirdest People in the World (Dünyanın En Acayip İnsanları- 2020). Yazar bu ikisinin aslında tek kitap olduğunu söylüyor. Son olarak, insan biliminde devrim yaratacağını düşündüğüm, David Graeber ve David Wengrow’un The Dawn of Everything – A New History of Mankind ‘ı (Herşeyin Şafağı- İnsanlığın Yeni Bir Tarihi- 2021) çalışması da dikkatimi çeken eserlerden.
TAHA AKYOL: BU ESERİ OKUMAYAN OSMANLI AHKÂMI KESMEMELİ
1- Prof. Ahmet Yaşar Ocak, Selçuklu ve esasın Osmanlı dönemi dini itikatlar ve dini kültür tarihi hakkında zamanımızda bir numaralı otoritedir. Bu sahada yayınmış bir çok akademik eseri bulunan Ocak’ın bu sene Alfa’dan iki kitabı yayınlandı: ‘Tasavvuf, Velayet ve Kainatın Görünmez Yöneticileri’ ile ‘Osmanlı İmparatorluğu ve İslam’. Bu son eserinde Osmanlı kimliğini tahlil ettikten sonra dört İslam kimliğini ya da kültürünü anlatıyor: Devlet İslamı ya da siyasallaşmış İslam, Medrese İslamı, Tekke İslamı ve Halk İslamı… Kitapta bürokrasi, medreseler, halk İslam’ının kurallardan ziyade sufi duygularla belirlenen niteliği ve otoritenin yozlaşması konularında birinci elden kaynaklara dayalı olarak bilgi veriliyor. Bu eseri okumayan, Osmanlı hakkında ahkam kesmesin.
2- Hüseyin Çelik’in ‘Ali Suavi ve Dönemi’ (İletişim) kitabını okurken, Çelik’in iyi ki siyaseti bırakıp tekrar üniversiteye döndüğünü düşündüm. Siyasetteki kalite ve standart kaybı, hatta popülizm bayağılığı içinde Hüseyin Çelik zaten barınamazdı. İlk baskısı 1994’ta yayınlan eserin ikinci baskısı bu sene yayınlandı. Siyasetten ‘teberri’ ettikten sonca Çelik araştırmasını genişletmiş, Osmanlı ve İngiliz arşivlerinde yeni belgelere ulaşmış. Kitap Ali Suavi’nin hayat hikayesi olmanın çok ötesinde Tanzimat dönemi fikir ve siyaset tarihimiz üzerine çok değerli bir araştırma. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi halinde İngiltere’ye sığınma düşüncesi gibi birçok bilinmeyen olay yer alıyor kitapta.
3- KARAR’daki köşemde defalarca yazdım. Prof. Kemal Gözler’in ‘Elveda Anayasa’ (Ekin Kitabevi Bursa) okumadan Türkiye’de nasıl bir hükümet istemi olduğunu, nasıl yönetildiğimizi anlamak mümkün değildir. Prof. Gözler’in makalelerinden oluşan kitabın birinci bölümü ‘Elveda kuvvetler ayrılığı, elveda anayasa’ başlığını taşıyor. Zira CB sistemi kuvvetler birliğini amaçlayan bir sistemdir. “Yargı Cumhurbaşkanlığına bağlı hale getirilmektedir.” Bu sebeple, CB sistemine ‘başkanlık sistemi’ denilemez çünkü başkan sisteminde belirleyici özelliği sert kuvvetler ayrılığıdır…
4- Ekmeleddin İhsanoğlu, Fenler Evi, Dârülfünun, Doğan Kitap, İstanbul 2021 Bilim tarihçisi Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘Fenler Evi, Dârülfünun’ (Doğan) kitabının ilk başlığı, ‘Müslüman Dünyasının İlk Modern Üniversitesi’. İslam dünyasının medresenin evrimleşerek üniversiteye dönüşemediğini tespit eden bir ifade… Üniversite fikrinin bizde II. Mahmut döneminde doğduğunu, önemli fakat barışız girişimler olduğunu, Abdülhamit zamanında üniversite ve yüksek okul açma gayretlerinin hızlanmasındaki bir faktörün de misyoner okullarının önünü almak çabası olduğunu bütün ayrıntılarıyla bu kitapta okuyabilirsiniz. 1900’de Darülfünun-ı Şâhâne’nin kurulması “başarılı başlangıç”tır. (s. 131) İstanbul’dan başka, Şam Tıbbiyesi, Selanik, Konya, Bağdat, Beyrut Hukuk mektepleri (fakülte) modern yüksek eğitim kurumlarıydı. Kitap 1933 üniversite reformuyla Darülfünun’un kapatılmasına kadar gelişmeleri anlatıyor.
MUSTAFA BUDAK: BİYOGRAFİ DEĞİL TOPLUMSAL ATALETE YÖNELİK BİR ISTIRAP
1- Cemil Aydın’ın İngilizce yayınlanan, Hasan Aksakal tarafından Türkçeye aktarılan ‘İslam Dünyası Fikri -Küresel Bir Entelektüel Tarih Çalışması’ (Alfa) sanılanın aksine İslam Dünyası (Alem-i İslam) kavramının 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkan modern bir kavram olduğu görüşünü savunuyor. Aydın’ın eseri, Müslüman dayanışması ideali/İslam dünyası fikri ve siyasi krizine dair eleştirel bir katkı sunan önemli bir çalışma.
2- Ahmet Güner Sayar’ın ‘Çekiç İle Örs Arasında Mehmet Akif Ersoy’ (Ötüken) kitabı, yazarın esaslı bir Mehmet Akif biyografisinin olmadığı iddiasından hareketle yazılmıştır. Yazara göre kitabın ikinci yazılma sebebi de hocası Sabri Ülgener’in yıllar önce tesbit ettiği ahlak-zihniyet çatışmasının ürünü olan toplumsal atalete yönelik ıstırabı Mehmet Akif’in de çektiğini şiirlerinden hareketle anlamasıdır.
3- İsmail Kara, ‘Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklal Marşı’ (Dergah) kitabında adından da anlaşılacağı üzere, İstiklal Marşı’nı sadece bir milli marş olarak değil; bir düşünce tarihi metni şeklinde de anlayarak bir ‘kavramsal analiz’ yapıyor. Bu bağlamda yazar, İstiklal Marşı’nın düşünce yapısını ve ana kavramlarını istiklal, millet, din, vatan, medeniyet ve ‘ümit’ kavramları altında ele alıyor.
4- Lütfi Sunar’ın editörlüğündeki ‘Müslüman Dünyada Medeniyet Tartışmaları’ (Al-baraka) kitabı 2013’de İstanbul’da düzenlenen bir sempozyum bildirilerine dayanıyor. 2016’da Oxford Yayınevince İngilizce yayınlanan eser, editörün Türkçe baskıya yazdığı önsözle başlayarak, medeniyet-modernite-İslam merkezli yazılardan oluşuyor. Yazarlar, medeniyet kavramına ilişkin Batı’dan farklı Müslüman dünyada ortaya çıkan alternatif yaklaşımları dile getiriyorlar.
5- Fatih Mehmet Sancaktar’ın ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Anayasa, Seçim ve Meclis Tecrübesi (1876-1923)’ (Ötüken) kitabı, daha ziyade siyaset bilimcilerin ilgi gösterdiği, anayasa-secim-meclis eksenli Türkiye’nin demokrasi tecrübesinin bir tarihçi tarafından yazılmasının sonucu. Yazarın ifadesiyle kitap, Osmanlı Devleti temelinde bir bütünlük arz eden 1876-1923 sürecini ve tecrübesini inceleme arzusundan doğmuş. Kitabın dikkat çekici yönü kitapta kullanılan belgelerin tam metinlerinin yer alması. Akıcı bir dil ve uslûpla yazılan bu eser, Türk demokrasi tarihinin 1876-1923 dönemini anlamak isteyenler için bir başvuru kitabı.
İBRAHİM KİRAS: ÖZGÜN BİR DİLBİLİM ÇALIŞMASI
2021 yılı içinde yayınlanmış telif eserler arasında görüp okuyabildiklerimden hatırladığım birkaçı… Mümkün olursa bir arada okunmalarını önermek isteyeceğim iki ‘ezber bozan’ eser var öncelikle: İlki, yalnızca geçen yılın değil, bence son yılların en ilginç çalışmalarından biri İsmail Kara’nın ‘Bir düşünce tarihi metni olarak İstiklal Marşı’ kitabı (Dergah). İki asırdır tartışılagelen din, millet, vatan, medeniyet gibi kavramların Milli Mücadele hengamında aydınların zihnindeki dönüşümüne dair “konfor bozucu” bir çalışma bu.
Cemil Aydın’ın ‘İslam Dünyası Fikri’ (Alfa) isimli eseri 2021’de Türkçeye kazandırıldığı için birçok bakımdan önemli tespit ve görüşler içeren bu kitaptan da söz etmek isterim: Günümüzün Müslüman aydınlarınca “Emperyalist saldırılar sonucu parçalanmış olup bugünlerde yeniden inşa edilmeyi bekleyen kadim bir siyasi ve kültürel yapı” olarak tasavvur edilen İslam Dünyası kavramının/anlatısının tarihî zemini bulunmayan modern mitik karakterini çözümlüyor eser.
İki de ‘karşılaştırmalı dilbilim’ çalışması var 2021’de dikkatimi çekenler arasında: Genel Türk tarihi alanındaki önemli eserleriyle tanıdığımız Osman Karatay geçtiğimiz yıl özgün bir dilbilim çalışmasına imza attı. Türkoloji çevrelerinde uzun süredir tartışma konusu olan köken kuramlarını literatür analizi yanında söz varlığı örnekleriyle değerlendiren ‘Ural Altay Kuramı’ (Selenge) isimli bu eserdeki yaklaşımların, konu hakkında farklı bilimsel disiplinlerin elde ettiği en yeni bulgular ışığında tartışılmasında fayda var. Süleyman Eratalay’ın ‘Sümerler ve Türkçe’ (Arvana) başlığını taşıyan karşılaştırmalı dilbilim yayını ise çoğunlukla spekülatif çalışmalara malzeme olan konuya ilişkin somut sorunlara ‘yanlışlanabilir/bilimsel’ açıklamalar önermesi bakımından dikkate değer bir kitap.
ALTAY TAYFUN ÖZCAN: ANADOLU’YU ‘YENİDEN AYAĞA KALDIRAN’ SİSTEM
1- Cüneyt Güneş’in Thema Sistemi başlıklı eseri, ‘Bizans İmparatorluğu’nun, Sasani ve Arap saldırıları sonrasında zarar gören Anadolu’yu ‘yeniden ayağa kaldırmak’ üzere geliştirdiği idarî ve iktisadî düzenlemeyi ele alıyor.
2- Christopher Tyerman’ın ‘Bir Haçlı Seferi Nasıl Planlanır?’ sefer güzergahlarına ve mücadelelerine yoğunlaşılan klasik Haçlı Seferi eserlerinden farklı olarak seferin finans sorunlarından meşruiyeti meselelerine ve lojistik sorunlarına kadar Haçlı Seferlerinin organizasyon boyutuna odaklanıyor.
3- ‘İpek Yolu’, Valerie Hansen’in İpek Yolu’nun Çangan’dan Semerkand’a uzanan güzergâhının iktisadi-sosyal tarihini, arkeolojik ve yazılı kaynaklar ile saha araştırmasına dayalı olarak incelediği yetkin bir eser.
4- Timothy May’in ‘Moğol İmparatorluğu’ başlıklı kitabı, Moğol tarihinin geneli hakkında bilgi sahibi olmak isteyen okurlar için olduğu kadar Moğol tarihi uzmanları için de bir başucu eseri.
5- ‘Son Osmanlı Kuşağı’, Michael Provence’in iki dünya savaşı arasındaki dönemde Ortadoğu’daki gelişmeleri tarihsel sürecinden koparmadan ele alan ve Osmanlı Devleti’nin son kuşağının yaşanan değişimdeki yerini vurgulayan bir kitap.
FACEBOOK YORUMLAR