SALİHA SULTAN
Bizans döneminin miraslarından Ayasofya Camisi’nin İmparatorluk Kapısı’na zarar verildi. Sanat Tarihi Derneği, Twitter hesabından paylaşım yaparak gelen bir şikayet üzerine “Ayasofya Camisinin, tarihi “İmparatorluk Kapısının” bu halde olduğunu tespit ettim ve fotoğrafladım. Nöbetçi güvenlik müdürünün bilgim yok demesi üzerine ismini Talip Bey olduğunu söyleyen ve Ayasofya’nın Sorumlu Müdürü olduğunu belirten şahsın kan donduran konuşmasına şahit oldum maalesef” dedi. Birinci dereceden tarihi eser olan Ayasofya’ya zarar vermenin kanunen suç olduğunu belirtip, tutanak tutularak kameralardan suçlunun teslim olmasını talep ettiklerini belirten Sanat Tarihi Derneği, kamera kaydının olmadığına dair yanıt aldı. Dernek açıklamasına şöyle devam etti: “Fakat komik bir şekilde kamera kayıtlarının olmadığını ve zaten büyütülecek bir şey olmadığını kendilerinin orayı tamir edeceklerini söyledi. Hatta bu şekilde olmaz suçlunun bulunması İçin Savcılığa başvuracağımızı söyleyince ise kötü niyetli olduğumuzu ve olay çıkarmak istediğimizi söyledi. Böyle bir şahsın dünyanın en önemli mimari eserlerinden Ayasofya Camisi’nden sorumlu olmasını asla kabul etmiyoruz ve de etmeyeceğiz. Hem tarihi kapıya zarar verenlerin tespit edilmesi için hem de bu şahsın bir an önce bu görevden uzaklaştırması için ayrı ayrı şikayetçi olacağız. Lütfen bu olaya sessiz kalmayı. Gereğinin yapılmasını ve bir an önce soruşturma açılmasını talep ediyoruz.” İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Ayasofya Camisi’nin ‘İmparatorluk Kapısı’nın tahrip edilmesine tepki gösterdi.
Yaşanan vandallığın yargıya taşınması gerektiği çağrısında bulunan Polat “Ayasofya’nın tarihi kapısının özel bir çaba ile tahrip edilmesi çok acı. Bu tahribatı yapan kişi veya kişiler kamera kayıtları ile tespit edilmeli. 1. Derece tarihi yapı Ayasofya’ya kasten zarar vermeleri nedeniyle konu 2863 sayılı Kanun 65. maddesi uyarınca savcılığa taşınmalı. Bu işlem tarihi yapıya kasten zarar verme ve tahrip etme suçudur. Kanunda karşılığı ‘iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası’dır” ifadelerini kullandı.
İlk olarak KARAR’ın internet sitesinde gündeme getirdiği haberin ardından yaşanan tahribata bir tepki de Tarih ve kültür araştırmacısı Hasan Eren Ulu’dan geldi. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşım yapan Ulu “Ayasofya gibi birinci derecede kıymeti olan târihi câmilerde daha hassas davranılması gerekiyor. Hatta her birine nezaret edecek sanat tarihçilerinin de görevlendirilmesi şar” değerlendirmesinde bulundu. Tepkilerin ardından harekete geçen Vakıflar Genel Müdürlüğü ise İmparatorluk Kapısı’ndaki tahribatla ilgili inceleme başlatıldığını, idari ve teknik olmak üzere iki müfettiş görevlendirildiğini açıkladı.
YALNIZCA İMPARATOR İÇİN AÇILIYORDU
İç narteks bölümünden ana mekana geçişi sağlayan ve 6’ncı yüzyıla tarihlenen kapı, Ayasofya’nın en büyük kapısı niteliğinde. 7 metre boyundaki İmparator kapısı, bronz çerçeveli olup, ana yapı malzemesi ise meşe ağacından oluşuyor. Kanatlarının üzeri tunç levhalarla kaplı olan kapı, yalnız İmparator ve mahiyeti tarafından kullanılırdı. Doğu Roma kaynaklarında, kapının, Nuh’un Gemisi’nin tahtalarından yapılmış olabileceğinin yanı sıra, Yahudilerin kutsal levhalarının saklandığı sandığın tahtası da olabileceği bilgisi geçiyor. Öte yandan birçok tarihi kaynak, kapının sadece Bizans İmparatorları tarafından kullanıldığını belirtiyor.
Karar gazetesi
FACEBOOK YORUMLAR