Bağımsız dergiler krizin yükünü taşıyamıyor
SALİHA SULTAN
Dövizdeki kur yükselişinin ardından artan kağıt fiyatlarıyla birlikte ekonomik krizin vurduğu yayın dünyası şimdi de kargo ücretlerine gelen zamlarla karşı karşıya. Özel kargo şirketleri yeni yılda yüzde 40’a varan zamlarla girerken, PTT Kargo ise meslek birlikleri ile yapılan toplantıların ardından toplu gönderimleri bu yıl 9.60 TL olarak fiyatlandırdı.
Geçen yıl 7.10 TL olan bu rakam, son üç yılda ise yüzde 300 arttı. Yayın dünyasındaki krizden en çok etkilenenler de elbette kendi yağı ile kavrulan, herhangi bir kuruma veya sermayeye sırtını dayamayan bağımsız edebiyat dergileri oldu. Edebiyat dünyasının köklü dergilerinden Dergâh yayına ara verdi, Notos ve Varlık dergileri ise ayakta kalabilmek için okurlarına destek çağrısında bulunmak zorunda kaldı.
2022 ile birlikte birçok dergi ilk sayısını çıkarmakta zorlandı, birçoğu şu an yola devam edip etmeme konusunda hesap kitap yapıyor. Bir derginin ortalama 20 TL’den satışa sunulduğu, bunun 9.60 TL’si kargo masrafına gittiği düşünüldüğünde, edebiyat dergileri kalan 10 TL ile editörlük, matbaa, kağıt, tasarım, kira, elektrik, telif ve diğer göze görünmeyen bütün mutfak masraflarını karşılamak zorunda.
Kısaca, Türk edebiyatında ‘hür tefekkürün kaleleri’ olarak adlandırılan dergilerin birçoğu bugünlerde kapanmanın eşiğinde. Elektrik, doğalgaz faturalarının zamlandığı, her şeyin hemen hemen iki katına çıktığı bu zorlu günlerde birde kargo ücretlerinde yaşanan artışın ardından edebiyat dergilerine zammı nasıl karşıladıklarını ve bu süreçte nasıl ayakta kalabileceklerini sorduk.
Edebiyat dünyasının uzun soluklu dergileri Varlık, Notos, Türk Edebiyatı, Anadolu’da yayınlanan Hayal Bilgisi, KARAR’a konuştu. Edebiyat dergileri özetle bu şartlarda 9.60 TL kargo ücreti fazla diyor, rakamın 5 TL’ye çekilmesini istiyor. Onlar adına PTT Kargo ile masaya oturan Türkiye Yayıncılar, Dünya Dergiler birlikleri ise kültür hizmeti gören yayıncıların sübvanse edilmesi gerektiği çağrısını yineliyor. Özetle, edebiyat dünyasının bir süredir devam eden bu imdat çağrıları karşılık bulmazsa Türkiye’nin kültür iklimimin ufkunda geri dönüşü olmayacak bir çölleşme görünüyor.
Dr. Murat Koç (Temmuz dergisi editörü)
BEKLENEN ÇÖLLEŞMEYE KARŞI AYAKTA KALMALIYIZ
Temmuz’un 2021’de 15 TL olan satış fiyatını 2022’de 20 TL olarak belirledik. Bunun yarısını PTT’ye veriyoruz. Kalan yarısı ile matbaa, ofis, kira, depolama vb masrafların karşılanması imkansız hale geldi. PTT değişik hizmetleri olan bir kamu şirketi. Kültür söz konusu olduğunda ‘zarar ediyoruz’ endişesinden kurtulması gerek. Bağımsız yayıncılık yapan dergilerimiz çoğunlukta. Kültür üreten ve kar amacı gütmeyen dergilerle muhatap olduğunda karşısında ıvır zıvır satan çeşitli internet satış portalları olmadığının farkına varması gerek. PTT çok rahat bir şekilde dergileri kayıtlı olarak ‘basılmış kağıt’ gönderisi olarak kodlayıp fiyatı 5 lira civarına indirebilir. Diğer taraftan ciddi reklam bütçesi var, dergilere reklam verebilir. Artan bu maliyetlerle dergimizi zor bir yıl bekliyor. Ama yayına devam edeceğiz inşallah. Kültür insanlarını, edebiyat ve düşünce akımlarını tartışacağımız çok sayıda dosya konusu için hazırlıklara başladık bile. Zor olsa da kültürel çölleşmeye karşı bağımsız yayıncılığı ayakta tutmalıyız.
Cihat Albayrak (Hayal Bilgisi dergisi yayın yönetmeni)
DAĞITIM MASRAFI EKLENİNCE OKUR UZAKLAŞIYOR
Dergimizin 2022 satış fiyatını 20 TL yaptık. 9,60 kargo ücreti hiçbir ticari faaliyette bulunmayan dergileri zorluyor. Dağıtım ve komisyon bedelleri öyle noktalara ulaştı ki, birkaç dergi dışında hiçbir dergi yaygın dağıtım yapamıyor. Neredeyse tüm dağıtımı kargo yoluyla okurlarımıza yapıyoruz. Abone yapmayı tercih etmiyoruz çünkü kargo yükü de eklenince abonelik bedelleri okuru dergilerden daha da uzaklaştırıyor. Geçmişte dergilerin en büyük okur kitlesi üniversite öğrencileri bugün dergilere bütçe ayıramıyor. Baskı, dağıtım, komisyon vb maliyetler eklenince ne yazık ki pek çok dergi bu süreçte kapanmak zorunda kalıyor.
PTT’nin halihazırda kitap ve dergileri kapsayan ve 250 gr’a kadar 5 TL olan bir kampanyası var. Üstelik ticari gönderileri de kapsıyor. Ancak ‘bireysel gönderi’ olması gibi yoruma açık bir şartı var bu kampanyanın. PTT’nin, gönderi sayısı ne olursa olsun dergi yayıncılarının bu kampanyadan yararlanabileceklerini şubelerine duyurması bizleri rahatlatacaktır. 11. yılını doldurmak üzere olan Hayal Bilgisi, yoluna sayfa sayılarını düşürmek gibi fedakarlıklarla devam edecek inşallah, ancak pek çok derginin bu şartlarda devam etmesinin çok zor olduğunu görüyoruz.
İmdat Avşar (Türk Edebiyatı dergisi genel yayın yönetmeni)
BELEDİYELERE SIRTINI YASLAMAYANLAR ÇARESİZ
Dergiyi 30 TL yaptık yeni yılda. Hem ciltli hem renkli ve kağıt maliyeti yüksek olan bir dergi bizimki, yani bu fiyatla maliyetini karşılamamız mümkün değil elbette. Geçen yıl YAYBİR PTT Kargo ile anlaşma yapmıştı, ben yüksek bulup itiraz etmiştim ve görüşmüştüm PTT Kargo yetkilileri ile. Bana, “Biz en büyük indirimi Trendyol’a yapıyoruz, onların fiyatını baz aldık” dediler. O bir ticari filma, yolladığı malın fiyatı 500’lerden başlıyor, kar marjı var. Bizim ürünümüzün maliyeti belli, kar etmediğimiz ortada. Bizi Trendyol’la kıyaslamalarının abesle iştigal olduğunu söyledim.
Süreli yayınlara başka bir ayrıcalık tanımalarını istedim, kabul görmedi. PTT Kargo gönderimlerinde bir gram aralığı var, bir dergiyi de 10 dergiyi de aynı fiyata gönderiyoruz. Abonelere ise tek yolluyoruz, yani bir handikap var burada. Bir gram ayarlaması yaparak fiyatı 4 ya da 5 TL’ye çekebilirler.
Süreli yayınlarla ilgili özel bir yönetmelik yaptılar, geçmişte ama kısa sürede geri kaldırıldı. Süreli yayınlar mektup fiyatına gidiyordu geçmiş yıllarda. Şu an 9.60 ödeyeceğiz bir dergiyi yollamak için. Açıkçası dergi olarak biz şu an gelecek için ciddi kaygılıyız. Bu yıl üstelik 50’nci yılımız, bu kadar yıl süreli bir yayını sürdürmek zordur. Kalitemizden de taviz vermek istemiyoruz. Telif bile ödeyemiyoruz. Geçen yıl 9 TL maliyeti olan dergimiz şu an 23 TL’ye mal oluyor. Kalan da kargoya gidecek. Zararına bir iş yapıyoruz zaten. Sırtını holdinge veya belediyelere falan yaslamıyorsa ayakta durması çok zor şu an dergilerin.
Mehmet Erte (Varlık dergisi editörü)
POPÜLER KÜLTÜRE YA DA İKTİDARA TESLİM OLMAYANIN İŞİ ZOR
Varlık dergisini 35 TL yaptık. Maliyetimiz ise yüzde 150 artmış durumda ama yapabildiğimiz zam ancak yüzde 40. Ancak günü kurtarıyoruz çünkü 70 TL yapsak satın alabilecek insan yok. Bir dergiyi bir öğrenci vapurdan inince köşedeki bayiden alıp çantasına atabilmeli, dergiler hayatın içinde olabilmeli. Bizim açımızdan kriz 2018 Ekim’de başladı esasında. 2000’li yıllarda da kriz yaşamıştık ama hiçbir kriz bugünkü kadar sarsmadı. Sonuçta zamlar tek bir alanla sınırlı değil.
Daha önce PTT Kargo’yu tercih etmiyorduk, teslimat süresi çok uzun olduğu için. Ama bugünkü şartlarda diğerlerinden yüzde 30 uygun olduğu için tercih edeceğiz. Bu da yüksek bir rakam ama durum bu. Kargo firmalarına karşı çıkacağız ama her şeye zam geldi, onlar da işçisine, masraflarına para ödüyor. Edebiyatı hala Türkiye’de çok sesli olarak görmek durumundayız. Yaşadığımız ekonomik kriz bu çok sesliliği öldürüyor.
Ancak genel dağıtıma girebilecek dergiler ayakta kalabiliyor bu süreçte. Bir zincir kitabevine girin, dergi raflarında edebiyat dergileri yok, olabilenler de popüler dergiler arasında kayboluyor. Ya o ağa düşecek ya da iktidara yakın olacaksınız bugün. Sahneye çıkıp konuşabilmek için maddi güce ihtiyaç var. Varlık hiçbir zaman kar amaçlı bir dergi olmadı, bu yüzden durumu toparlayabilmek için aboneliğe sevk ediyoruz okurlarımızı şu an ama biz karşılıyoruz kargoyu da. Bayiden alabilseler bizim için daha karlı olurdu ama dağıtıma da giremiyoruz ki, dediğim gibi, çok maliyetli.
Dilek Emir (Notos dergisi yöneticisi)
TAŞIMA BEDELİ SEMBOLİK ÜCRETLERE ÇEKİLEBİLİRDİ
2022 yılı başında Notos’un fiyatını 40 TL olarak belirledik. Ekonomik krizin geldiği bu noktada, bu enflasyon rakamlarında, başka kargo firmalarının fiyatlarıyla karşılaştırınca PTT Kargo’nun 9.60 TL rakamına göreceli olarak makul diyebiliriz. Ama devlet desteği tarafından bakarsak ülkemizin kültür birikimiyle ilgili işlerde desteğin yetersiz kaldığını açıkça söylemek gerekir. PTT anlaşmasıyla tutarlar sembolik ücretlere çekilebilirdi. Çünkü her bir sayının maliyetine yaklaşık 10 TL’nin eklenmesi kültür yayıncılığının bugün geldiği durumda önemli bir yük. Dergimizi yayımlamak hiçbir zaman kolay olmadı. Bu yıl bu zorluk en üst seviyeye ulaştı. Okurlarımızın desteğiyle dergimizi çıkarmayı sürdüreceğimize inanıyoruz. Çünkü okurlarımız Notos’u yalnız bırakmayacaklarını geçtiğimiz günlerde yaptığımız destek çağrımızda gösterdiler.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk
DEVLET KÜLTÜR SEKTÖRÜNE MUAFİYETLER GETİRMELİ
Türkiye Yayıncılar Birliği olarak biz ve diğer meslek örgütleri PTT’yle anlaşıp üyelerimizin indirimli tarifeden faydalanmasını sağlıyoruz. Bu yeni bir uygulama değil, birkaç yıldır devam ediyor anlaşmamız. PTT’nin elinden gelenin en iyisini yaptığını düşünüyoruz elbette.
Bununla birlikte, sektörümüzün son zamanlarda girdiği darboğaz sadece kargo indirimleriyle çözülebilir bir mesele değildir. Yayıncılık sektörü, kültür hizmeti işlevi görmektedir. Baskı, kağıt, yayınevinin sabit giderleri, telifte uygulanan stopaj ve diğer vergilendirmelere devlet birtakım muafiyetler getirmeli ve sektörümüzü desteklemelidir.
Dünya Dergiler Birliği Başkan Yardımcısı Murat Ayar
BİZİ İNTERNET SATIŞ PLATFORMLARIYLA KIYASLAMALARI BÜYÜK HATA
Dünya Dergiler Birliği olarak dergilerimizin üzerindeki ağır yükün hafiflemesi için her sözleşme dönemi görüşmeler yapıyoruz. Uzun uğraşlarımız sonucu yüzde 30, yüzde 40 indirimler alsak da ortaya çıkan rakamlar dergicileri tatmin etmekten maalesef çok uzak. PTT kırsala da ulaşan yaygın dağıtım ağıyla biz dergiciler için olmazsa olmaz bir seçenek. Kamuya ait bu kurumu kitap, dergi, kültür söz konusu olduğunda farklı bir fiyat politikası ortaya koyması gerektiği konusunda bir türlü ikna edemiyoruz.
Her masaya oturduğumuzda bizi internet satış mecralarıyla kıyaslıyorlar. 2019 da 3.10 kuruş olan kargo şimdi 9.60 TL. Artan kağıt ve matbaa masraflarını da eklerseniz özellikle de bağımsız dergiler ciddi bir tehditle karşı karşıya. Türkiye’de soldan, sağa; muhafazakârlıktan İslamcılığa tüm düşünce ekollerinin kaynağı bağımsız dergiler olmuştur. Bağımsız yayıncılığın sürdürülmesi kültürel çoraklaşmaya karşı yapılacak en önemli çaba. PTT özelinde de yapılacak oldukça basit şeyler var. Örneğin dergileri ‘basılı kağıt’ olarak tanımladığı anda ciddi bir indirim söz konusu. Yoksa, dergiler için gerçekten alarm zilleri çalıyor.
FACEBOOK YORUMLAR