Yunus'u kimlere anlatmalıyız?

Yunus’u kimlere anlatmalıyız?

Gün geçmiyor ki insan olmayı unutuyoruz.
Gün geçmiyor ki vahşetin zirvelerinde dolaşıyor insanlığımız.
Hâlbuki insan olmak için çok fazla şeye ihtiyacımız yok.
Biraz sevgi, biraz şefkat ve biraz da vicdan hepimize yeter.
Ama ne gezer!
Belki farkında değiliz ama paranın, makamın, hırsın altında ezilen insanlığımızdır.
Keşke anlayabilsek, anlatabilsek…
Bazen diyorum ki dünyayı çocuklar yönetse.
“Hiç”liği yaşayanlar yönetse.
Hiç olmaya gelmedik mi sonuçta.
Kadercilik değildir bu. Aklıyla gönlünü tam bir teslimiyetle hazırlamaktır insan olmaya!
 “Ben gelmedim dava için,
Benim işim sevgi için.
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim.” Diyen koca Yunus’u anlayabilsek…
2021 yılı içinde ülkenin değişik yerlerinde Yunus Emre ile ilgili etkinlikler yapıldı. Ancak gelin görün ki etkinliklere katılanlarla etkinliklerin hedef kitlesi aynı çevreler!
Yunus’un mesajını bilen, onu tanıyanlar, şiirlerinden örnekler sunabilecek durumda olanlar toplanıyor ve Yunus’u birbirilerine anlatıyorlar!
Yunus Emre’yi kimlere anlatmalıyız?
Yunus Emre kimlere hitap etmeli?
Yunus Emre’nin mesajını “körler, sağırlar, birbirini ağırlar”  kabilinden üç beş akademisyen, birkaç siyasetçiye anlatsak ne olur anlatmasak ne olur?
Yunus Emre’yi anlatmamız gereken genç nesiller olmalı değil mi?
Yunus’u anlayacak nesiller yetiştirmeliyiz öncelikle…
Yunus Emre’yi genç nesillere anlatmak için ivedilikle sanal dünyaya yönelmeli, Yunus Emre oyunları, yarışmaları, … Hazırlamalıyız.
Tarihi şahsiyetlerimizi genç nesillere aktarmak için Türkçe’yi doğru kullanan You Tuberlar, internet oyunu yapan mühendisler,  programcılar, metin yazarları, yönetmenler… Çocuk oyunları yapanlar… Harekete geçmelidir.
Aksi halde Yunus Emre gibi değerleri geleceğe aktarmamız, gönüllere nakşetmemiz her geçen gün daha da zorlaşacaktır.
“Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim, göynür özüm
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi”
Yunus’un dediği gibi yiğit gönüller ölmektedir. Gök ekinleri biçilmeye devam etmektedir.