Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

TACİR

05 Mayıs 2014 - 09:27

TACİR

Yaşadığınız şehirde size dair bir hatıranız; sizi o şehre bağlayacak bahaneleriniz yoksa o şehri benimsemeniz zorunlu şartlardandır! Ya iş güç sebebiyle oturuyorsunuzdur ya da başka bir alternatifiniz olmadığı için o şehirdesinizdir.

Ancak siz siz olun yaşadığınız şehirde uğramak zorunda kalacağınız mekan ve arkadaşlar edinin. Az  ama öz olsun arkadaşlarınız, mekanlarınız. Uğramadan edemeyeceğiniz yerler! Dost olduğunuz insan ve mekanlar!

Şehirler dost değilse o şehrin insanlarıyla da dostluk kurmak zorlaşır insan için!

Şehrin havasını teneffüs etmeye başlayalı yarım asra yaklaştıysa uğrayacağınız yerleri tekrar gözden geçirmenizi öneririm. Zira Anadolu şehirlerinde kaybolmasını hiç istemeyeceğimiz güzelliklerden birisi de eş dostun hal hatır sorması  ve selam sabahın eksik olmamasıdır. Bu sizi bazen amaçlarınızdan alıkoyabilir. Zamanınız verimli olmaktan çıkabilir! Bu yüzden dostlarınızın sizin itici gücünüz ve iklimizi geliştiren kişiler olmasına özen göstermelisiniz.

Son günlerde en çok uğradığım mekanların başında Tacir geliyor! Yeni açılan bir çay ocağı falan da değil burası!

Tacir derken insan gelir aklıma. Sıcak çayın demindeki sohbetler gelir ilkin! Bazen de Tacir bir kentin irfan mektebi de olabilir! Tacir dediysem gerçekten tacir dükkanı! Bildiğim kadarıyla üç kuşaktır tacirlik yapan bir esnaf dükkanı! 1942’den bu güne gelen eski çarşının orta yerinde Taşçılar Mescidinin yanında.

Tacir, insanın ihtiyaçlarını temin eden mekan olarak ifade edilebilir. Ancak size anlatacağım tacir insanların ihtiyaçlarını temin etmenin ötesinde bir kültür yuvasıdır da.

Taşçılar Mescidinin o kuş evlerinin son örneğini hala duvarlarında saklayan mescidin yanı başında küçücük bir dükkandan beklenmeyecek hareketlilik yaşanır Tacirde. Bazen bir ayakkabı boyacısı, bazen de üniversite profesörünün uğramadan edemediği bir mekan. Birkaç sandalye ve bolca sohbet vardır çayın buharından çıkan dumanlarında. Sohbetlerde  iç çekilir, içselleştirilen cümlelerin ardı sıra gelir şehre dair planlar, projeler...ahlar vahlar!
Dün Tacirde değerli dostlarla irfan sofrasını yeniden kurduk. Ancak bu sofrada uzun zamandır bulunamayan Şehzade Şehir aşığı Avukat Cemil Altınbilek’in de bulunması ayrı bir tat verdi cümlelere. Cemil  ve Celil Altınbilek kardeşler, Necdet Okumuş, Yusuf Doğan ve bendenizin de bulunduğu sohbet meclisinde şehir adına nelerin yapılabilir olduğu, nelerin yapıldığı Mesir’in Şehzade Şehrine kattığı değer...daha neler neler. Bazen Gazenfer Sanlıtop, bazen Mehmet Nuri Yardım bazen de Özcan Ergiydiren araya girerek tatlandırdı sohbetimizi. Her ne kadar kendileri maddeten yanımızda bulunmasalar da cümlelerin şerbetlenip ballanmasıyla bizimle birlikte oldular uzun süre!

Yanımızda olamayan diğer dostlar da nasiplendi konuşmalar arasındaki cümlelerin hasından. İsmini zikretmediğimiz dost kalmadı desem yeridir!

Tacir bu ya bazen de müşterilerin gelip geçmesi, hal hatır sorması ve esnafların araya girmesiyle dallanıp budaklandı cümleler. Tezcan Karadanışman’ı aradı gözlerimiz. Keşke o da olsaydı diye geçirdik cümlelerimizin orta yerinden!

Bizim Tacir dükkanımızda öyle tacir tarifinde olduğu gibi insanların ihtiyacı olan her şey yok. Daha çok ayakkabı ve deri ile ilgili malzemelerin satıldığı dükkan burası...Ancak daha çok özlem duyulan cümlelerin harman olduğu mekandır burası.

Buradan anlaşılması gereken acı bir gerçek var aslında. Şehirde oturup doya doya sohbeti koyulaştıracağımız irfan meclisleri yok maalesef! Şehri soluyacağımız mekanlar hak getire Şehzade Şehirde!

Şehir, ya ruhu kaybolmuş ya da şehri elinde bulunduranlara küsmüş bir halde yıllardır kendisini, kimliğini aramakla meşgul, dolanıp duruyor! Bazen Şarapçı Orhan bazen de Kör İmamların dolaştığı tenha kaldırımların yalnızlığında!

Şehrin sahipleri sabahın alaca karanlığında uyanırlar halbuki. Şehri uykusundan uyandıran haki renkli kıyafetler giyen insanlar sokakların en kuytu köşelerinde bekleyişlerini sürdüre dursun bizler birkaç şehzade ruhlu bazen Tacirde bazen Damacılar Kahvehanesinde bazen de kuytu bir köşe başında; insanların az uğradığı mekanlarda çay eşliğinde sohbetleri koyulaştırmaya, Şehzade Şehrine dair konuşmaya devam ederiz.

Her şehirde var olduğuna inandığım Tacir gibi mekanlarda ocağın tütmesinin ne kadar önemli ve  elzem olduğunu bilenlerle birlikte şehri uykusundan uynadırmaya devam etmeliyiz!


www.tarihistan.org

 

 

 

Reklam