Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

NEDİM ZURNACI OLAYININ PERDE ARKASI

18 Ocak 2015 - 22:36

NEDİM ZURNACI OLAYI

NACİ YENGİN

 

Bazen görünmez bir el her şeyi ters yüz eder.

Bazen, insan hiç düşünmediği bir anda şefkat tokadını yer!

Bazen onca çaba, onca iyi niyetinizin boşa gittiğini görür ve “değer miydi” diye düşünür hayıflanırsınız!

Bazen de ne kadar çabalarsanız çabalayın kimsenin sizi anlamadığını, anlayamayacağını; hatta anlamak için en küçük bir çaba harcamadıklarını görüp kahrolursunuz!

Bazen de iyi ki başıma gelenleri yaşamışım diye düşünür yaşadıklarınızdan dersler çıkarırsınız. Ya da bir an sizi yakıp kavurduğunuzu düşündüğünüz olaylara şöyle bir bakıp tebessüm eder ve başınıza gelenler için Yaradana dua edersiniz!

Kim ne derse desin ülkeleri yönetme ve olayları yönlendirme gücü medyanındır.

Medyanın etkisi ve önlenemez yükselişi her geçen gün kat be artmaktadır. Bu nedenle iktidara, olaylara, ekonomiye, sisteme, yarına talip olanlar her zaman medyayı da ellerinde bulundurmayı birinci şart olarak görmüşlerdir.

Gün geçmiyor ki basının yönlendirmesi, hedef göstermesiyle yalan habere; dalgalandırıcı bir görüntüye rastlamayalım!

Medya, köpeğin insanı ısırmasıyla değil insanın köpeği ısırmasıyla ilgilenir.

Manisa gibi şehirlerde medyaya çok fazla malzeme çıkmaz. Bu nedenle büyük medya şubelerini bulamazsınız Manisa gibi huzurlu şehirlerde! Temsilcilik ya da yerel bir gazetenin muhabirleriyle yetinirler!

Günümüz insanı şayet siyasi beklentiler, kişisel kaprisler ve küçük hesaplar peşindeyse her an bir gazeteci, televizyoncu, foto muhabiri olabilir!

“Manisa Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Nedim Zurnacı ve beraberindeki heyet, geçen 30- 31 Aralık tarihleri arasında, sıkı kar yağışı nedeniyle Akhisar Çamönünde zarar gören seralarda hasar belirleme çalışması yaptı.”

Bu kadar kısa bir haberi nasıl olur da manşetten verir ve Türkiye’nin gündemine taşıyabilirsiniz? İncelemeler sırasında Nedim Zurnacının bir açığını yakalar, resmini çeker veya demecinden cımbızladığınız bir cümleyi kullanırsınız.

Hatta istenirse böyle bir haberle daire başkanı Nedim Zurnacıyı bile görevden aldırabilirsiniz!

2015’e Nedim Zurnacı haberiyle uyanan Manisalılar habere anlam vermeye çalışırken Nedim Zurnacının köylülerin sırtına çıktığına dair fotoğraf altı haberle yeni bir şaşkınlık yaşadılar! Köylü Milletin Efendisidir. Köylüleri ezdirmeyiz…

Eyvallah! Ezdirmemek gerekir köylülerimizi… Buna kimsenin itirazı yok. Ancak aslı astarı araştırılmadan yapılan açıklamalar sonunda apar topar bir daire başkanınızı görevden alırken iyice araştırma yapmanız gerekir.

Manisa Belediye Başkanının güvenerek kendi bünyesinde daire başkanlığı emanet ettiği Nedim Zurnacıyı görevinden alındığı haberi bir fotoğraf karesiyle yalan ve yönlendirici haberin ne denli etkili olabileceğinin somut olarak gösterdi!

Bu olayla bir şeyler amaçlayanların ekmeğine yağ sürüldüğünü, olayın siyasi malzeme yapıldığını da söylemeye gerek yok!

 

Gazetecinin, medyanın görevi hazır haber ve fotoğrafa kullanmak değil gerçeğin ne olduğunun peşine düşmektir. Ancak yerel haberlerin çoğunluğu masa başı haber veya kurumlardan gelen bültenlerin haber haline getirilmesinden ibarettir. Olayın arka planı araştırılmadan, olay mahalline gidilmeden yapılan haberlerde bir yönlendirme, bir saptırma olma ihtimali yüksektir. Tıpkı Nedim Zurnacı haberinde olduğu gibi!

Manisa çalkalanırken Nedim Zurnacıyla görüşmeye çalıştım. Ancak resmi görevde olan birisinin açıklama yapması beklenemez elbette. Bir türlü görüşme imkânı bulamadım. Ancak en azından olayın yaşandığı Çamönü köyüne gidip olayın nasıl gerçekleştiği araştırılmalıydı.

Milliyet Ege ekinden Erdal İzgi, Manisa haberleri sitesi ve Manisa tv’yi kutlamak isterim. Serinkanlılıkla olayın üzerine gitmiş ve Nedim Zurnacının gözden düşürülmesi amacıyla çekilmiş resim olayının arka yüzünü araştırmışlardır.

 

“Olayla ilgili konuşan üreticiler Mustafa Ali Deniz ve Arif Kaşık, olayda Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Nedim Zurnacı'nın hiç bir suçunun olmadığını ileri sürdüler.

Özellikle ana haber bültenlerinde yer alan 'Çiftçi Milletin Efendisi'dir sloganıyla yapılan haberlere tepki gösteren üretici Mustafa Ali Deniz, "Biz milletin efendiyiz. Doğru ama bu olay tamamen çarpıtıldı. Bizim acımızı paylaşmak için buraya gelen bir kişiye misafirperverliğimizi gösterdik. Kendisi asla bize beni karşıya geçirin demedi. Üzeri kirlenmesin diye biz ısrar ettik" dedi.

Olayın kahramanlarından evli ve iki çocuk babası Mustafa Ali Deniz (41) "Olay tamamen çarpıtıldı. Biz Nedim Beyle sabahın erken saatinden itibaren beraberdik. Olayın olduğu seraya gelinceye kadar yayan yürüdük. 1,5 metrelik su akıntısı yüzünden tüm Türkiye'ye rezil olduk. Hiç kimse bize bunu neden yaptınız diye sormadı. Herkes oturup fotoğrafı yorumladı ve ona göre haberler yapıldı….

Nedim Zurnacı'yı su birikintisinden karşıya geçiren diğer üretici Arif Kaşık ise, "Bu yapılan asla köylünün sırtına çıkmak değil. Biz, tüm köy halkıyla beraber buraya kadar beraber yürüyerek geldik. Bu olayda bir art niyet yok. Biz örf ve adetlerimizi geleneğimizi yerine getirdik. Bu olayı çok çarpıttılar... Bir art niyet yok. Olay sırasında birçok köylü arkadaşımızda buradaydı. Zaten misafire ikram izzet bizim örf-adet ve geleneklerimizde vardır. Bizde bunu yaptık" diye konuştu.

Üreticiler, "Olay günü köyümüzde 30 cm kar vardı. Bizim acımızı paylaştığı için kendisine saygı gösterdik. Üzeri batmasın diye ona yardımcı olduk.  Kendisinin bizden bir talebi olmadı.

Burada önemli olan bizim Nedim Zurnacı'yı taşımamız değil, köyümüzün doğal afetten dolayı uğradığı zarardır. Kimse bunu konuşmuyor. Biz köylüler olarak mağduruz. Köylünün Ziraat Bankasına borcu var. Bu doğal afetten dolayı borçlar ertelense çok iyi olur…”

Anlaşıldığı kadarıyla olaydan en çok zarar görenler köy sakinleri. Çamönü köyü sakinleri ürünlerinin zararına mı yansın yaptıkları bir insaniyetin nerelere çekildiğine mi?

“Köylü milletin efendisidir. Olay kabul edilemez” diyen bazı çevrelerin köylüyü düşündüğü falan yok sizin anlayacağınız.

Nedim Zurnacı olayı Manisa adına iyi bir imaj değildir. Ancak bu olayı büyüten, ulusal medyaya servis eden çevrelerin sadece Nedim Zurnacıyı hedeflemediklerini rahatlıkla söyleyebiliriz!

Büyük bir ihtimalle müfettiş raporları Nedim Zurnacı’nın olayda dahli bulunmadığına dair rapor vereceklerdir. Ancak asıl önemli olan rapordan sonra mangalda kül bırakmayan basının alacağı tavırdır. Sus pus olacaklarına adım gibi eminim!

Basının temel işlevi doğru haberciliktir. Doğru habercilikten ödün verildiği anda basın basın olmaktan çıkacak birilerinin elinde silah olmaya başlayacaktır! Tıpkı Nedim Zurnacı olayında olduğu gibi!

 

Reklam