Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Kâmil Su'nun Okuduğu Okul: Süleyman Paşa Mektebi

05 Mart 2023 - 18:27

Kâmil Su’nun Okuduğu Okul: Süleyman Paşa Mektebi


Kâmil Su üzerine ne kadar yazılsa azdır.
Türk tarihi ve eğitimine büyük emek ve eser veren bir şahsiyet hakkında maalesef derli toplu bir araştırma yok!
Balıkesir, Manisa, İzmir, Ege Bölgesi, Atatürk, Milli Mücadele, işgaller… birçok alanda makaleler yazan, kitaplar yayınlayan, Halil İnalcık gibi büyük tarihçiye emek veren bir şahsiyet Kamil Su.
1900’lü yılların ilk çeyreği Balkan Türklüğü, Adalar, Kıbrıs, Libya… Türk dünyası için acılar, göç, dram, vatanlarından sürgün edilme yılları olarak tarihe geçecektir. Kâmil Su ve ailesi de böyle bir ailedir. Bulgaristan sınırları içinde kalan Şumnu bölgesinden sürgün edilen ve Balkan Savaşları sırasında Manisa’ya gelip yerleşen bir ailenin çocuğudur.
Kâmil Su’nun anlatımıyla ilk ve orta okulu Manisa’da okumuştur.
Manisa Osmanlı’nın gizli başkentliğini yüzyıldan fazla yapmıştır. Bir zamanlar Şehzadelerin gözde şehirlerinin başında gelirdi. Ancak XVII. Yüzyıldan sonra şehzadelerin merkeze çekilmesiyle birlikte Sancak Beyleri tarafından idare edilmeye başlar.
Kâmil Su’nun  (1909-1984) okuduğu ilkokul II. Mahmut Döneminde Manisa’da Sancak beyliği yapan Süleyman Paşa Mektebidir.
Sancak Beyliği döneminde Süleyman Paşa’nın Manisa’ya iki çeşme, bir han ve bir okul yaptırdığını biliyoruz. Bunlardan birisi Ayn-ı Ali Camii yanındaki Aynı-ı Ali Çeşmesi olarak bilinen Süleyman Paşa Çeşmesidir. Kitabesine göre 1909 (1224.H) inşa edildiği anlaşılmaktadır. “Süleyman Paşa’nın değer bir çeşmesi de Molla Şaban Çeşmesidir. Molla Şâban Mescidi duvarına bitişikti. Önceki çeşmeyle aynı kaynaktan beslenen ve kitabe metni diğerinin aynı olan bu çeşme günümüze ulaşmamıştır.” [1]
Süleyman Paşa’nın Manisa’da yaptırdığı han ise Ege (Danişment Halil) Mahallesindedir.[2]
Kâmil Su’nun okuduğu ilk okul üç sınıflı bir sıbyan mektebidir. Adı Süleyman Paşa Mektebi’dir.
Süleyman Paşa Mektebi” bugünkü Necati Bey İlkokulu ile Çatal Camii arasında kalan bir yerde idi. Ön yüzü kuzeye bakan, cadde üstünde taş bir bina idi. Binaya, basamak sayısını hatırlayamadığım taş bir merdiven ile çıkılırdı. Merdivenin bittiği yerde bir sahanlık vardı. Buradaki büyük kapıdan geçilerek içeri girilirdi. Girişte uzunca bir koridor bulunuyordu. Sınıfların kapıları bu koridora açılıyordu. Girişte sağlı sollu iki büyük oda vardı. Bunların pencereleri caddeye ve bahçeye bakıyordu. Bu odalara bitişik iki küçük oda vardı. Bunların pencereleri ise arkadaki bahçeye bakıyordu.

Girişte, koridorun soluna rastlayan büyük oda, benim okuduğum sıralarda, ihtiyat sınıfı idi. Sağdaki büyük odada birinci, onun yanındaki küçük odada ikinci, soldaki küçük odada da üçüncü sınıflar okuyordu. Okulun arkasında oldukça geniş bir bahçe vardı. Helalar bahçenin güney duvarına bitişikti. Binanın altı bodrum mu, yoksa toprak dolgu mu idi bilemiyorum. Yalnız tabanlar ve tavanlar tahta idi. Yer sıralarında, yani rahlelerde, minder üstlerine diz çökerek ders görülüyordu.

İhtiyat sınıfında öğretmenimiz Halit Efendi idi. Halit Efendi setre pantolon ve fes giyerdi. Sakin ve şefkatli bir öğretmendi. Birinci sınıf öğretmenimiz uzun boylu, sarıklı bir hoca idi. Onun asık suratı ve yüzündeki çıban izi gözlerimin önünden hiç gitmiyor ve Kur'an dersinde yediğim dayakları unutamıyorum. Çünkü onun istediği şekilde Kur'an okuyamıyordum. Beni ve benim gibileri bu yüzden döğüyordu.
İkinci sınıfta, Fermanlı diye anılan sarıklı bir hoca öğretmenimiz oldu. Öğrenciler arasında böyle tanınıyordu, adını bilmiyorduk. Çok ciddi ve sert bir öğretmendi. Yüzünün güldüğünü görmedik. Gereksiz yere dayak atmazdı. Ama döğdüğü zaman da yaman döğerdi. Ben de bir kez sınıfta yaptığım yaramazlık yüzünden yediğim dayağını hiç unutamıyorum.
Üçüncü sınıfta öğretmenimiz Nazmi (Bayçın) Bey idi. İlk resim zevkini ondan aldım. Şefkatli, cana yakın bir öğretmendi. Bütün sınıf onu çok severdik.
Süleyman Paşa İlkokulu ile ilgili başka anım yok. Nasıl diploma aldığımızı, diploma töreni yapılıp yapılmadığını anımsamıyorum. Sanırım O tarihlerde Sıbyan Okullarını bitirenler Sultanilerin ilk kısım Üçüncü sınıflarına alınırlardı. Ben de Süleyman Paşa İlkokulu'nu bitirdikten sonra Sultani İlk kısım üçüncü sınıfa alındım. Aynı sınıfı iki kez okudum.”[3]

Kâmil Su’nun anlattıklarından başka Süleyman Paşa Mektebi ile ilgili elimizde somut bir bilgi yoktur. Okul tam olarak neredeydi, kimler orada eğitim almıştı, müfredatı neydi?
Süleyman Paşa Mektebi’nin Manisa yangında Yunanlılar tarafından yakıldığı ve yerine Cumhuriyet sonrası Süleyman Paşa adı yerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Necati Bey’in adı verildiği bilinmektedir.
Kâmil Su’nun okuduğu okulun adının değiştirilmesi birçok insan gibi Kâmil Su’yu da derinden yaralamış olmalı ki hatıralarında şöyle serzenişte bulunur: “Sanki, bina ile birlikte Süleyman Paşa adı da yangında yanıp kül olmuştu.”[4]
Naci YENGİN

 

 
[1] Feridun Emecen, “Manisa” TDVİA, C.27, Ankara 2003,ss.583-588 ; https://islamansiklopedisi.org.tr/manisa (14.02.2023, 11.40).
[2] Kâmil Su, “Süleyman Paşa ve Manisa’daki Hayırları”, Manisa, Yıl:2,  Sayı:6, Aralık 1983, Manisa Turizm Derneği Yayını, s.33.
[3] Kâmil Su, “Süleyman Paşa ve Manisa’daki Hayırları”, Manisa, s.30,31.
[4] Kâmil Su, “agm” s.31.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum