BAYRAMSIZ ŞEHİRLER!
www.tarihistan.org
NACİ YENGİN
Bayramların da keyfi kaçtı!
Şahsen ben bayramların yerinde olsam çeker başka memleketlere giderdim!
Bayram yerinde olsaydım bayrama özlem duyardım.
Bayram yeri olsaydı, bayramlar böyle sönük geçer miydi hiç!
Bayram yeri olmayan şehirlere şehir denir miydi?
Bayram yeri olmayan şehirlerde yaşayan insanlar nereye gittiler?
Bayram yerlerinde çocukların cıvıldaşmadığı şehirler neredeler?
Nerede şehirlerin orta yerine kurulan atlıkarıncalar?
Nerede salıncaklar, dönme dolaplar, nerede gülüp eğlenen gülücük çocuklar?
Şehirlerde alabildiğine dolaşmak için en uygun zaman bayramlarmış öyle mi?
Öyle diyor yeni yetme bir lügat!
Lügatlerin ne dediğine bakmam amma Bayramlar bayram olmaktan çıktı mı ne?
Çoktandır Müslüman mahallesindeki salyangoz satıcıları çoğaldı.
Bayramlarımızı çaldılar bizden, bayramlar uğramaz oldu muhitimize!
Her ne kadar lügatlere inanmasak da yine de bayramları fırsat bilip şöyle bir dolaşmak gerek şehirleri…
Şehri dolaşmak için şehrin kusmuklarından kurtulması gerekiyor. Kuşkumuz yok buna. Sakin, dingin ve şehirle konuşmanın, baş başa kalmanın en güzel anları…Ancak bu sözün başka bir anlamı da bayramlarda şehirlerin boşaldığı ve insanların şehirleri terk ettikleri gerçeğidir!
Şehri terk eden kendisini terk etmiş, geçmişini- benliğini terk etmiş sayılır bir bakıma!
Şehri kendisiyle götüremeyen insanlar öz benliğini meydana getiren şehirlerden kaçıyor. Kendinden, özünden kaçar gibi…
Hafızasından kaçıyor…
Meçhule yelken açan insanlar yine sahil şehirlerinin kalabalıklarına karışmaktan kendini alamıyor. Ram olduğu kapitalizmin dişlileri arasına girip öğütülüyor olmaktan haz duyuyor!
İnsanlar mı şehri terk ediyor yoksa bünyesinde tutmak istemediği insanları bayramlarda, tatillerde dışarıya atan şehirler mi?
Bu muamma tartışıla dursun bir gerçek var ki o da şehirler, dışladıkları ayrık otlarından kurtulduklarında bayramları, tatil günlerini gerçekten doyasıya yaşıyorlar!
Bayramlarda evlerinde, sokaklarda kalanlar şehirle, sokaklarla barışık yaşayanlar değil mi? Gerçek şehirliler. Şehrin sahipleri…
Şehirle barışık yaşayanlar şehrin boyası ile boyananlar değil mi?
Şehrin ortasında bir yerlerde bir evde tüten kurbanın dumanı sayesinde şehrin nefes aldığını ve bayramı kutladığını anlayabiliyoruz ancak!
Şehrin insanı şehrin, modernizmin insanı, derin köklerin kaçkını!
Kurbanlar şehirlerin bin yıllık kültürel değerlerine kurban edilmezse insanlar modernizmin dayatma kültürlerine kurban edilecek!
Bu böyle biline… Bayramlar şehirlerle yeniden barışmadan şehirler insanları kusacak, dışlayacak, dışarıya atacak!