KEMAL ÇAPRAZ’A RAHMET
Kastamonu’nun Karadeniz sahillerinde gezerken rahmetli Kemal Çapraz’ı düşündüm sürekli. Saf ve temiz kalmış eşsiz güzellikteki sahillere ve ormanlara sahip Kastamonu’nun aynı güzellikteki evladı Kemal Çapraz’ı unutmak mümkün mü?
Bir Eylülde kaybettik. Ne garip tesadüfkü onunla yine bir eylül ayında kıymetli yazarımız Sevinç Çokum’un evinde tanışmıştık. Tam otuz yıl önce 1989 yılı eylülünde. Sevinç Çokum’u ziyaret ettiğimde o da Türkiye gazetesi için röportaj yapmaya gelmişti. Onlara11 Mayıs 1989 günü Kırım’da, yaşayan efsane Yolbaşçımız Mustafa A.Kırımoğlu ile buluşmamı, görüşmemizi ahlattım. Kemal Çapraz çok heyecanlandı. Kasım ayında Kırım Akmescit’te SSCB-Türkiye milli takımları maçı vardı. Oraya giderse Mustafa Kırımoğlu ile görüşebilir miyim? Diye sordu. Mümkün olabileceğini söyledim. Gazete yönetimini zor ikna etmiş. Eğer röportaj yaparsan paranı gazete olarak öderiz, yoksa maaşından keseriz demişler. Bu konunun hikayesi uzun, detayları ilginç. Organize ettim buluşmayı. Sonuçta akşamın karanlığında Akmescit stadyumunu dışında buluşabildiler. Bu haber ve röportajıyla Kırım yazıları başladı Kemal Çapraz’ın. Vefat ettiğinde Türkiye’de Kırım ve Kırım Türklerinin mücadelesi hakkında en çok haber, yazı dizisi, vb yazan gazeteci o olmuştu. Onun rekorunun da kırılacağını sanmıyorum. Bu yazılarının bir kısmını, “Sürgünde Yeşeren Vatan Kırım” ve “ Kuzeydeki Yavru vatan Kırım” adlı kitaplarında okuyabilirsiniz.
Kırım Rusya’nın işgali altında. Doğu Türkistan’da Çin zulümü hız kesmeden sürüyor. Kerkük Suriye’deki Türklerin durumu ortada.Yaşasaydı bu konuda en ön saflarda mücadele eden, yazan, toplantılar, konferanslar organize eden kesinlikle o olurdu.
16 Eylül 2008’de elim bir trafik kazasının aramızdan alıp götürdüğü kardeşimiz Kemal Çapraz önce insandı. Yeryüzünde milyarlarca insan var ama o ayrı bir insandı. Temiz, tertemiz bir idealistti. Türk Dünyasına gönül vermiş bir vatanseverdi.
Vatansever bir gazeteci idi. Ama hak ettiği değeri, hak ettiği yeri bulamamıştı sağlığında. Türkiye’de geniş kitlelere hitap eden medyada hak ettiği yeri bulamasa da, sessiz ama geniş bir dünyanın insanlarının gönlünde taht kurmuştu.
Aynı fikri değerlere sahip olduğunu düşündüğü insanlar, o işsiz iken iktidar da idiler. Ama ona ve onun gibi idealistlere değil, her iktidarla birlikte iktidarın nabzına göre kalem oynatanlara itibar gösterdiler.
Yalnızlıklarını, hayal kırıklıklarını, üzüntülerini, dertlerini kendi içinde yaşayarak, aramızdan aniden ayrıldı.
İdeallerini, umutlarını, azmini, iyimserliğini ve tertemiz örnek mücadelesini bizlerle, Türk halkıyla paylaşarak, çok büyük bir hizmet ve tadına doyamadığımız bir dostluk bırakarak aramızdan ayrıldı. Türkiye’mizin ve Türk Dünyasının, medya dünyamızın içinde bulunduğu, Çin ve Rusya sevreliğin at oynattığı durumda her geçen gün varlığını özlediğimiz, yokluğunu derinden hissettiğimiz Türk milletinin aziz, cefakar ve kısa ömrüne unutulmaz hizmetler vermiş müstesna evladı gazeteci KEMAL ÇAPRAZ’ı 11.ölüm yılında rahmetle anıyorum.
Eşi Zuhal hanıma, evlatları Çağrı ve Çağla’ya, yakınlarına dostlarına bir kere de başsağlığı diliyorum.
Özlüyoruz ama eşi ve çocuklarının bizden kat kat daha fazla özlediği de bir gerçek.
Ne mutlu Kemal Çapraz’ı tanıdım ve onunla mücadele arkadaşlığı yaptım diyenlere!
Resimde Kemal Çapraz Mustafa A Kırımoğlu ile ilk buluşması ve ilk röportajını yaptığı zaman, Kuran’ı Kerim ve Türk bayrağı hediye ederken.( Foto Kemal Çapraz arşivi) Kasım 1989 Akmescit-Kırım
Zafer KARATAY