ŞEHİTLERİMİZ: ONLAR VE BİZ
Gelinlerin kınalı bohçası
Doğurgan anaların yiğit erleri
Renksizliği cesaretle bezeyen hazineler
Zalimin zulmünü toprağa gömen süngü
Doğmamış çocuğun kundak bezini al kanlara bulayan zalim elleri kökünden kazıyan kınalı kuzularım
İlâhi bir nefes gibi yok etti şer odaklarının fitne savaşçılarını
Nehirlerimiz kan akıtsa da kaynaklarına inat
Biz bu işi hâlledeceğiz
Ya göbeğimizi kendimiz keseriz
Ya da yanımızda olanlar ilâhi muştunun ortağı olurlar
Bir değil, beş can, yüzbeş can yol olmuş çekiyor kervanın yükünü
Bir şikâyet yok tasa etmiyor ulvi ruh
Serdengeçti bir ordunun kınalı kuzuları
Binekleri üzerinde tuttular uçmağın yolunu
Millet sırtını dağlara verdi
Nehirleri yoldaş etti rahmetin şahına
Zafer ezelden müjdelendi al yazmalı gelinin alnına
Şeref elimizden saçıldı islâmın gül yollarına
Piyonlar eriyor göğsümün siperinde
Şah dimdik otağında
Domuzlar pisliklerinde boğulurken merhamet
Bir damlacık iz’an nerde kaldı
Bilmem hangi çocuğun tertemiz dimağında
Bir zerrecik insaf kaldı
Yürüyor ayakları altında soysuzların kahkaları
Yalnız ve yalnız yüreklerinde ki imandır inandıkları
Var olun daim olun
Uçmağa varan buluştu ilâhi sancağın gölgesinde
Rahat ol emanet sağlam ellerde
Duruyor arşın zirvesinde
Türkün sancaktarı
Emre Hanzade