İyiler ve iyilik Türkiye'de her zaman çoğunluktadır inancımı konuşmalarımda her zaman tekrarlıyorum. Münferit olumsuz örnekler, bazen teşkilatlı vurgunlar, kötülükler haber olup, geniş halk kitlelerine sunulsa, moralimiz bozulsa da, korkmayalım. Bu toplumun mayası sağlam. Türkler ve Türkiye her daim merhametin, hakkın, adaletin, sevginin yanında olmuşlardır. Dün de, bugün de.
Bir süre önce, daha önceden alınan bir randevu ile Eğitime Katkı Derneğimizin 2.başkanı Hasan beyle birlikte, Turgutlu'daki büyük bir Seramik fabrikasına (Seramiksan) gitmek üzere yola çıkıyoruz. Amacımız yardım talep etmek falan değil. Amacımız sadece derneğimizi tanıtmak, ihtiyaç duyarlarsa işbirliği yapmak.
Randevuyu ayarlayan ilçe Sosyal Hizmetler müdürü bey, Hasan beyin eski mesai arkadaşlarından. Fabrikanın kapısında buluşup idare binasına giriyoruz, güvenlikten geçtikten sonra. Az sonra Genel müdür Fatih Bey gelip bizi özel bir odaya alıyor. Tanışmanın akabinde, geliş maksadımızı açıklıyoruz. Söz sözü açıyor. Önceden belediye üzerinden burs veriyorduk gençlere, yasa çıkınca Kaymakamlık Sosyal Hizmetler müdürlüğü üzerinden veriyoruz şimdi. Sadece şartlarımızı söylüyoruz, onlar öğrenciyi seçiyorlar. Her ay 1500 (binbeşyüz) öğrenciye burs veriyoruz. Bazen biraz daha fazla talep oluyor; olmaz demeyip, sayıyı artırıyoruz. Prensip olarak ferdi başvuruyu karşılamayıp Kaymakamlığa yönlendiriyor, okul cami için istenen talepleri geri çeviriyoruz. O kadar çok ve emsal oluyor ki, baş edilemiyor. Ama biz sessiz sedasız kendi tasarruf ve projelerimizi hayata geçiriyoruz, diyor.
Bunları duymak bizi çok mutlu ediyor. Amaçlarımızın ve hedeflerimizin aynı; gençlerimize, dolaylı olarak ailelere destek; vatana, değerlerine, insana saygılı, bağlı bireyler yetişmesine katkı; onları namerde muhtaç etmemek.
Müdür bey ile ortak dostarımızın da olduğunu anlıyoruz. Fabrikanın kuruluşunda emek vermiş emekli teknik öğretmen Erol Savcı bey gibi. Fabrika holdingin bir parçası. Patron ve evlâtları ortaklıkta pek yoklar. Ama işlerinin başındalar ve kamuoyunda bilinmek, tanınmak gibi bir dertleri olmayan, son derece sade, mütevazı insanlar.
Sonra zeminin altıda yer alan ürün teşhir katına (İngilizler için Showroom) gidiyoruz birlikte. Müthiş renk, kalite ve şıklıktaki ürünleri gururla gösteriyor. Biz de çok beğeniyor, tebrik ediyoruz. Hele, 2500 civarında ailenin geçimini sağladıklarını öğrenmek, daha da mutluluk verici. Mutad olduğu üzere ben kitap paketimi, Hasan bey de kendi eseri, ahşap oyma tabloyu hediye ediyoruz. Müdür bey de kendi hazırladıkları hediye çantalarını takdim ediyor bize.
Sonra vedalaşıyoruz. Türkiye'ye dair umutlarımız; gençlere, topluma katkıda bulunma ile ilgili aşkımız, şevkimiz artarak sürüyor, sürecek de.
FACEBOOK YORUMLAR