Prof. Dr. Süleyman Sami İLKER

Prof. Dr. Süleyman Sami İLKER

[email protected]

ALEV ALATLI'DAN NASİHATLAR

21 Temmuz 2024 - 16:28 - Güncelleme: 21 Temmuz 2024 - 16:30

ALEV ALATLI'DAN NASİHATLAR...

SU FELSEFESİ VE SUFİLİK

Bir şunu diyen bir yazı 'Derleyen: Derleyen:AleyAlaths Alev Alath KAPABOByA 凝肌注 YÜNSEKONULU Derleyen: Derleyen:AleyAlati Aler Alath KAPAAOKTA MEBLEK YÜKSEKOKULU ΒΑΤΙΎΑ YÖN VEREN METİNLER I Kökler Orta Kökler/OrtaCaglar Caglar 1(2d-1350) (od- 1350) ΒΑΤΎΑ YON VEREN METİNLER II Ronesans/ Protestan Reformu Erken Modern Dönem/ Bul Çagı (1350-1650) Derleyen: Derleyen:AlerAlati Alev Alatlı APADOEYA MESLEK YÜKSEKOKULU Derleyen: Derleyen:Alev-Alath Aley Alath KAPABOKyA MESLEK YÜKSEKOKULU ΒΑΤΙΎΑ YÖN VEREN METİNLER III Aydınlanma Burjuva Yüzyılı/ Bilim Çağının Zaferi (1650- (1650-1800) 1800) ΒΑΤΙΎΑ YÖN VEREN METİNLER IV Moderniteye Doğru Kaotik Modern Dünya (1800- (1800-1970) 1970)' görseli olabilir
Suyun doğası bir felsefe anlatır bize. Örneğin, dağdan akan suyu düşününüz... En az direnç gösteren yolu seçer akmak için. Yani önüne bir kaya çıkacak olursa vazgeçmez yolundan, ama onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya.
Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler:
Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla "aynı yerde" kalırsın. Etrafından dolanıp devam et yoluna.
BİRİK, SABRET VE AŞ
Diyelim ki dağdan akan su önüne çıkan kayanın etrafından dolaşamayacak bir yola denk geldi. O zaman ne yapar? Birikip, çoğalıp üstünden aşar.
Yok eğer bu da olmuyorsa, sabırla kayayı damla damla delmeye başlar. Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir, tabii ki. Damlaların sürekliliğidir ki, buna da “sabır” derler.
“Sabretmek” hiçbir şey yapmadan oturmak değildir... "Sabır dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir" der Şems-i Tebrizi.
Suyun doğası imkânsızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olmayı öğretir.
AKAN SU TEMİZLENİR
Kayayı delen su elbette yine yoluna devam eder. Su hep akar ve çalışır. Bilir ki aktıkça temizlenir. Bazen dere kenarlarında su birikintileri oluşur, akmayan su bulanır, çamurlaşmaya başlar! Üzerine pislik birikir ve Sufiler bu yüzden derler ki:
“Sen su gibi sürekli ak!
Her daim yenilen!
Her gün yenilen!
İki günün aynı olmasın
Hep ilerle! Dünü dünde bırak, yeni şeyler öğren!"
DEĞİŞİM
Örneğin, su değişimden hiç korkmaz... Ama insanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında bundan çok korkarlar.
Su “değişimi” ne de güzel anlatır. Bazen yağmur olur, bazen kar, bazen buz, bazen de buhar. Buhar olduğunda çıkar gökyüzüne, yağmur olup, kar olup, yine iner yere.
UYUMLUDUR, AMA SU KALIR HEP
Ayrıca su uyumludur. Çay bardağına koyduğunda bardağın şeklini alır, kovaya koyduğunda kovanın. Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama, doğası da hiç değişmez. Her yere her şeye uyum sağlar.
Unutma ki dünyada her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalır. Uyum sağlayanlar esnektir çünkü. Değişime direnenler ise katıdırlar. Fırtına en sert en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir şey yapamaz. O yüzden esnek olanlar, uyum sağlayanlar hayatta kalır.
Aynı zamanda akışa teslim olur. Teslimiyet içindedir. Bu teslimiyet boyun eğmek değildir. Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar. Elinden geleni yaptıktan sonra hayatın akışına teslim olmaktır bu.
SU ŞEFFAFTIR
Su berraktır, şeffaftır. Olduğu gibidir yani. Paylaşımcıdır. Hep besleyicidir. İnsanları, hayvanları, doğayı besler. Hayatı başlatandır ve sürekli üretendir. Su olan her yerde bitkiler vardır, hayvanlar vardır, insanlar vardır, hayat vardır.
İşte suyun bu yapısından dolayı Sufiler birbirlerine

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum