Başlıktaki ilk kelimeyi yanlış yazmadım. Onun "Hyde" yazılıp "hayt" okunduğunu biliyorum. Benim anlatacağım bir bitki. Anadolu'da genel adı "hayıt" olan bir bitki. Latince adı"agnos-castus" imiş ve namus otu demekmiş. Çünkü hayıt tohumu şehveti köreltirmiş; bu yüzden rahipler şehvetlerini köreltmek için bunu suyunu içerlermiş. Benim amacım hayıt'ın faydalarını anlatmak değil. İnternette uzun uzun var bu tür bilgiler.
Ben sizlere şehirlerimizde hayıt bitkisinin ağırlıkta olduğu " Hayıt Parkları" yapılmasıkonusunda görüşlerimi ifade edeceğim.
Hayıt, Anadolu'nun her yerinde yetişiyor. Özellikle dere kenarlarında bol miktardabulunur. Bizim oralarda (Manisa) dere kenarlarıyla beraber arazi sınırlarındada bolca yetişir.
Çocukluğumun ilk 9 yılı köyde geçti. Evimizin yanındaki derede bir grup hayıt vardı. Buhayıtların altı zaman zaman oyun mekânımızdı. Gölgesi iyi olurdu. Dikeni de olmadığından altında girer evcilik oynardık. Yaprağının kokusu da hoş gelirdi, çiçeğinin kokusu da. Yıllar sonra çiçeğinin kokusunun leylak kokusuna benzediğini fark edecektim. Ciddi ciddi biyolojik bilgisi olanlar hayıtı başka familyadan gösterirler ama bana göre hayıt, leylak gillerdendir.
Güzel kokular altında hayıt yapraklarını tütün gibi görür, tütün dizer gibi, yaprakları uzunca dikenlere dizerdik.
Hayıtın çatalından çok güzel sapan çatalı (Biz "gıcır" derdik sapana) yapılırdı. Yeni gelişmeye başlayan dal takip edilir ve kesime uygun zaman gelince kesilir.Şayet dengeli bir biçimde U şeklinialmıyorsa, iple bağlanarak kurumaya bırakılır ve kuruyup istene şekli alınca lastik bağlanarak sapan yapılır. Siz sapan yapın ama kuş vurmayın; sadece müzelik değer olarakk alsın evinizde.
Hayıt dallarıyla sepet de örülür. Daha doğrusu, dere kamışıyla beraber hayıt dalı sepetin esasham maddeleridir.
Hayıtlar budandığında yeni filizler dümdüz çıkar. 1 santim kalınlığında ve bir-bir buçukmetre uzunluğundaki hayıt dalı kesildikten sonra demet halinde kurumayabırakılır. Kuruyunca havuzlarda suyun içinde bekletilerek esnekliği arttırılır.Bu dallar yarılarak veya bütün halinde sepet-kelter örülmesinde kullanılır.
Günlük hayatta artık örgü sepet ve kelterler kullanılmıyor. Hepsinin yerini plastik kaplaraldı. Sadece benim gibi meraklıların aldığı bir eşya oldu kamış-hayıt kaplar.
İşte onu diyordum.
Hayıt, günlük hayatın bir parçası olarak da çok kullanılabilecek bir bitki ama ben daha çokonun Haziran-Ağustos aylarında 3 ay kadar çiçek açmasını çok severim. Beyazı,açık moru (lila), koyu moru dere kenarlarını çok iyi süsler. 3 ay kadar çiçek ömrü olduğundan acaba diyorum, belediyeler şehrin uygun yerlerine "Hayıt Parkı"yapsalar da bir de oraya çevreyle ilgili konuşmak isteyenlere serbest kürsükoysalar. Hani "Hyde Park" ile ses benziyor ya, bir de işlev benzerliğikursalar, kötü mü olur?
Bütün yaz hayıt çiçeklerinin açtığı ve kokusunun yayıldığı bir parkta güzel konuşmalar yapılsane kadar güzel olur değil mi Süheylâ?
Not: Yazı ilk olarak 07 Tem 2020 tarihinde Muğla Hamle gazetesinde yayınlanmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR