Son günlerde birçok dostu, tanıdığı ahirete uğurladık. Bunlardan biri de “Yusuf Hoca”dır. Dünya misafirhanesindeki 84 yıllık ömrünü tamamlayarak, 1 Ağustos 2020 tarihinde cemale kavuştu.
Dostlar arasında, genç yaşından beri “Hoca” sıfatıyla anılan Yusuf Ömürlü değerli bir musiki adamıdır. Mimarlık tahsil etti, fakat ömrünü Türk musikisine adadı. Arif Sami Toker’le başlayan müzik eğitimini Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde Emin Ongan’la devam ettirdi.
Kubbealtı Vakfı 70’li yıllarda sanat çalışmalarını başlatarak yüksek musiki geleneğimizi yaşatan önemli bir hizmet gördü. İlk yıllarda Münir Nureddin Selçuk, Kemal Batanay, Cahit Gözkan gibi üstadlarla işe başlandı. Genç mimar Yusuf Ömürlü bu ekibin içindeydi. Bir süre sonra iş tamamen ona kaldı. Buraya ömrünü verdi ve pek çok öğrenci yetiştirdi, konserler yönetti, “Yusuf Hoca” oldu.
Musikimize en büyük hizmetlerinden biri, Tasavvuf Musikisi eserlerini notaya alarak yayımlamasıdır. Binden fazla ilahi, 465 klasik eser, 120 saz eseri, Yahya Kemal’in bestelenmiş şiirlerinin notalarını (100 tane) ve İlahiyat- Ken’an’ı notalarıyla neşretti. Az sayıda fakat sanat değeri yüksek besteleri vardır.
MUSİKİŞİNAS AİLE
Yusuf Hoca’nın geniş bir dost ve sevenleri halkası vardır. Bunlardan Ergun Balcı (1937-2019), onun hakkında değerli bir kitap yazdı. “Cibali’den Kubbealtı’na Yusuf Ömürlü” (Kubbealtı neşriyatı) adlı bu kitabın yeni baskıları “Musikiye Adanmış Bir Ömür” ismiyle çıktı (Nefes yayını).
Ergun Balcı harika bir üslupla Yusuf Hoca’nın hayatı, manevi dünyası ve musikimize hizmetlerini anlatır. Yusuf Ömürlü gençliğinde yakışıklı ve iyi giyinen biriydi. Güzel sanatlar Akademisi öğrencisiyken, maddi sıkıntı içinde olmasına rağmen gazinoların sahneye çıkma teklifini kabul etmez. Çünkü o seviyeli musiki peşindedir.
Ergun Balcı’nın ifadesine göre: “Tasavvuf musikimizi, koro icraları dinleterek geniş halk kesimlerine kabul ettiren iki sanatkarımız var: İstanbul’da Yusuf Ömürlü, Ankara’da Ahmet Hatipoğlu. Bu misyonu başlatma önceliği az farkla Yusuf Ömürlü‘ye ait.” Yusuf Hoca ailesinin tamamı musiki ile haşır neşirdir. Eşi Ertem Hanım (1934-2011) tam bir İstanbul hanımefendisi ve hanende idi. Evlatlarından Elif Ömürlü Uyar, kendini tamamen musikiye adadı. Emre Ömürlü, dini musikide tekke tavrını devam ettiriyor. Dilek Ömürlü Güldütuna ud sanatçısıdır.
İRFAN OCAĞINDA
Yusuf Ömürlü 1958’de Samiha Ayverdi’yi (1905-1993) tanıdıktan sonra kendini bir irfan ve aşk deryasında buldu. Ondan musikinin, kuru bilginin üstünde çok vasıflı bir kültüre dayandığını öğrendi.
Menziline ulaşmış bir yolcu mutluluğu ve zengin gönüllü bir derviş şevkiyle “Kenan Rifai talebesi, Samiha Anne evladı, Ekrem Amca çırağı, İlhan Abla kardeşi şükrüyle” Kubbealtı’ndaki görevine başladı. Buradaki işini hiç aksatmadı. Ona göre Kubbealtı sığındığı bir manevi barınaktır. Oraya hizmet ve şükretmek için gelirdi. O, Kubbealtı’nı içinde musiki de olan bir mübarek makam belleyip, ailecek hizmet borcunu yerine getirmiştir. Ruhu şad olsun.
Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ
Kaynak: http://www.mehmetdemirci.org/?p=2679
FACEBOOK YORUMLAR