Ünal Şenel’in “Türk Şiirinde İzmir” kitabı Dokuz Eylül Üniversitesi Kültür Yayınları arasında çıktı. Kitabın “Halk şiirinde İzmir” bölümü “Efelik ve Zeybeklik” kavramıyla başlar. Osmanlı’nın son yıllarında ekonomik ve sosyal nizam bozuldu, otorite boşluğu doğdu. Batı Anadolu’da eşkıya ve çeteler türedi. Daha sonra bunların önemli bir kısmı milli mücadele yıllarında faydalı hizmetlerde bulundu. İzmir ve çevresinde ortaya konan eser ve şiirlerde “Efelik” olumlu bir imaja sahiptir. Efeler Türk halkının ideal tipleri olarak karşımıza çıkar. Mesela meçhul bir halk şairi ölümle ayrılışın ıstırabını dile getirir: “Şu İzmir’den çekirdeksiz nar gelir / Sırma cepken ince bele dar gelir / Şu gençlikte ölüm bana zor gelir / Güzel İzmir Kordon Boyu şen olsun / Beni senden ayıranlar (efem de) kör olsun” İŞGAL YILLARI İzmir’in işgali bütün ülkede büyük yankı buldu. Eli kalem tutanlar milli duyguları şiire döktü. İşgalden on beş gün sonra Samih Rıfat’ın “Güzel Aydın” şiiri yayımlandı. O devirde Osmanlı idari yapısında İzmir, Aydın vilayeti sınırları içinde ve bu vilayetin merkezi durumundaydı. Onun için şiirde Aydın’la kastedilen İzmir’dir. İlk dörtlük ve nakaratı şöyledir: “Aydın Türk’ün anayurdu / Vermez onu altın ordu / Düşman İzmir’e girerken / Bütün millet ağlıyordu / Aydın Aydın güzel Aydın / Ah bir kere kurtulaydın” M. Emin Yurdakul’un masal üslubunda uzun bir şiiri var (1920). Esaret altındaki kızlar bir seher vakti gökyüzüne bakarlar. Ay onlara vatanın timsali ve İzmir’in hayali olan bir “hürriyet perisi” gibi görünür: “Baktık ki semadan bakan bu çehre / Vatanın o eski aziz timsali / Bu bize aşina olan hemşire / Zavallı İzmir’in kanlı hayali” “Titreyen bir sesle bizden bir isyan / Zincirden silahla hücum istiyor / Geceler bir kanlı şafak olmadan / Düşmandan intikam, intikam! diyor” 1921’de Raif Nezihi şöyle seslenmiş: “Güzel İzmir, güzel İzmir / Kalplerimiz makesindir / Bu sevgiler hep senindir / Gözyaşını artık dindir” KURTULUŞTAN SONRA Kurtuluş günlerinde yazılan şiirlerde ise sevinç gözyaşları vardır: “O İzmir ince İzmir / Kandı sevince İzmir / Bizi bağrına bastı / Günü gelince İzmir” Bir masal-şiir şöyle biter: “Yücelerin yücesi / güzel Ege ecesi / Evlenmiş Türk beyiyle / Dokuz Eylül gecesi” Niğde’den bu şehre gelip yerleşen Ramazan Ardil’in “Güzel İzmir’in Tarihi Destanı” adlı şiirden birkaç dörtlük şöyledir: “Yine yeşillendi İzmir’in bağları / Tütmeye başladı işi İzmir’in / Nisan’ı bitirip Mayıs girince / Ötüyor bülbülü kuşu İzmir’in” “Atamız Yunan’ı denize attı / İzmir’i Türklere emanet etti / Çanları çiğnedi ezan okuttu / Allah diye öter kuşu İzmir’in” “Şair Ramazan der destan bitmesin / Ana vatan sevmek ile yeter mi / Çalışmazsak güller kendi biter mi / Bir gülistan içi dışı İzmir’in.” Sonraki yıllarda İzmir’in denizi, imbatı, kordonu, kızları Cumhuriyet devri şiirimizde bolca yer almıştır.
Not: Yazı 4 Mart 2013 tarihinde yayınlanmış olup yazarın sitesinden alınmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR