Korona metafiziği
Malum korona virüsü bütün dünyayı kasıp kavuruyor. Miraç kandili dolayısıyla makine profesörü olan bir yakınımla telefon görüşmesi yaparken şu mealde sözler söyledi:
“Olayların biz sadece görünen yüzüne bakıyoruz. Oysa bir de büyük resim var. Fiziki alemde belli bir denge mevcut ve bir adalet hakim. Güneş, ay her yeri aydınlatır. Denge bozulursa arıza verir. Mesela araba tekerleklerinde balans ayarı bozulunca, ihmal edilip ayar yapılmazsa sonunda aracın tamamı bozulabilir.
Tevhit açısından bakılınca fizik ve metafizik alemin birbiriyle ilişkisi var. Orada da bir denge söz konusu. İnsanoğlu haddini aştı, tabiatın dengesini bozdu. Maddi ve manevi çevreyi kirlettik. Bilim, düşünce, siyaset ve endüstri devrimlerini yapan modern / seküler insan, nerdeyse kendini tanrılaştırdı; kibrin zirvesine çıktı.
İşte bu virüs felâketiyle, azmanlaşan insanın ne kadar âciz olduğu anlaşıldı. Demek ki gelişmiş silah sistemlerinizin, savaş uçaklarınızın, tanklarınızın, toplarınızın işe yaramayacağı saldırılarla karşılaşmak da mümkünmüş. Göz kamaştırıcı teknolojik gelişmeler gerçekleştiren çağdaş medeniyetin bir virüs karşısında düştüğü çaresizlik, acizlik bütün insanlığı derin derin düşündürmelidir.”
Dostum, bu konuda yazmamı istediyse de ben taraftar olmadım. Konu yanlış anlamaya çok müsait. Doğrusu korona virüsü insanlığa bir ceza mı yoksa aydınlatıcı bir ders midir, ben kafamda çözebilmiş değilim.
VİCDANIN İFLASI
Bir iki gün sonra dünyaca meşhur bir psikiyatri profesörümüzün sosyal medyadaki mesajını gördüm. O da benzer şeyler yazmıştı. Din ve inanç konularının tamamen kişisel olduğunu ve öyle kalmasını düşündüğünü belirtip özetle şöyle diyor:
“Bütün dünyada dramatik bir şekilde ‘vicdan’ ortadan kalktı. Ulus, sınır, ırk ayrımı yapılır oldu. Bir baba iki omuzunda birer çocuğu ile yüzerek denizi geçmek zorunda kaldı, çocuklar önce boğuldu sonra kıyıya vurdu ve insanlık bütün bunları sadece seyretti. Herkes dünya coğrafyasında kendisinin söz sahibi olduğunu sanmaya başladı. Böyle bir zamanda acaba Covid 19, coğrafyanın gerçek Sahibinin insanlar olmadığına dikkat çekmek için mi çıktı?
Dün gece ilim yolculuğumda idrak ile inanmamı sağlayan Rahman süresini tekrar okudum.
Düşünsenize, embriyodaki kutuplaşan aynı hücreler ben yukardayım beyin yapmalıyım; ben içteyim iç organlara dönüşmeliyim diyor.
Biz öğreneceklerimizi öğrenelim ve bilim fethini yine yapsın da bu virüs, kabusumuz olmaktan bir an önce çıksın inşallah.” *
Bu sözler beni etkiledi, Rahman suresine baktım, 7-9. ayetlerde şöyle deniyor: “Allah gökyüzünü yükseltti ve evreni bir ölçüye/ dengeye göre yarattı. Siz de bunu örnek alın ve sakın dengeyi bozmayın. Ölçülü, insaflı ve adaletli olun.”
İnşallah korona salgını insanlığa bir ikaz olur, daha ahlaklı hale geliriz. Tabiattaki dengeyi koruduğumuz gibi, insan ilişkilerinde daha adil davranırız.
Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ