Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ

Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ

[email protected]

Falih Rıfkı’nın Kudüs’ü

13 Haziran 2018 - 10:24

Geçenki yazımda Hüseyin Vassaf’ın 1913 Kasımında yaptığı Kudüs gezisine dair izlenimlerinden söz etmiştim.
Bugün Falih Rıfkı Atay’ın Kudüs hakkında yazdıklarından bahsedeceğim.
Atay (1894-1971) IV. Ordu Kumandanı Cemal Paşa’ın özel kalemi olarak, Vassaf’tan 2 sene sonra 1915’te Kudüs’e gitti, orada birkaç sene kaldı. O günlere ait intiba ve düşünceleri “Zeytindağı” kitabında yer alır.
Vassaf dindardır, F. R. Atay ise seküler bir yapıya sahiptir.
Zeytindağı kitabından Kudüs’e ait bazı tespitler şöyledir:
IV. Ordu karargahı Kudüs’te Zeytindağı’nın tepesindeki Alman Misafirhanesinde idi. Kudüs’ün en güzel yapısı Almanların, ikinci güzel yapısı gene onların, en büyük yapısı Rusların, bütün öteki binalar İngilizlerin, Fransızların, hep başka milletlerin.
Kudüs’te oteller yarı kilisedir, uşakları yarı papazdır ve hizmetçiler yarı hemşiredirler. Hepsinin cübbesi, putu ve beyaz başlığı, smokinleri, askıları ve önlükleri aynı dolapta durur. Kamame Kilisesi papazlarını takma sakallı sanırdım. Bunlar biraz eğildikleri zaman, cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür.

***

Filistin’de Siyonistler adeta gizli bir hükumet yapmışlardı.
Bayrakları ve postaları vardı.
Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla gönderirlerdi.
Kudüs’ün yerli meselesi, Yahudi-Arap meselesi: Bir avuç Yahudi, altı yüz bin Arap!
Yafa’dan Kudüs’e kadar Yahudi Filistin’i birkaç defa dolaştım.
Filistin’in yeni kasabaları ve köyleri Yahudi eseridir. Bu yeni değil, yepyeni bir Filistin’dir. (Henüz İsrail kurulmamıştır. MD) Paranın ne büyük kuvvet olduğunu anlamak için, Filistin kıyılarını ve içlerini Yahudilerin ve büyük Arap nüfusunu çöle doğru süren Siyonist sömürgeciliğini görün. Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez.
Balfur’un bir nutku, Davud’un bütün mezmurlarından daha tesirlidir.

***

Bir Yahudi tehciri (zorla göç) ihtimali haberi alınır alınmaz birbirleri ile boğuşan milletler bize karşı birleşiverdiler. Protestan, Katolik, Anglikan, Ortodoks bütün Hristiyanları birbiri ile çarpıştıran ve 1914-1918 Hamursuz bayramını Hristiyan kanı ile yoğuran Yahudi bankerleri, bütün kiliseyi havra menfaati için camiye karşı çevirmeye muvaffak oldular.

***

Falih Rıfkı Kudüs günlerini şu acıklı ifadelerle bitirir: Bir sabah kumandanın odasına girdiğim zaman, gözlerini ağlamaktan yorulmuş olduğunu gördüm: Kudüs İngilizlerin elinde idi.
Oradaki son Türklerinin nasıl kahramanca vuruştuklarını masanın üstünden aldığım şifreli telgraftan okudum. Kudüs’ü İsrailoğulları gibi bırakmadık, Türkler gibi bıraktık.
Karargahın içinde: “Kudüs düştü!” sözü ölüm haberi gibi yayıldı. Daha şimdiden Beyrut’a, Şam’a, Haleb’e gözyaşlarımzı hazırlamak lazımdı.

Kaynak: http://www.mehmetdemirci.org/falih-rifkinin-kudusu/

13 Haziran 2018 kaydı