Yağmur Tunalı TRT'de sunucu, metin yazarı, senarist, yapımcıyönetmen olarak çok sayıda program yaptı. Sanatkar ruhlu, şair ve ediptir. Melal Burcu adlı şiir kitabı ile Kavga Günleri ve Gittiler isimli kitapları var.
1989'da TRT için "Kültür Penceresi" adlı bir belgesel dizi hazırladı. Yapımsırasında 16 kişi ile saatlerce konuştu ve çekimler yaptı. Bu zatların özelliği, hepsinin 1900-1911 arasında doğmuş olmaları idi. Her biri Osmanlı coğrafyasının farklı yerlerinde doğmuştu.
Bunlar ilk ve orta tahsillerini Osmanlı döneminde yaptılar. Çocuklukları savaş, mütareke, kıtlık ve yoksulluk içinde geçti.
Aynı zamanda Cumhuriyet devrine şahit oldular. Harf devrimini, çeşitli kültür değişikliklerini bilfiil yaşadılar.
FARKLI ALANLAR
Yağmur Tunalı uzun görüşmelerin ses kayıtlarını deşifre ettirerek 520 sayfalık çok değerli bir kitap yazmış: Bittiği Yerde Başlar. Üst başlığı şöyle: İmparatorlukta Doğan 16 Cumhuriyet Aydını (Bilge yayını, Ekim 2015).
İsimleri şöyle: Orhan Şaik Gökyay, Zeki Ömer Defne, Ömer Asım Aksoy, Nadir Nadi, Sadi Irmak, Rakım Çalapala, Tahsin Banguoğlu, Burhan Arpad, Halil Vehbi Eralp, İbrahim Yasa, Münevver Ayaşlı, İzzettin Ökte, Reşat Kaynar, İsa Yusuf Alpekin, Cevat Mahmut Altar ve Saadet Çağatay.
Bunların her biri dilci, sosyolog, gazeteci, müzisyen, doktor, şair, yazar ve cemiyetçi olarak Cumhuriyet döneminde kurucu roldedirler. Atatürk'ün ve İsmet İnönü'nün yakınında olanlar vardır.
Çok farklı alanlarda şöhret olmuş ileri yaştaki bu aydınları konuşturabilmek,uygun soruları yöneltmek dikkat ve beceri ister. Yağmur Tunalı çok yönlü sanat ve kültür birikimiyle bu işin üstesinden gelmeyi başarmıştır.
Söz konusu kişiler dünya görüşleri bakımından farklıdırlar. Özellikle müzik ve sanatla uğraşanların, genç Cumhuriyetin aşırı Batıcı fikirlerini heyecanla temsil ettikleri görülür.
BİN YILLIK BİRİKİM
Tanzimatla başlayan Batılılaşma maceramızın meyveleri Cumhuriyetle kendini gösterdi. Erken Cumhuriyet döneminde, bu yöndeki sert uygulamalar dolayısıyla tarih, dil ve din alanındaki bin yıllık kültür birikimimizin göz ardı edildiği bir gerçektir.
Kitaptaki meşhur aydınlarımızın bir kısmında bu durum açıkça görülür.
Prof. Dr. H. Vehbi Eralp meşhur bir felsefecimiz, üstelik Yahya Kemal hayranıdır. Konuşma sırasında filozof Bergson'u sevdiğini belirtir. Yağmur Tunalı Bergson'la Yunus Emre arasında bağ kuranlar olduğunu sorunca Eralp şu cevabı verir: "Hiçbir şey söyleyecek durumda değilim, çünkü Yunus'u iyi tanımıyorum."Münevver Ayaşlı'dan bir alıntı ile bitirelim.
Tunalı manevi kültürden söz edince Münevver Hanım şöyle der:
"İmanı olanın evi de güzel olur, musikisi de halis olur, dostlukları metin olur. Her şeyde iman ve memleket sevgisi, Allah sevgisi, din sevgisi lazım gelir, başka türlü çok boş oluyor. Önde bir cephe, arkası boş. Yani kartondan bir insan gibi.
Prof.Dr. Mehmet Demircinin 27 Mart 2017 Yeniasır gazetesindeki yazısıdır.