Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

[email protected]

Mahallelilerin sorunları

25 Haziran 2024 - 09:35

Mahallelilerin sorunları
Mehmet Akif Erdoğru


Kurban Bayramı vesilesi ile İzmir’den memleketim olan Konya’nın Çavuş mahallesine (Hüyük ilçesine bağlı köy, sonradan kasaba) gittim. Burada mahallelilerin sorunlarını yerinde öğrenme imkânım oldu. Gerçi AK Parti döneminde ‘köy-köylü ve kasaba-kasabalı’ terimleri hukuken ortadan kaldırıldı ama her iki kavram da yerel halkın ağzında yaşıyor. Birçokları kendilerini halâ köy ve köylü kavramlarıyla ifade ediyorlar. ‘Mahalleli’ kavramına pek alışamamışlar. Zira ‘mahalle’ bizim eski idari teşkilatımızda köyü oluşturan en alt seviyedeki idari birimi temsil ederdi. Mahalleli, her konuda birbirilerine müteselsilen kefil olan ünite anlamına gelirdi. Şimdi bu tarihi kavram, köy kavramının tümüne teşmil edildi ve eski köyler şimdilerde resmi olarak mahalle olarak tanımlanıyor. Her mahallenin bir muhtarı (eski köy muhtarı) bulunuyor ve bu muhtarlar seçimle işbaşına geliyorlar.
Bayram süresince Çavuş mahallelilerin sorunlarını yerinde öğrenme imkânım oldu. Bunların şikâyetçi olduğu en önemli mesele, hayat pahalılığıdır. Ak Partinin uyguladığı neo-liberal politikalar sebebiyle, bunların ekonomik sıkıntıları artmıştır. Kötü yönetime ve ağır vergilendirmeye ilave olarak, mahalleler tamamen ticarileştirilmiştir. Bu sebeple köy ile şehir arasında ekonomik ve mali açıdan pek bir fark kalmamıştır. Bizim farklı bir meskûn ve idari mahal olarak tanımladığımız ‘köy’ kavramı, neredeyse ortadan kakmıştır. Köyler bir üretim mahalli olmaktan çıkarılmış, tamamen tüketim merkezleri haline getirilmiştir. Yumurta, süt ve ekmek gibi temel gıdaları köylüler de marketlerden satın almaktadırlar. Köylerde vergiler şehir vergileriyle hemen hemen hemen aynıdır. Örneğin mahalleler Konya Büyük Şehir Belediyesinde layıkıyla hizmet almamalarına rağmen, su, elektrik, kanalizasyon ve diğer vergileri, şehirlilerle aynı oranda ödemektedirler. Bu da mahallelilere ağır bir mali yük getirmektedir. Temelde tarım ve hayvancılıkla geçinmeye çalışan mahallelilerde para kazanma hırsı başını almış gitmektedir. Bu durum da geleneksel toplum yapısını ve anlayışını bozmaktadır. Örneğin eskiden dayanışma içinde yapılan kimi ortak hizmetler (çeşmeler, dini hizmetler, mezarlıklar vs.)  artık maddiyat ve bireyselcilik yüzünden yapılamaz olmuştur. Tarım topraklarından aşırı ürün alma hırsı yüzünden, tarım ilaçları kullanımı artmıştır. Bu da doğada dengeyi bozmuştur. Temiz su kaynakları hızla kirletilmektedir. Kanserden ölüm vakaları artmaktadır. Tarım ilaçlarından ve alt yapının (kanalizasyon şebekesi) olmamasından dolayı hayvan ve bitki türlerinde kayıplar meydana gelmektedir. Gerçi her mahalleye tarımsal sulama amaçlı bir gölet yapılmışsa, su idaresi kooperatifçe iyi idare edilmediğinden su kullanımında sorunlar baş göstermiştir.
Çavuş Mahallelilerin şimdilerde karşı karşıya kaldığı temel sorunlar şunlardır: Mahallelilerin aşırı politize olmaları ve seçilen muhtarların pratikte yetkilerinin olmayışı ve kötü yönetim. Güncel siyasetin kitle iletişim araçları ve tarikatlar sayesinde mahallelere kadar ulaşmasından dolayı siyasal kamplaşma önemli bir sorun. Öğretmenler olmadığı için mahalle imamları bu kamplaşmada önemli bir etken. Camilerin parti merkezleri gibi kullanılması. Müftülerin, siyasal rollerinin artması. Çevre kirliliğinin artması. Özellikle plastik atıklar ve çöplerin doğayı kirletmesi. Tarım ilaçlarının hayvan ve bitki türlerini tehdit etmesi. Tarımsal ürünlerin maliyetinin artması ve bu ürünü kendilerinin doğrudan pazarlayamaması. Doğurganlığın azalması. Çocuk bakımı ve eğitiminin pahalılaşması. Mahallelerdeki nüfusunun yaşlı nüfus olması. Bu sebeple tarımsal işgücü sağlanamadığından kimi tarım topraklarının ekilememesi. Miras hukuku yüzünden tarım arazilerinin küçük parçalara ayrılması. Tarımda çalışacak genç nüfusun azlığı. Geleneksel dayanışmanın neredeyse yok olma aşamasına gelmesi. Cami yapımının artması ama buna mukabil cemaatin azalması, camilerde imam ve müezzin gibi dini personelin hükümet tarafından istihdam edilmemesi. Sağlık hizmetleri ile ilaca ulaşımda zorluklar. Eskiden köylerde doktor ve ebe bulunurken şimdilerde bunların ilçe merkezlerinde hizmet vermeye başlaması. Veteriner ve Ziraat Odalarının mahallede bulunan ziraatçıları yeterince bilgilendirmemesi. Dijitalleşmeden (internetin çekmemesi, telefonla ilgili sorunlar) kaynaklanan sorunlar. Çocukların taşımalı sistemden dolayı iyi eğitim alamamaları. Eski köy okul binaları, ziraat odaları, sağlık ocaklarına ait binaların tamamen atıl duruma düşürülmesi. Hiçbir sportif ve bedii faaliyetin olmaması. Kısacası eskiden ‘köylülük bilincini’ oluşturan özellik ve sorumlulukların neo-liberal politikadan dolayı ortadan kalmaya yüz tutması. Böyle giderse bu tür kırsal kesimler tipik bir hal alacaktır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum