Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU

[email protected]

Kaşgarya'da Çin ordusu

30 Mayıs 2024 - 21:06

Kaşgarya’da Çin ordusu

Mehmet Akif Erdoğru

1873’te İngiliz Heyetin tespitine göre, Çinliler, Kaşgarya’yı yaklaşık yirmi bin kişilik organize bir kuvvetler tuttular. Bunların 5.000’i Kalmuk süvarisi iken, bir kısmı da İli bölgesinden olan Mançu Tatarlarıydı. Ambanlara (Çinli kaymakamlar) ait kuvvetler de bu organize kuvvete destek verirdi. Ambanların askerleri, ambanın rütbesine göre elli ila iki yüz kişi arasında değişirdi. Askerlerin hepsi üniformalı, kılıçlı, mızraklı ve atlıydı. Kalmuklar ise sadece ok ve yay taşıyan, düzensiz süvari birliğiydi. Kalmuklar çoğunlukla izci ve toplayıcı olarak istihdam edilirlerdi.
Kalmukya - Vikipedi

Kaşgar emiri Yakup Bey ise komutan olarak atadığı pansadbaşı vasıtasıyla orduyu kontrol ederdi. Kaşgar’da on iki pansadbaşı, Yengihisar ve Yarkend’de de ikişer pansadbaşı vardı. Her pansadbaşının komutası altında beş yüz asker vardı. Pansadbaşının komutası altında beş tane de yüzbaşı bulunurdu.

Çinlilerin yanında savaşan Kalmuklar, Kaşgar’daki Türk kabilelerinden dil, köken, din, gördü, fizyonomi, gelenek ve yaşam tarzı bakımından farklı bir halktır. Bunlar, Kaşgarya’nın kuzeyindeki Moğol Tatar ırkına mensupturlar. Tibet’teki Tuvatlar; Turfan, Urumçi ve Yulduz’daki Sarı Kalmuklar; Çaçan, Lob, Yulduz ve Tibet’teki Kara Kalmuklar; Yulduz’daki Koşotlar; İli, Karaşehr, Lob ve Yulduz’daki Turgutlar; İli’deki Mançu ve Olotlar; Tangut vadisindeki Tangutlar; Issık’taki Çokurlar; Mongolay’daki Moğollar, hepsi, Moğol-Tatar ırkına mensuptur. Bütün bunların asli vatanı Mongoloy’un kuzeyindeki Kök Nor’dur. Kalmukların Kök Nor olarak adlandırıldığı ayrıca iki memleket daha vardır. Bunlardan biri Urumçi’nin kuzeyinde beş günlük yolculukla ulaşılabilen yer, diğeri de Lob’un ötesinde Kuçi’nin güneyinden itibaren beş günlük yolculukla ulaşılan yerdir. Kök Nor’un anlamı ‘Gök Göl’ demektir. Kalmuklar tamamen göçebe ve yaylacı bir halktır. Kendilerine ait şehir ve kasabaları yoktur. Hargah denilen kamplarda yaşarlar ki, bu hargahlar, mevsimsel şartlara göre değişir. Hepsi Budist olup idollerine Burhun denilir. Kamplarındaki ana idolün ismi, Madari’dir. Her hargahın kendine özgü bir idolü vardır. Bunların din işleri Lamma deniler rahipler tarafından yerinme getirilir. Kalmuk dili, Kırgız, Özbek ve Kaşgar Tatarlarının konuştuğu Türkçe’den farklıdır. Yukarıda isimlerini saydığımız kabileler yanı ırktan olmalarına rağmen, kendilerine özgü yerel dilleri vardır. Kalmuklar, Kırgızlar gibi, alt kabilelere bölünmüşlerdir. Birçok kabileden oluşan bir bölgenin idarecisine Han veya Galdan denilir. Aşiret reisine de Noyun denilir.

Kalmuklar, Moğolistan ve Doğu Türkistan’dan İdil boyu ve Kafkasya’ya kadar geldiler. Osmanlı idaresi, Kalmuklar ile İdil boyunda Rus yayılmacılığı başlayınca tanıştı. Zira burada bir İdil Kalmuk Hanlığı vardı ve bu hanlık, bu bölgede Osmanlılar aleyhine çalışarak Rus yayılmacılığına destek veriyordu. Osmanlı idaresi ile İdil Kalmuk Hanlığı arasında 1630’lardan itibaren diplomatik ilişkiler kuruldu. Bu ilişkiler 1686-1710 yılarında doruk noktasına ulaştı. Yediden fazla Kalmuk elçisi, diplomatik görevle Osmanlı topraklarına geldi. 1686’da Osmanlı ordusu hareket halindeyken bir Kalmuk elçisi (ismi malum değil) kabul edildi ve kendisine hediyeler (sikke, hilat ve mercan) verildi. Kefe, Kalmuk-Osmanlı diplomatik ve mali ilişkileri açısından önemli bir yerdi. Dolayısıyla Osmanlı diplomasisinde Budist Kalmuklar, dost olarak görülmediler. Rus egemenliğini kabul etmeyen Budist Kalmukların bir kısmı 1724’den sonra Türkistan’a geri döndüler. Rus baskısından dolayı bunların bir kısmı İslam’ı benimsediler ve Osmanlı topraklarına göç ettiler. Bunların hamisi Osmanlı sultanı idi. 19. Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı idaresinin Kalmuklarla diplomatik ilişkisi kalmadı. Sadece Türkistan meselesinden dolayı, Osmanlı idaresi onlarla dolaylı olarak ilgilendi.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum