Dün akşam saatlerinde yeni hükümetin parlamentoda güvenoyu almasıyla birlikte İsrail’de 12 yıllık Netanyahu dönemi sona erdi. Ancak bu gerçek bir son olur mu? Bunu önümüzdeki aylarda daha rahat görebileceğiz. Zira Netanyahu yaptığı son konuşmada sert bir muhalefet yürüteceğini ve mutlaka geri döneceğini iddia etti. Biden yönetimine de göndermede bulunan Netanyahu İran ile tekrar görüşmelere başlanmasının yanlış olduğunu ve yeni hükümetin bu sebeple İran karşısında İsrail tezlerini savunamayacağını vurguladı.
Daha önce de yazmıştım. ABD’de İsrail ile yeni bir ilişki modelinin kurulması eğilimi güçlüydü. Dolayısıyla hükümetin gücü ve akıbetinde iç politikadaki sorun alanları kadar Biden yönetiminin yol haritası da etkili olacaktır.
Yeni hükümete bakıldığında aslında bıçak sırtı bir pozisyonda duruyor. Koalisyon, 120 sandalyeli parlamentoda 60'a 59 oyla güvenoyu alabildi. İmzalanan rotasyon anlaşmasına göre Bennett hükümetin ilk dönem başbakanı olacak ve iki yıl görevde kalacak. Bu ilk dönemde Lapid dışişleri bakanı olarak görev yapacak. Koalisyonda 9’u kadın 27 bakan yer alacak.
Hükümeti farklı kılan yanlardan biri İsrail tarihinde ilk kez oyların %5'ine sahip bir politikacı İsrail devletine liderlik edecek. Bennett, ideolojik ve ilkesel açıdan bölünmüş, güçlü bir krizde ayrışma potansiyeli olan sekiz farklı partili bir koalisyonu yönetecek.
İlk bakışta Bennett ve Lapid zıt bir politik söyleme sahip gözüküyorlar. Bennett, aceleci bir teknoloji girişimcisi diğer ana ortak Lapid ise daha sakin, daha dengeci bir duruş sergiliyor.
Bennett iki devletli çözüme karşı çıkan dindar bir Yahudi milliyetçisi ancak yine de Netanyahu'yu devirmek için dini bir Müslüman partiyle ortak olmayı kabul etti. Çünkü koalisyon ortakları arasında ilk kez Mansur Abbas liderliğindeki Ra'am partisi var. Abbas Perşembe günü yaptığı bir açıklamada, "Sadece parlamentoda bulunmakla kalmayıp İsrail siyasi sistemini etkilemek için meşruiyet elde ettik. Bu, bize ülke genelinde geniş bir kapı açıyor." dedi. Pek muhtemel ki kırılgan İsrail dengelerinde hükümeti zorlayacak yanlardan biri bu olacak. Koalisyonda ayrıca klasik merkez siyasetini ve liberal eğilimi temsil eden Lapid ve Gantz yer alıyor. İşçi partisinden de koalisyona giren var. Yani karmaşık ve yönetilmesi zor bir denklem. Bir de bu alanlarda oyun tecrübesi olan bir Netanyahu muhalefeti karşılarında olacak.
Yeni İsrail koalisyonu bu çeşitliliği yönetirken ülkedeki kutuplaşmayla da mücadele edecek. Son saldırıların ülkedeki yaşam birlikteliğinde ciddi yaralar açtığı da hesaba katıldığında öncelikli hedef ülkenin iç huzuru olacaktır. İki yıllık bir bütçe hazırlanması ve diğer değişiklikler de bu ilk dönemde gündemde…
Türkiye ile ilişkilere gelince belirgin ve hızlı bir değişim beklemek aşırı iyimserlik olur. Ancak küçük olasılıklar irdelendiğinde yeni bir başbakan ve böylesi bir karmaşık koalisyonun varlığı ilişkileri normalleştirebilmek adına göreli bir avantaj sunabilir. İsrail merkezli yorumcuların birleştikleri söylem bunun Türkiye’nin atacağa adımlara bağlı olacağı yönünde!
Bununla birlikte Bennett hükümetinin Batı Şeria konusunu ilerleyen zamanlarda değerlendirme kararı Türkiye’nin yapabileceği diplomatik hamleler konusunda zaman kazandırabilir. Yine küçük bir ihtimal de olsa Müslüman tabanı olan bir partinin koalisyonda bulunması bir hat açabilir mi, gelişmeleri izlemek lazım.
Her şeye rağmen ben temel yönelimin bugünkü Erdoğan-Biden görüşmesinin ardından Türkiye-ABD ilişkilerinin seyriyle şekilleneceği kanaatindeyim…
FACEBOOK YORUMLAR