Ukrayna savaşı beşinci ayını doldururken daha ne kadar süreceği belirsiz olan bir süreç ve beraberinde süregelen yaptırımlar taşımacılık/lojistik sektörlerini de derinden etkiliyor. Özellikle Çin'in “kuşak-yol girişiminin” rotası üzerinde duran “orta koridor” daha büyük önem kazanıyor ve birçok nakliye şirketi, yüklerini Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşımak için alternatifler arıyor.
Bu talep değişiminin sebeplerine bakıldığında, son yıllarda Çin ve Rusya arasında artan stratejik ilişkiler nakliye sahasında da artmış ve Rusya-Belarus üzerinden geçen “kuzey koridor” Çin mallarını Avrupa’ya ulaştıran temel rota haline gelmişti. Bu hattın kapasitesi 2021’de batıya giden trafiğin %68'i ve doğuya giden trafiğin de %82'sini oluşturdu. Son rakamlara göre Çin ile Avrupa arasındaki ticarette 700 milyar dolarlık bir büyüklük söz konusu. Dolayısıyla bu taşımacılıktan payı artırmak hem ek para hem de bir güvenlik hattı çekmek demek.
Ancak gerek yaptırımların etkisi gerekse Rusya’nın merkezinde yer aldığı kuzey koridordan uzaklaşma yönelimleri aşağıya doğru bir alternatif olan Orta Koridoru kritik bir hale getirdi. Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve Özbekistan ile Kırgızistan’ı içerisine alabilecek kara, deniz ve demiryollarını içeren yaklaşık 6500 km’lik bir hattan söz ediyoruz.
Türk Devletler Teşkilatının kurulmasının ardından bu hatta Turan Koridoru da deniliyor.
Son bir iki aydır Kazakistan-Türkmenistan-Azerbaycan arasında yaşanan karşılıklı üst düzey ziyaretler ve Hazar’ın öne çıkarıldığı ortak açıklamalar Türkiye ve Türk Dünyası özelinde büyük bir lojistik hamleyi tetikleyecek gibi gözüküyor. Örneğin Kazakistan, Hazar Denizi'ndeki limanlarına daha fazla yatırım yapma planları olduğunu ve aynı zamanda devlete ait demiryolu şirketinin, batı kıyısındaki nakliye hacmini ikiye katladığını açıklamıştı. Yine Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev’in Türkiye ziyaretinde orta koridorda ne yapılabileceği masaya yatırılmıştı. Türkmenistan’ın dışa açılma ve Türk devletleri ile işbirliğini artırma eğilimi ve Azerbaycan’ın AB ile imzaladığı enerji anlaşması da bu hattın işlevselliği için anlamlı bir motivasyondur.
Orta Asya bölgesine yönelik taşımalarda kullanılan Hazar geçişli “Orta Koridor” güzergahı, Orta Koridor-Turan Koridorunun geliştirilmesi, Türk dünyasının ticari ve lojistik bağlantısının kurulması adına son derece önemlidir. Dünya lojistiği için önem arz eden bu güzergahın, Rusya ve İran koridorlarında sıklıkla yaşanan ve yaşanabilecek muhtemel politik veya ekonomik gelişmelere karşı aktif bir seçenek olarak kullanımda kalması Türk Dünyasının ekonomik gelişimi ve bütünleşmesine katkı sağlayacaktır.
Tabii geç kalınmadan gerekli adımlar atılırsa…Zira bu hattın ciddi bir yatırım ve uyumlaştırmaya ihtiyacı bulunuyor. Lojistik konumunun güçlendirilmesi, Hazar’daki geçiş ücretlerini düşürecek bir mutabakata varılması ve gerekli yatırımlar için ilgili ülkelerle görüşmelerin neticeye taşınması gerekiyor. Hem demiryolu hatlarının inşası ve/veya modernizasyonu hem de ortak yasal bir yönetimin sağlanması kuzeyden bu koridora olan akışı hızlandırabilecektir.
O halde üç ay sonra Özbekistan’da gerçekleşecek Türk Devletler Teşkilatı zirvesinin ana maddelerinden biri bu olması gerektiği gibi vakit kaybetmeden (en azından) çevrimiçi bir zirve ile bu konudaki kararlılık ve mutabakat ortaya konulmalıdır.
FACEBOOK YORUMLAR