Sığınmacılar ya da Suriyeliler meselesi onca problemin arasında hak ettiği yeri bulamıyor. Kurum ve kuruluşların probleme nasıl yaklaştıkları, neler yapıldığı, planlandığı da doğrusu vatandaşlar için meçhul. Bugün de bu problemle ilgili bir gün...
Mülteciler konusuna dikkat çekmek ve sorunların çözümüne katkı sağlamak için her yıl 20 Haziran tarihi “Mülteciler Günü” olarak kutlanıyor. Tabii bunun adına kutlama denilirse artık!
Covid-19 salgınının da etkisiyle dünyanın her yerinde mülteciler problemi olumsuzluklarını artırarak devam ediyor. Bu değişim tutum araştırma sonuçlarına da yansıyor.
Son araştırmadan bulgular vermeden önce bazı rakamları göz atalım.
BM Küresel Eğilimler raporuna göre, dünyada yerinden edilmiş insan sayısı 82 milyonu aşmış durumda. Bunun 48 milyonu kendi ülkeleri içinde yerlerinden edilmiş olanlar. Ülkeleri dışına kaçan insanlar bahsinde ise 6.7 milyon ile Suriyeliler gelmekte. Ardından Venezuela (4 milyon), Afganistan (2,6 milyon), Güney Sudan (2,2 milyon) sıralanmaktadır.
Ve işte acı gerçeğimiz: Türkiye, son 7 yıldır dünya en büyük mülteci nüfusuna (yaklaşık 4 milyon) ev sahipliği yapmaktadır. Ardından Kolombiya (1,7 milyon), Pakistan (1,4 milyon), Uganda (1,4 milyon) ve Almanya (1,2 milyon) izlemektedir.
Türkiye’deki Suriyelilerin artık neredeyse tamamı koruma merkezlerinin dışına (sadece %1) ve ülke geneline yayılmış gözüküyor. Şu an ülkedeki Suriyelilerin %62’si (2.3 milyonu) 25 yaş altında...
Artan küresel ve ulusal sorunlar hem onların problemlerini artırıyor hem de bulundukları ülkelerde uyum kapasitelerini geriletiyor. Özellikle işsizlik ve aşırı çoğalma ile mülteci problemi önümüzdeki yıllarda daha da hissedilecek. Yine BM araştırmasına göre salgından önce her evde çalışan an az bir kişi bildirimi yapılırken bu yıl %80'ininde istihdam ve gelir durumunda olumsuz bir değişiklik olduğu bildirilmiş.
Araştırmaya gelince IPSOS tarafından Türkiye’nin de dahil olduğu 28 ülkede 19 bini aşkın kişiyle online olarak gerçekleştirilmiş.
Buna göre ülke sınırlarının mültecilere kapatılması gerektiğini düşünenlerin oranı %57. Buna en çok katılan ülke vatandaşları Malezya (%82), Türkiye (%75) ve Hindistan (%69) geliyor.
Küresel ortalamada her 10 kişiden altısı (%62) ülkelerine mülteci olarak gelen yabancıların çoğunun gerçek mülteci olmadığını ve ülkelerine ekonomik nedenlerden ötürü veya ülkelerinin sunduğu refah servislerinden yararlanmak için geldiklerini düşünüyor. Ülkelerin hemen hemen yarısı veya daha fazlası durumun bu şekilde olduğunu belirtiyor. Sığınmacılarla ilgili en çok şüpheci olan ülkeler Türkiye (%81), Malezya (%76) ve Rusya (%75) ve en az şüpheci ülke ise ABD (%49).
Covid-19 pandemisi direkt olarak sorulduğunda, araştırmaya 28 ülkeden katılan bireylerin ortalamada %37'si, pandemi nedeniyle hükümetlerinin mültecileri desteklemek üzere yaptığı harcamaları azaltması gerektiğini düşünüyor. En yüksek rakam yine Türkiye’de. Türkiye (%60) ve Kolombiya (%54)'dan katılan bireyler harcamaların azaltılması gerektiğini en çok belirtiyor.
FACEBOOK YORUMLAR