Karabağ savaşı sırasında bekle-gör politikası uygulayan ve hatta Türkiye’yi de suçlayan açıklamalar yapmaktan kaçınmayan İran, ilerleyen süreçte söz sahibi olabilmek için yeni bir denge kurmaya çalışıyor. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif son bir hafta içerisinde Azerbaycan, Rusya Federasyonu, Ermenistan, Gürcistan ve Türkiye’nin dahil olduğu bölge ülkelerini ziyaret etti. Bakü temaslarında “Kardeş ülke Azerbaycan'ın topraklarını geri almasından mutluyuz. Bugün toprakları Azerbaycan halkının elindedir. Halkın kurtarılan bölgelerdeki evlerine süratle dönmesi için yardım etmek istiyoruz." açıklamasıyla alışılagelmiş İran dış politikasının bir örneğini sergiledi.
Ancak bu ziyaretlere ilaveten son durağının Nahçıvan olması bölgede çetin bir diplomasi mücadelesinin başladığının işareti. Atatürk buraya “Türk kapısı” demişti. Zaman bir kez daha onu haklı çıkardı. Zira 5 ülkedeki üst düzey görüşmelerde masada olan sayılı konu başlıklarından biri Nahçıvan’da kurulması öngörülen ulaşım koridoruydu. Bildiğiniz gibi İran’ın da müdahil olamadığını 10 Kasım’daki anlaşma Rusya’nın ev sahipliğinde gerçekleşmişti.
Henüz Nahçıvan’da nasıl bir yol açılacağı netleşmedi. Karayolu, demiryolu veya her ikisi birden gündeme gelebilir. Rusya Başbakan Yardımcısı Alexei Overchuk’un açıklamasına göre 10 Ocak’taki Moskova zirvesinin bir gereği olarak “bu konuda üçlü çalışma grubunun alt konular üzerinde uzman alt gruplar oluşturma kararı aldıklarını” belirtti. Karar Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Sahin Mustafayev ve Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan ile yapılan görüşme sonrasında alındı. Taraflar demiryolu, karayolu ve taşımacılık, güvenlik, sınır, gümrük, veterinerlik ve tıbbi alt konularda alt uzman heyetler oluşturacak. Bunun yarın akşama kadar karşılıklı tamamlanması planlanıyor.
Ateşkes anlaşmasında Nahçıvan meselesi için 3 yıllık bir süre konulduğu dikkate alınacak olursa hedeflerin ete kemiğe bürünmesi kolay olmayacak. Hattın Ermenistan topraklarından geçecek olması ve güvenliğin Rusya tarafından sağlanması ciddi soru işaretleri…
Halihazırda dolaylı biçimde de olsa Azerbaycan'dan Nahçıvan'a ve daha sonra Türkiye'ye uzanan karayolu İran'dan geçiyor. İran bu pozisyonunu Bakü ile ilişkilerinde bir koz olarak görüyordu. Üstelik Ermenistan ile meşru-gayrimeşru ticari ilişkileri, enerji transferleri de sır değil.
Zarif, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin gelecekte bölge barışını için bir merkez rolü üstleneceğini vurgularken , ''Kapsamlı bir işbirliği ile güneyden kuzeye ve güneyden batıya bir koridor oluşturulması gerektiğini” söyledi.
Belki de kendi stratejileri açısından en önemli ifadesi “Fars körfezini (Basra) Karadeniz’e ve Rusya’ya bağlayabiliriz. Bunun gerçekleşmesinde Nahçıvan en önemli rolü oynayacak.” şeklindeki sözleriydi.
Bu sebeple İran, bölgedeki olası gelişmeleri göz önüne alarak kendi çıkarlarına uygun bir Nahçıvan kartını açmış gözüküyor. Bunun bir parçası olarak yakında Tahran’da liderler zirvesinin yapılması sürpriz olmayacaktır.
FACEBOOK YORUMLAR