Birkaç haftadır eğitimi yazıyorum. Daha çok yüksek, bir miktar da orta eğitim. Derken Sayın Millî Eğitim Bakanımızın talimatıyla Anadolu Meslek Liseleri ve Anadolu Teknik Liseleri’nde 11. sınıfta kalan veya disiplin suçuyla okuldan uzaklaştırılan 22 000 öğrencinin 12. sınıfa terfii haberi çıktı. Dikkat ediniz: 11. sınıfa dönme hakkı değil, bir üst sınıfa yükselme hakkı!
Sözcü ve T24 bazı okul müdürleriyle yapılan röportajları da yayımlamış. Bizim gazete de alıntıladı. Bir tanesi şöyle:
“Teknik Meslek Lisesi Müdürü C.K: “Cumhuriyet tarihinde, öğrenciler ilk kez böyle şartsız sınıf geçirildi. Ne suç işlerlerse işlesinler, 12. sınıfa geçtiler. Açık lise ve mesleki eğitime gönderilmeli veya 11. sınıfı tekrar ettirilmeliydiler. Okulumda, böyle 20 öğrenci var. Sigara içen mi ararsınız, bıçak getiren mi? Düzen, nizam kalmadı. ‘Bıçak yasak’ diyorum. ‘Bakandan torpilliyim. Karışma müdür’ diye, bıçak çekiyor. Okullarda suç artacak.” Bir başkası da şu: “Anadolu Meslek Lisesi Müdürü Y.S: “22 bin öğrencinin çoğu devamsızlık ve uyuşturucu, sigara, kavga gibi disiplin cezasından sınıfta kalanlar. Disiplin suçu almış veya okula 1 yıl hiç gelmediği için devamsızlıktan kalanlar, bakan onayıyla 12. sınıfa geçti. Aynı disiplinsizliği yine yapıyorlar. Uyarıyorum, ‘Bakan sınıf geçirdi. Sana ne?’ diye, tehdit ediyorlar. Bakanın yazısı elimizi kolumuzu bağladı. Başarılı öğrencilere haksızlık.’” Buradaki “haksızlık” sözüne bir mim koyun. Aşağıda bu haksızlığın düzeltilmesi üzerinde de duracağım.
Haksızlık etmeyelim
Millî Eğitim Bakanlığı, daha önce de 12. sınıf öğrencilerinin devamsızlıktan kalmayacağını “müjdelemişti.” Demek ki bu 22 000 içinde 11. sınıfta devamsızlıktan kalan varsa, hem bir sınıf yukarı çıkacak hem de 12. sınıfa devam etmesi gerekmeyecek.
Pek güzel… Şimdi aklımda bazı sorular var. Niçin sadece Anadolu Meslek Liseleri ve Anadolu Teknik Liseleri? Burada, diğer liselerimizdeki sigara ve uyuşturucu kullanan, devamsızlıktan kalan, bıçak çeken sevgili öğrencilerimize haksızlık yapılmıyor mu?
Sonra niçin sadece 11. sınıflar? Hadi 12. sınıflara devam etmeseler de geçecekleri müjdesi verilmiş; niçin bütün sınıflara bu “hak” tanınmıyor. Bakınız, onlara da aynı imkânı tanıyın, hepsi birer yıl ileri atlasın ve devam mecburiyeti de kalmasın.
Haylazlık hakkını kanunla güvenceye alın
Bunlar iktidarın tasarrufları gerçi. Muhalefet de bu konuyu atlamamalı ve bu “hakların” bakan talimatıyla değil kanunla verilmesini sağlamalı, hemen TBMM’ye bir kanun teklifi vermelidir. Çekinmeyiniz. Nasıl olsa AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedilecektir. Fakat iktidar da dönüp, okumadan sınıf atlama, devam etmeden sınıf geçme haklarını anayasa değişikliği paketine alıverir. Seçim sathı mailindeyiz. Ne maili mi? Yani seçim eğik düzleminde. Hızla aşağı doğru yuvarlanıyoruz. Hız daha da artacak.
Bu haklar sağlandığında yalnız çocuklarımız derin bir nefes almakla kalmaz, veliler de rahatlar. Aynı zamanda bütçeden de ciddî tasarruflar sağlanır. Sınıftan, öğretmenden, elektrikten, ısıtmadan, kitap ve kırtasiyeden, okul araçlarının yakıtından… Aile bütçelerinde sağlanacak ferahlamayı siz hesaplayın.
Buraya kadar saydıklarım yapınca bütün haklar sağlanmış, bütün haksızlıklar ortadan kaldırılmış mı oluyor? Hayır. Bakınız neden: Diyelim ki haklar bütün okullara ve sınıflara verildi. Peki, bu haklar niçin yalnız 2022 yılında sınıfta kalanlara, okuldan atılanlara uygulanıyor? Bu çocukların devamsızlıktan, bıçak çekmekten, sigara ve uyuşturucudan eğitimlerine devam edemeyen ablaları, ağabeyleri yok mu? Babaları, dayıları, anneler, nineleri… Belki bunların bir kısmı sırf bir sınıfta kaldıkları için veya sayılan kabahatleri işledikleri için bir daha eğitimlerine dönmedi. Onlar ne olacak?
Tonton kralın diplomaları
Yüksek, orta, yüksek olmayan… Her türlü eğitimimizi düşündükçe, yazdıkça üstüme basan sıkıntıdan yukarıdaki satırları yazdım. Pek rahatlamadım ama aklıma on yıllar öncesinden, ta geçen asırdan bir karikatür geldi. New Yorker dergisinde çıkmıştı. İnternette aradım, bulamadım. O yıllarda internet yoktu tabii… Gençler hatırlamayabilir, dünya tarihinde internet ve sosyal medyanın olmadığı çağlar da vardır. Karanlık çağlar…
Gelelim karikatüre. Tonton bir kral çizilmişti. Başında tacı, üstünde süslü, zengin kaftanı ile sarayın balkonuna çıkmış halkına hitap ediyordu: “Sevgili halkım. Dün gece oturup düşündüm ki, benim tebam, dünyanın en eğitimli halkı olmalılar. Onun için irade buyuruyorum, bu günden tezi yok, her vatandaşımıza bir diploma verile!” Tonton kral bunları buyururken gülümsüyordu. Dinleyenlerin yüzünde de geniş tebessümler vardı.
Bakın iktidarımız da, muhalefetimiz de bu kralın hikâyesini iyi dinlesin, üstünde düşünsün.
Seçimi garanti alırsınız! Öbürü yapmadığı takdirde tabii… Geç kaldınız öbürü bunu yaptı, siz gemiyi kaçırdınız. Çaresi var. Onlar her vatandaşa bir diploma mı vaat ediyor? Siz de bahsi arttırın. “Biz” deyin, “her vatandaşımıza diplomayla birlikte bir de emekli cüzdanı vereceğiz.” Böylelikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar’da da ön alıverirsiniz. Artık iktidar garantidir.
Vatana millete hayırlı olsun.
_______
Tonton kralı MDM editörü sevgili Alperen Okur buldu:
https://www.cartoonstock.com/cartoon?searchID=CC22329
https://millidusunce.com/tonton-kral-gulumsuyordu/
FACEBOOK YORUMLAR