Prof. Dr. İskender ÖKSÜZ

Prof. Dr. İskender ÖKSÜZ

[email protected]

Kültür kalkınmayı böyle belirler

03 Temmuz 2022 - 11:15 - Güncelleme: 04 Temmuz 2022 - 20:52

İki önemli araştırmadan söz etmek istiyorum. Birinin başlığı, Kültür Ekonomik Sonuçları Etkiler mi? Diğeri, Kültür ve Kurumlar: Avrupa’nın bölgelerinde ekonomik gelişmişlik.  Bunlar kitap hâline gelmemiş makaleler. Kültürün ekonomiyi etkileyeceği iddiası daha başlıkta görülüyor. Yani üst yapının, alt yapıyı etkileyeceği!

Şimdiki sosyoloji bir başka: Sayılar, sayılar

Fakat bu araştırmalar 19. asırdakilerden farklı. Marks’tan, Weber’den, hepsinden. Çünkü toplum ve ekonomi üstüne konuşanların elinde yeni metotlar var. En güçlülerinden biri anketler. Sonuç istedikleri gibi çıkmayınca ankete burun kıvıran politikacılarımıza bakmayın. İstatistik bilimi, anketi rastgele seçeceğiniz kaç kişiyle yaparsanız hata payının ne olacağını size verir.  Genellikle “Yüzde şu kadar hataya razıyım, o hâlde kaç kişiyle konuşmalıyım?” sorusu sorulur, hesap yapılır ve o kadar kişiyle konuşulur.

Günümüzde bütün anketleri araştırmacının yapması gerekmiyor. Dünya Değerler Taraması gibi, başka grupların birkaç yılda bir yaptıkları anketlerin veri tabanları, Birleşmiş Milletler ve OECD istatistikleri ve daha niceleri, araştırmacılara açık. İstatistiğin metotlarıyla da istediğiniz değişkenleri kontrol edebilirsiniz. Düşüncelerinizin doğru mu, yanlış mı olduğunu rakamlar gösterir; spekülasyonlar, bombastik nutuklar değil. Nihayet, herhangi bir sosyal psikoloji hipotezinizi oyun teorisinin aletleriyle, yine ankete benzer sorgulamalarla test edebiliyorsunuz. Weber veya Marks 19. asırda, bırakın dünyayı, kendi ülkesinde anket yapmaya kalksa, herhâlde tutuklanırdı.

Bahsettiğim iki sosyoloji makalesini birilerine, şöyle bir gösterip saklasanız ve sonra “Konu nedir? Tahmin edin.” deseniz, çoğunluk, matematik diyecektir. İkisi de rakam, matris, grafik dolu. Bizde hâlâ bazıları, bilimin sonuçlarını, biri, sabah kalktığında aklına öyle geliverdi diye algılıyor.

İki makaleden ikincisi üzerinde duracağım. Birincisi uzun soluklu bir alan taraması. İkinciyi de ondan öğrendim. İkincinin künyesi şöyle: Tabellini, Guido, Culture and Institutions: economic development in the regions of Europe, (Kültür ve Kurumlar: Avrupa’nın Bölgelerinin Ekonomik Gelişmesi) IGIER, Bocconi University; CEPR; CES-Ifo; CIFAR, 2005-2008. Metot, Putnam’ın İtalya araştırmasındakine benziyor. Putnam’da her şehir ayrı bir veri noktasıydı. Burada aynı iş, Avrupa’nın bölgeleri için yapılmış. Putnam’ın devamı gibi… Yazar da İtalyan zaten.

Kültürün ekonomiyi etkileyen dört parametresi

Tabellini, kültürün tarifini, Heinrich gibi yapmış. Uzun zaman içinde sabit kalan, yavaş değişen unsurlar. Bir insan ömrünce değişmeyen, daha önceki nesillerin birikimi. Ekonomiye etki edip etmeyeceğini tahkik ettiği 4 parametre var:

  1. Güven.
  2. Saygı.
  3. Kontrol
  4. İtaat.

Güven, toplum sermayesinin ana unsuruydu. İnsanın kendi toplumu içinde, aileden, sülaleden olmayanlara güvenmesi. Birlikte iş yapabilmesi, kazıklanmaktan korkmaması.

Saygı’ya Tabellini, “genelleşmiş ahlak” da diyor. Yine yalnız aile içinde, sülale içinde, klan içinde değil, herkese karşı ahlaklı davranmak. Yalan söylememek, aldatmamak.
İlk yayın yeri. milli düşünce merkezi

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum