Prof. Dr. Ayşe İLKER

Prof. Dr. Ayşe İLKER

[email protected]

CUMHURİYET DÖNEMİNDE DAVET/ÇAĞRI YAZILARININ DİLİ

28 Ekim 2024 - 11:03

 

X. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu Bildiri Kitabı

CUMHURİYET DÖNEMİNDE DAVET/ÇAĞRI YAZILARININ DİLİ

 

Özet

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yeni bir devlet olarak kurulduktan sonra hem işleyiş hem de uygulama bakımından Batı tarzında yönetim anlayışlarını benimsemiş, ancak Osmanlı Devlet geleneğinde sağlam bir şekilde yer tutmuş uygulama biçimlerinden de imtina etmemiştir. Batılı tarzda yönetme anlayışının en önemli tezahürlerinden biri de toplantılar/resepsiyonlar/kutlamalar gibi devlet ricalinin ve yabancı misyonların katıldığı sosyal birliktelik hallerine ait davet/çağrı yazılarıdır. Bildiride bazı Cumhurbaşkanlarımızın döneminde Cumhurbaşkanlıklarınca ve başka Devlet erkanınca yapılan davetlere çağrı yazıları incelenmektedir. Bunların içinde liselerde yapılan toplantılara yapılan davet yazıları da vardır. Bu yazılarda, söz varlığının değişmesi-hitap üslubunun başkalaşması-cümle yapılarının farklılaşması açısından özellikler ve değişmeler tespit edilmiş ve müzayedelerde açık artırmaya çıkarılmış belgeler üzerinden inceleme yapılmıştır.

Giriş:

Bu bildiri konusunun ilham kaynağı, Önceki dönemlerde Cumhurbaşkanlığının ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin özellikle “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı”, “30 Ağustos Zafer Bayramı” gibi kutlamalarda, eşli olarak yaptığı çağrı yazılarında, hitap başlığının erkek tarafın adının doğrudan kadın üzerine geçirilmesiyle oluşmuş davet yazısıdır. Şöyle ki, davet sahibi merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olsun. Nazmiye Demirel ile birlikte davet ediyorlar. Bu yazıda şu hitap biçimi tercih edilmekte: “Türkiye Cumhurbaşkanı ve Bayan Süleyman Demirel”. İşte, bu bildiriyi hazırlamaya götüren cümle ve soru buradadır. Osmanlı Devleti döneminde kadınların, babalarının ve eşlerinin adlarıyla anılması ve yazılması bir gelenekti. Ancak, Cumhurbaşkanlığı makamının, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve başka Devlet erkanının uyguladığı bu hitap biçimi, Osmanlı Devletinden Cumhuriyete tevarüs etmiş bir üslup muydu? Veya, bu geleneğin dışında Batılı devletlerin yazışmalarından esinlenerek mi böyle bir yol izlenmişti? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem yerli hem de yabancı; devlet kademelerindeki farklı temsilcilerini bir kutlamaya, törene, resepsiyona çağırırken ne söylüyor? Nasıl bir üslup kullanıyor ve bunun için hazır cümleler var mı?

İşte böyle sorularla Cumhuriyet Dönemindeki davet yazılarını incelemek istemiştim. Bildirinin sonunda özgün biçimlerini paylaştığım örnekler, TC Cumhurbaşkanlığı Arşivi ve TBMM Arşivinden alınmış örnekler değildir. Müzayedeler sonucunda özel kişilerin arşivlerine girmiş ve genel ağ ortamında serilmekte olan örneklerdir. İnceleme bu örnekler üzerinde yapılmıştır. Davet yazılarını taradıktan ve örnekleri inceledikten sonra kişisel olarak vardığım sonuç, davet/çağrı yazılarının az önce belirttiğim arşivlerden belirli bir düzen ve sistem içinde taranıp bilimsel bir çalışma olarak -bir YL tezi, bir proje - incelenmesi gerektiğidir.

Yöntem:

Bildiri metnimde yöntem olarak önce, davet yazılarını genel ağda serilmiş olan kartlar üzerinden word dosyalarına yazdım. İncelediğim davet/çağrı yazılarını tarih sırasına göre numaralandırdım. Daha sonra bunları dört başlıkta değerlendirmeye çalıştım:Yazım, Davet Cümlesi, Kıyafet Tercihi, Söz Varlığı. Davet yazılarını özgün biçimleriyle örneklemeden önce, yukarıda sözünü ettiğim “Türkiye Cumhurbaşkanı ve Bayan Süleyman Demirel” hitabı üzerinde durmak istiyorum. Bu ifade önce, Osmanlı Devlet geleneğinden taşınmış bir hitap biçimi gibi görünmektedir. Kadınların, eşlerin ve kızların kendi adlarının ya babalarının ya da eşlerinin adları ve unvanlarıyla anılması bir gelenek ve hatta hukuki bir gereklilik olmuştur. Cumhuriyet ile birlikte kadına toplumsal alanda pek çok hak verilirken, 2 Ocak 1935’de kabul edilen soy adı kanuna göre de kadın, eşinin soy adını kullanmaktaydı. Sonraki yıllarda kadınlar, kendi soyadını da eşinin soy adıyla kullanma hakkı aradılar ve 2015 yılında evli bir kadın sadece kendi soyadını kullanma hakkına sahip oldu. Cumhuriyet döneminde, kadınların başka ülkelere göre epeyi ileri noktada olan bu haklarına rağmen, davet yazılarında Cumhurbaşkanı ve Silahlı Kuvvetlere mensup rütbeli asker eşlerinin, kendi adlarıyla değil de eşlerinin adlarıyla çağrı yazılarında yer almaları nereden kaynaklanmaktadır? Çünkü özellikle kadının toplumsal hayatın içinde olmasına ve toplantılara katılmasına, üniversitelerde ve başka devlet kurumlarında olmasına özen gösterilen ve Batılı anlayışı esas alan Cumhuriyet kurucuları bu konuda neyi esas almaktaydılar? Burada, Batı’daki geleneksel anlayışın Cumhuriyet döneminde uygulandığına tanık olmaktayız. Özellikle İngiltere’de eşlerin adlarının ortak olarak ele alınması gerektiğinde, yani “Bay” ve “Bayan”ın aynı anda söylenmesi durumunda, kadının adı söylenmeden “Mr. And Mrs.” ifadesinden sonra tamamen erkeğin ilk ve ikinci adı kullanılmaktaydı. Şu ifade bunun çok önemli bir delilidir: “For example my mother continued to use Mrs. Thomas Hickey after my father died. She had Margaret Hickey on her checks, but never Mrs. Margaret Hickey but I think (in her case) it was a generational thing.” (Örnek olarak, annem, babam öldükten sonra da Bayan Thomas Hickey’i kullanmaya devam etti. Kontrol (ve onaylarında) Margeret Hickey idi, faka asla Bayan Margeret Hickey’i (başka yerde) kullanmadı. Bunun geleneksel bir şey olduğunu düşünüyorum) (http://www.formsofaddress.info/Social_M_W.html

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, özellikle kadınların toplum ve devlet hayatında görünür hale gelmeleriyle, toplumsal buluşmalarda ve buluşmaları haber veren davet/çağrı yazılarında ilk dönemlerde “Bay ve Bayan İsmet İnönü” veya” Bay ve Bayan Süleyman Demirel” tanımlamaları yer aldı. Bu hitap biçiminin Batıdan alındığı açıktır. İncelenen davet yazılarında bu biçimin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dönemine kadar devam ettirildiği, Cumhurbaşkanları Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan döneminde ise bundan vazgeçilerek doğrudan “Eş” kelimesiyle veya “Eşin Adı” ile yeni bir yapı oluşturulduğu görülmektedir. Bunlardan başka 1933 yılından günümüze kadar geçen sürede Devlet erkanının bir nevi “dış yazışma” örneği olarak kabul edilebilecek davet yazılarında pek çok değişiklik olduğu gözlemlenmektedir. Bunlar da yorumlama paragrafında değerlendirilecektir.

Burada önce davet yazılarının word dosyasına yazılmış biçimleri, yazımına hiçbir müdahalede bulunulmadan verilecek, daha sonra da yazım, cümle tercihi ve nezaket ifadesi gibi özellikler yönünden yazılardaki bilgiler üzerinde durulacaktır.

Davet Mektupları:

  1. 1933: Muhterem Efendim, Onuncu cumhuriyet bayramımızda yüksek ve asil duygularını yurddaşlara söyliyecekler arasında zatı alileride bulunduğundan mukareeatı öğrenmek ve dağıtılacak rehberleri almak üzere 20-10-933 Cuma günü tam saat on buçukta halkevi konferans salonunda yapılacak toplantıyı behmehal teşrifinizi rica ederim efendim. İstanbul onuncu cumhuriyet bayramı kutlulama komitası konferans tali komitası reisi

  2. 1938: Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekili Doktor Hulûsi Alataş, 17 Birinciteşrin 1938 Pazartesi günü saat 11 de Ankara Halkevinde açılacak olan Yedinci Millî Türk Tıb Kurultayının açılma törenini huzurlarile şereflendirmelerini diler.

  3. 1943: Maarif vekilliği merkez teşkilatı ve vazifekeri hakkındaki 2287 sayılı kanunun beşinci maddesi gereğince üç yılda bir toplanacak olan Maarif Şûrasının İkinci defa olarak Ankara’da 15/Şubat/1943 tarihinde toplanması kararlaşmıştır. Maarif Şûrası Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Konferans salonunda saat on beşte çalışmalarına başlıyacaktır. Şûranın gündemi ilişiktir. Bu Maarif Şûrasında bulunmanız uygun görüldüğünden Şura çalışmalarına iştirak etmenizi rica ederim.

  4. 1946: “Birleşmiş Milletler Türk Derneği” adı ile bir Dernek kurulması elverişli görülmüş olduğundan ilk genel kurulunu teşkil etmek üzere 20 Nisan Cumartesi günü saat 15-te Dışişleri Bakanlığına buyurmalarını saygı ile dilerim.Dışişleri Bakanı Hasan Saka

  5. 1948: Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer, 2 nisan 1948 Cuma günü saat 20,30’da DEVLET OPERA ve TİYATROSU’nun Açılış törenini şereflendirmelerini Sayın Bay Cevat Memduh Altar ve Eşinden saygı ile rica eder. BALKON-TEK Koltuk No:593-595 Elbise: Frak veya smokin

  6. 1953: Milli Savunma Vekaletine Dumlupınar Denizaltımızın uğradığı elim kaza münasebetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin taziye ve teessürlerinin Deniz Kuvvetlerimize ve Şehit olan Kahraman denizcilerimizin Ailelerine duyurulmasını saygılarımla arz ve rica ederim. T.B.M.M. Reisi R. Koraltan Aslının aynıdır. Kur.Yb. Kemal Kayacan

  7. 1953: Vatan Şairi Namık Kemal’in 113 üncü doğum yıldönümü dolayısiyle 21/Aralık/1953 pazartesi günü saat 18 de okulumuz Konferans salonunda yapılacak anma törenine şeref vermenizi saygılarımızla rica ederiz. Ankara Atatürk Lisesi Kültür Kolu

  8. 1955: Haşimi Ürdün Kralı Majeste Birinci Hüseyin Şerefine Reisicumhur Celal Bayar 5 Kasım 1955 Cuma“münasebetile” ü saat 20’de Basman Sarayında Çankaya Köşkünde vereceği akşam yemeğini teşriflerini Sayın İsmail Hakkı Kentli’den rica eder. Frak Üniforma nişanları (Protokol Umum Müdürlüğüne cevap verilmesi rica olunur)

  9. 1956: Pakistan Reisicumhuru Ekselans General İskender Mirza ve Bayan Mirza Şereflerine Türkiye Büyük Millet Meclis Reisi Refik Koraltan 17 Temmuz 1956 Salı Günü saat 13.30’da Marmara Köşkünde vereceği öğle yemeğini teşrif buyurmalarını Sayın Haluk Timurtaş ve Refikalarından rica eder.Kıyafet: Jaketatay Protokol Umum Müdürlüğüne Cevap Verilmesi Mercudur.

  10. 1960: Annelere

Gebelik ve Çocuk bakımı için annelere açılacak kursun açılış günü münasebetile yapılacak törene teşrifinizi rica ederiz. Ankara Hastanesi ve Hemşire Okulu Gün: 11 Mayıs 1960 Çarşamba Saat:14 Yer: Ankara Hastahanesi ve Hemşire okulu konferans salonu

1961: 17 Aralık 1961 Pazar günü saat 17’de M.T.T.B. (Eminönü Halkevi) konferans salonunda yapılacak Türkistan Günü toplantımıza teşriflerinizi rica eder, saygılarımızı sunarım. Türkistanlılar Yardımlaşma Derneği Başkan Vekili Murat ÖZULU

  1. 1971: Majeste İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Cevdet Sunay huzurlarında 19 Ekim 1971 Salı günü saat 15.00’de Ankara Şehir Hipodromunda düzenlenecek gösterileri teşrifleri rica olunur. Not:1.Sayın davetlilerin en geç saat 14.45’de Kıyafet: Koyu renk elbise Hipodrom’da bulunmaları ve bu kartın kapıda gösterilmesi mercudur. 2. Giriş Kapısı: II.B

  2. 1984: T.C. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Ord. Prof.Dr. Aydın Sayılı Yahya Kemal Beyatlı’nın doğumunun yüzüncü yılı vesilesiyle 3 Aralık 1984 Pazartesi günü saat 16.00’da yapılacak anma toplantısına onur vermenizi rica eder. Adres: Atatürk Bulvarı 217, Kavaklıdere, Ankara Tel:28 61 00

  3. 1992 : Türkiye Cumhurbaşkanı Ve Bayan Turgut Özal Yeni Yıl Münasebetiyle, 9 Ocak 1992 Perşembe günü saat 10.00’da, Çankaya Köşkü’nde düzenlenecek Kabul Resmini Eşinizle birlikte teşrifinizi rica ederler. Kıyafet: Smoking-Koyu Renk Elbise Uzun etek Davetlilerin en geç 18.45’de Çankaya Köşkü’nde hazır bulunmaları

  4. 1999: Türkiye Cumhurbaşkanı ve Bayan Süleyman Demirel Türkiye’yi resmi ziyaretleri vesilesiyle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın William Jefferson Clinton ve Bayan Hillary Rodham Clinton onurlarına 15 Kasım 1999 Pazartesi günü saat 19.30’da Çankaya Köşkü’nde Sayın A.B.D. Başkanı’na Devlet Şeref Madalyası takdimi töreni ile müteakiben verecekleri Resmi Akşam Yemeğini teşriflerini Sayın Fazıl Say ve Eşi’nden rica ederler. Madalya Töreni sonrasında Piyanist Fazıl Say tarafından bir resital sunulacaktır. Davetlilerin en geç saat 19.00’da Çankaya Köşkü’nde hazır bulunmaları ve bu davetiyeyi beraberlerinde getirmeleri rica olunur.

  5. 2001: Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Bayan Sezer Cumhuriyetin 78. Yıldönümü münasebetiyle 29 Ekim 2001 Pazartesi günü saat 19.00’da Çankaya Köşkü’nde düzenlenecek olan Kabul Resmini eşinizle birlikte onurlandırmanızı rica ederler. Kıyafet : Smokin Koyu Renk Elbise Mess Dress Uzun Etek Milli Kıyafet (CD) Girişler için 1 ve 5 No’lu kapılar kullanılabilir. Davetlilerin en geç 18.45’de Çankaya Köşkü’nde hazır bulunmaları ve ekteki güvenlik kartını davetiye ile birlikte getirmeleri rica olunur.

  6. 2014: Türkiye Cumhurbaşkanı ve Eşi Zafer Bayramı münasebetiyle 30 Ağustos 2014 Cumartesi günü saat 20.30’da Çankaya Köşkü’nde düzenlenecek resepsiyona katılmalarını ……………………………rica ederler.

Kıyafet: Koyu Renk Elbise Uzun Etek Mesdres Milli Kıyafet Davetlilerin girişler için 5 numaralı kapıyı kullanmaları ve ekteki kabul töreni kartıyla birlikte en geç saat 20.15’te Çankaya Köşkü’nde hazır bulunmaları rica olunur.

  1. 2016: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan Cumhuriyet’in 93.yıldönümü vesilesiyle 29 Ekim 2016 Cumartesi günü saat 18.30’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenecek resepsiyona katılımlarını rica ederler. Kıyafet: Koyu Renk Elbise Davetlilerin en geç saat 18.15’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde hazır bulunmaları ve girişler için 3 numaralı kapıyı kullanmaları rica olunur.

Yazım:

Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere davet/çağrı yazılarında yazım yönünden henüz ölçünlüleşmemiş biçimler yer almaktadır. 1933’teki yazıda “Onuncu cumhuriyet bayramı” tamlamasında tamlamanın ilk kelimesi büyük harfle başlamıştır.1938’de günümüzde “tıp” biçiminde ölçünlüleşen kelime “tıb” biçimiyle yazılmaktadır. Kök-ek yazılışı gibi örnekler açısından ise yurddaş, söyliyecekler başlıyacaktır kelimelerinde henüz ölçünlüleşmemiş yapılar görülmektedir. Özellikle isimden fiil yapma eki olan “+lA-“ da ünlü darlaşması, o günlerin söyleyiş eğilimini de göstermektedir. Bu ekin günümüz yazımında ölçünlüleşmiş biçimi düz ünlülüdür. 1938’de “ile” edatı ile iyelik eki” huzurlarile” biçiminde birleşmiştir. 1960 yılındaki örnekte yine “ile” edatı, “münasebet” kelimesinde iyelik eki birleşmesiyle “münasebetile” biçiminde birleşik yazılmıştır. 1953’te da “dolayısiyle” yazımı tercih edilmişitr. Bunlardan başka tarih ve saatlerin yazılışında da 1984’e kadar bile henüz bir ölçünlüleşme oluşmadığı görülmektedir. 1961’de “17’de” , 1971’de “15.00’de”, 1984’de “16.00’da” yazımlarının farklılığı bunu göstermektedir. Yazım değişikliklerinden biri de günümüzde “smokin” olarak yazılan kelimenin 1992’de “smoking” biçimiyle İngilizce aslına uygun olarak yazılmış olmasıdır. Bunun yanında günümüzde orta yaş üstü için bilinen kelimelerden “behemehal”, 1933 tarihli yazıda “behmehal” biçiminde yazılmıştır. Günümüzde “komite” biçiminde ölçünlüleşmiş olan kelime 1933’de “komita” biçiminde yazılmıştır.

Davet Cümleleri:

Çağrı yazılarının “davet cümleleri”nde ise özellikle son kelime gruplarında günümüze gelinceye kadar epeyi bir değişiklik olduğu gözlenmektedir. 1933’te Cuma günü tam saat on buçukta halkevi konferans salonunda yapılacak toplantıyı behmehal teşrifinizi rica ederim efendim.”, 1938’deYedinci Millî Türk Tıb Kurultayının açılma törenini huzurlarile şereflendirmelerini diler.”,1943’de “ Bu Maarif Şûrasında bulunmanız uygun görüldüğünden Şura çalışmalarına iştirak etmenizi rica ederim.”, 1946’da “Birleşmiş Milletler Türk Derneği” adı ile bir Dernek kurulması elverişli görülmüş olduğundan ilk genel kurulunu teşkil etmek üzere 20 Nisan Cumartesi günü saat 15-te Dışişleri Bakanlığına buyurmalarını saygı ile dilerim.”1961’de “17 Aralık 1961 Pazar günü saat 17’de M.T.T.B. (Eminönü Halkevi) konferans salonunda yapılacak Türkistan Günü toplantımıza teşriflerinizi rica eder, saygılarımızı sunarım.”, 1971’de “Majeste İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Cevdet Sunay huzurlarında 19 Ekim 1971 Salı günü saat 15.00’de Ankara Şehir Hipodromunda düzenlenecek gösterileri teşrifleri rica olunur.” gibi rica ve dilek cümlelerinde “rica ederim, rica olunur” gibi halen kullanılan yapılarla birlikte, “huzurlarile şereflendirmelerini diler, …buyurmalarını saygı ile dilerim” gibi daha yüksek saygı ifadesi taşıyan ve sıkça tercih edilmeyen yapılar da yer almaktadır.

Söz Varlığı:

Söz varlığı açısından, artık günümüzde kullanımdan düşmüş kelimelere örnek olarak sıhhat ve muavenet, vazifeker, mercu gibi sözler verilebilir. Bununla beraber, Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulduktan sonra Atatürk’ün önderliğinde yeni türetilen Türkçe kelimelerden “kurultay, ilişik” gibi örneklerin ise günümüzde yaygın biçimde kullanılmakta olduğunu söylemek yeterli olacaktır. Ayrıca günümüzde “kutlamak” biçiminde ölçünlüleşen “kutlulamak” fiii 1960’lı yıllara kadar bu şekliyle kullanılmıştır.

Kıyafet Tercihi:

Kıyafet tercihinde de çoğunlukla Batılı giyim biçimleri olduğu ve özellikle frak ve smokinin tercih edildiği görülmektedir. Milli kıyafetler, davetlere katılan yabancıların kendi kıyafetleridir. Çağrı yazılarında yer alan kıyafet tercihleri, davet mektuplarındaki özgün yazılışlarına göre şöyledir: 1948’de Frak veya smokin; 1955’te Frak Üniforma nişanları; 1956’da Jaketatay, 1971’de Koyu renk elbise, 2001’de Smokin, Koyu Renk Elbise, Mes Dress, Milli kıyafet; 2014’de Koyu Renk Elbise, Uzun Etek, Mesdres, Milli kıyafet; 2016’da Koyu Renk Elbise.

Değerlendirme:

Genel ağ üzerinden erişilebilen davet/çağrı yazılarının daha ayrıntılı bir biçimde incelenmesi, Cumhuriyetin başından günümüze Devlet erkanının hitap biçimlerini, nezaket ve incelik ifadelerini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hem kendi toplumuna karşı hem de yabancı temsilcilere karşı konumlanışını gösterecektir. Bu belgeler aynı zamanda Cumhuriyet döneminin başından bugüne kadarki Türkçe ifade, yazım, uygarlık, hayata ve evrene bakış açılarını ve anlayışları gösteren kilit belgeler olma özelliğini de taşımaktadır. Umulur ki bu çalışma bunun için bir başlangıç olsun.


 

KAYNAKLAR

Balcı, Meral - Tuzak Mervenur (2017). Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Nezihe Muhiddin Özelinde Türk Kadınlarının Siyasi Hakları İçin Mücadelesi, Marmara Üniversitesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Dergisi, I:43-51

Boyraz, Şeref (2009). “Okuntu”dan Davetiyeye Bir Dönüşümün Anatomisi, Milli Folklor, Sayı 84, s.87-96

https://en.wikipedia.org/wiki/Mrs.Erişimtarihi:10Kasım 2018http://www.formsofaddress.info/Social_M_W.html Erişim tarihi:10 Kasım 2018

Davet/Çağrı yazılarından birkaç örnek aşağıda gösterilmektedir:






 


 


 


 

 


 


 


 


 


 

 


 


 


 


 


 



 


 

 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum