Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN

Prof. Dr. Ahmet Bican ERCİLASUN

[email protected]

Yanılıyoruz

06 Haziran 2021 - 15:59

Ben yanılıyorum, okuyucular yanılıyor, hatta bütün muhalefet yanılıyor. Bunlar "Ne istediler de vermedik." demediler; Fethullah Gülen'e "Bitsin bu hasret, artık memlekete dön." demediler. Bunlar, "Hocaefendi"nin büyük bir din âlimi olduğunu, çok büyük hizmetler ettiğini söylemediler.

Ben yanılıyorum, biz yanılıyoruz, bütün muhalefet yanılıyor. Bunların hiçbiri olmadı. Biz hayal gördük ve hayal görmeye devam ediyoruz.

Yanılıyoruz aziz okuyucular. Bunlar devletin en yüksek memurlarını ve temsilcilerini Oslo'ya gönderip bölücü teröristlerin liderleriyle görüştürtmediler; bunlar Oslo'da Öcalan'a övgüler düzmediler.

Ben yanılıyorum, biz yanılıyoruz, bütün muhalefet yanılıyor. Bunların hiçbiri olmadı. Biz hayal gördük ve hayal görmeye devam ediyoruz.

Evet yanılıyoruz. Kumpas davalarının savcısına bunlar zırhlı araç vermediler. Bunlar "Bu davanın savcısıyız." demediler, "Bu memleket bağırsaklarını temizliyor." demediler.

Bunlar Fethullah okullarının ne kadar faydalı olduğunu hiç söylemediler. Dış temsilciliklerimize yazılar yazıp gelen konuklara Fethullah okullarının gezdirilmesini istemediler. Bütün bunlar birer hayal. Mutlaka biz yanılıyoruz.

Açılım mı? Öyle bir şey mi olmuş? Beşir Atalay, İçişleri Bakanlığı mı yapmış? Valiliklere, komutanlıklara, kaymakamlıklara yazılar yazılıp teröristlere dokunulmaması mı istenmiş? Hayal görmüşüz biz. Böyle şeyler olmamış tabii.

Yanılıyoruz elbette. Fethullahçı bankanın açılış kurdelesini de bunlar kesmediler. Eğer böyle olduğunu düşünüyorsanız, kendinize gelip yanıldığınızı kabul ediniz.

Diyarbakır meydanında insanlar toplanmış. Adamın biri, kadının biri kürsüye çıkıp Öcalan'ın yazdığı mektubu okumuş. Devletin memurları ulak olup Öcalan'ın mesajlarını İmralı'dan Kandil'e götürmüşler. Böyle şeyler olduğunu sanıyorsunuz değil mi? Hayır, yine yanılıyorsunuz.

Yalnız gözlerimiz değil, kulaklarımız da yanlış algılamış. Megri megri gibi sesler mi duymuşuz? Habur sınırında mahkemeler mi kurulmuştu? Teröristler, militan elbiseleriyle sınırdan içeri girip "Pişman değiliz." filan mı demişlerdi? Sonra bölücülerin zılgıtları arasında kamyonlara binip zafer işaretleri mi yapmışlardı? Yok böyle şeyler canım. Gözlerimiz de kulaklarımız da yanlış gördü, yanlış duydu.

Teröristlerin sınırdan girip zafer işaretleriyle karşılanmasından sonra bir başbakan çıkıp Meclis'te "İyi şeyler oluyor." mu demişti? Hayır hayır, ne böyle şeyler oldu, ne böyle şeyler söylendi.

Birileri birilerine esfel-i sâfilîn mi demişti? Aşağıların aşağısı diyerek bunlar insan değil, hayvan mı demek istemişti. Diğeri de onları bilmem nereye kadar kovalayacaklarını mı söylemişti? Yok yok, yanılıyoruz; ne böyle şeyler oldu, ne de böyle şeyler söylendi.

Cibilliyetsiz, şerefsiz… Bunların çocukları yok, böyle şeylerden anlamazlar… Şerefsiz diyen şerefsizdir… Siz aziz okuyucular, zannediyor musunuz ki böyle şeyler söylendi. Bence siz de ben de yanılıyoruz. Gördüklerimiz, duyduklarımız hep hayal.

Suriye'nin kuzeyindeki PYD'nin Salih Müslim diye bir lideri mi vardı? Ülkemizin yetkilileri, o lideri İstanbul'da ağırlamış mıydı? Hiç şüpheniz olmasın, bunlar da hayal.

Birkaç bin peşmerge sınırdan geçip YPG'ye yardıma gitti sanıyorsunuz değil mi? O da yanlış, o da yalan. Bir de adamları yedirip içirmişiz, diyorsunuz. Hiçbiri doğru değil. Hayal görmüşüz, hayal görmüşsünüz.

Lütfen benim gibi siz de yanıldığınızı kabul ediniz. Yoksa akıl sağlığınız bozulacak. Ben çareyi bunda buldum. Yukarıda sözü edilen olayların hiçbiri olmadı; sözlerin hiçbiri söylenmedi. Bunların hepsi hayal. Ben hayal gördüğümü, yanıldığımı kabul edip akıl sağlığımı koruyorum.

Ama bunların görüntüleri YouTube'da var. Hâlâ görüntülerine bakıp seslerini kulaklarımızla işitiyoruz. Allah Allah!.. Aklıma mukayyet ol yarabbi! Bunlar hayal diyorum size; yanılıyorsunuz; o ekranda gördüklerinizin de hepsi hayal.

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum