Türkiye Türkoloji'sinin halk bilimi/halk edebiyatı alanında, özellikle efsaneler ve mitoloji alanında neler yaptığını görmek için başlıkta adını verdiğim eserin "Kaynaklar" bölümüne bakılmalıdır. Türkiye Türkoloji'si son on yıllarda büyük bir ivme yakalamış ve Türkçe, yüzlerce hatta binlerce çalışmanın bilim dili olmuştur. Bu sebeple dünyanın neresinde ve hangi dilinde bir Türkoloji çalışması yapılırsa yapılsın Türkiye'deki Türkçe literatür dikkate alınmak zorundadır.
Fuat Köprülü ile başlayıp Pertev Naili Boratav, Şükrü Elçin, İlhan Başgöz gibi isimlerle devam eden halk edebiyatı/halk bilimi çalışmaları, Bilge Seyidoğlu, Saim Sakaoğlu, Umay Türkeş Günay, Fikret Türkmen, Dursun Yıldırım gibi ikinci nesille dallanıp budaklanmış ve bugün yüzlerce bilim adamıyla temsil edilen bir alan hâline gelmiştir.
Destan ve mitoloji alanında ise Zeki Velidî Togan, Abdülkadir İnan ve Bahaeddin Ögel öncü isimlerdir. Türk Mitolojisi Sözlüğü'nün yazarı İbrahim Dilek, Ögel'in çalışması için şöyle diyor: "Bahaeddin Ögel'in hazırlamış olduğu Türk Mitolojisi (1971) adlı eser, Türkiye'deki mitoloji çalışmalarını kendisinden önce ve sonra olmak üzere ikiye ayırır."
Bu yazının konusu olan Türk Mitoloji Sözlüğü de hiç şüphesiz daha şimdiden alanın kaynak eserleri arasında yerini almıştır. Eseri hazırlayan İbrahim Dilek, Altay Türkleri halk edebiyatı alanında uzmanlaşmış bir bilim adamıdır. Üç ayrı cilt hâlinde hazırladığı Altay Destanları, Türk Dil Kurumu tarafından 2007 yılında yayımlanmıştır. Aynı yıl Altay Masalları adlı eseri de Alp Yayınları'ndan çıkmıştır.
İbrahim Dilek ve eşi Figen Güner Dilek, 1990'larda sahaya ilk giden uzmanlardandır. Doğrudan doğruya sahada çalışmışlar, metinler derlemişler ve çalışmalarını yürütmüşlerdir.
Türk Dil Kurumu'nca yayımlanan Türk Mitoloji Sözlüğü'nde yaklaşık olarak 3.300 madde vardır. Her maddenin yanında hangi Türk boyuyla ilgili olduğu belirtilmiş, maddenin sonuna da yararlanılan önemli kaynaklar konulmuştur. Mesela "ateş" maddesi, Anadolu için ayrı, Gagavuzlar için ayrı, Karaylar için ayrı maddeler hâlinde eserde beş sütun olarak yerini almıştır. "At" maddesi sekiz sayfa (16 sütun)'dır; Altay, Anadolu, Başkurt vb. Türklerde ayrı ayrı ele alınmıştır.
Sözlük'te hangi konularda maddeler olduğunu "Söz Başı"ndan okuyalım:
"Tanrılar sistemi, Yukarı (Gökyüzü), Orta (Yeryüzü) ve Aşağı (yer altı) Dünyalarla ilgili unsurlar, Şamanik ögeler, olağanüstü varlıklar, hayvanlar, bitkiler, göksel unsurlar, tabiat unsurları ve olayları, haklarında mitik anlatma ve inanışların mevcut olduğu yerler, nesneler, yiyecek ve içecekler, ölüm başta olmak üzere insan hayatının mitolojiyle ilgili dönemleri ve bir kısım insan uzvu, ruh anlayışı, On İki Hayvanlı Türk takvimi, mitik zaman anlayışına ve mevsim döngülerine dair törenler, bayramlar ve bunların hepsiyle ilgili halk inanışları."
Alfabe sırasına göre düzenlenmiş sözlükte ilgili maddeler bk. ve Krş. kısaltmalarıyla birbirlerine gönderilmiş, sonda yer alan "Dizin" bölümüyle de eserden en pratik şekilde faydalanma imkânı sağlanmıştır.
Hiç şüphe yok ki okuyucular, ancak bir komisyon tarafından hazırlanabilecek 3.300 maddelik ansiklopediyi hazırlayan İbrahim Dilek'in konu üzerinde yıllarca çalıştığını, çeşitli dil ve lehçelerde yüzlerce esere başvurduğunu tahmin etmişlerdir.
Tıva Türklerine ait "börü" (kurt) maddesinde "kurt hakkında kötü konuşan kişinin konuşmalarını kurdun duyacağına ve bu kişiye zarar vereceğine" inanıldığı kaydedilmiştir. Maddeden okumaya devam edelim:
"Tıvalar için kurt, Tıva kiji ogbezi ("Tıvaların Atası") olarak kabul edilir. Anne ya da babasını kaybeden Tıvalar, eskiden kurt gibi ulurlarmış."
Ne dersiniz aziz okuyucular, Güney Azerbaycan'daki Traktör takımının taraftarı olan Türkler elleriyle kurt işareti yapıp kurtlar gibi ulurken ata ruhlarını yardıma mı çağırıyorlar? Yoksa biz Türkiye Türkleri de mi bozkurdumuzu aramaktayız?
FACEBOOK YORUMLAR