PKK ve HDP'nin istediği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti devletine bir etnik grubu ortak etmek istiyorlar. O olmazsa Türkiye'den bir parça koparıp üzerinde ayrı bir devlet kurmak istiyorlar. Nihai hedefleri Büyük Kürdistan'dır.
HDP'nin açılımındaki, yani partinin adındaki "halkların" kelimesi de her şeyi açıkça göstermektedir.
Bunları siz bilmiyor musunuz? Kendilerine demokrat, liberal sol, ulusalcı sol filan diyenler! PKK ve HDP'nin ne istediğini siz bilmiyor musunuz? Açılım sürecinde neler konuşuldu, neler yaşandı, bunları bilmiyor musunuz? Habur'u, Oslo'yu bilmiyor musunuz?
Pekala siz de her şeyi biliyorsunuz. Onun için safa yatmanın âlemi yok! Alınan oy miktarı, mecliste temsil edilme… Hiçbir olgu, Türkiye Cumhuriyetine ortak getirilmesine veya Türkiye'nin bölünmesine gerekçe olamaz.
Mesele silahlı terör meselesi değildir; mesele silahlı terörün sebebidir. PKK canı istediği için, oyun olsun diye teröre başvurmuyor. Yukarıda sıraladığım isteklerine ulaşmak için teröre başvuruyor. Nitekim bugüne kadar verilen hiçbir taviz onları durdurmadı. Gerektiği gibi cezalandırılıp yok edilmedikleri takdirde, istediklerine ulaşmadan da terörden vazgeçmeyeceklerdir.
Anayasanın 66. maddesi açıktır: "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür."
Hangi etnik gruptan olursa olsun bütün vatandaşlarımız Türk'tür. Türk, etnik bir grubun adı değil milletimizin adıdır. İkide birde "Sen Türk milliyetçiliği yaparsan onlar da kendi etnik gruplarının milliyetçiliğini yapar." demenin anayasal dayanağı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bütün etnik gruplar da Türk'tür ve dolayısıyla başka bir etnik grubun milliyetçiliğini yapamazlar. Yaparlarsa onun adı etnikçilik olur, bölücülük olur. Türk milliyetçiliği yapmak ise etnikçilik de değildir, bölücülük de değildir; Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşlarını sevmek ve onların kalkınmasını, yükselmesini istemek demektir; onların çıkarlarını gözetmek demektir.
PKK ile müzakere… Devlet, kendisine başkaldırmış silahlı güçlerle müzakereye oturmaz. Bu ilkeye uymayan iktidarın Türkiye'yi ne hâle getirdiğini gördük. Habur'daki zafer işaretlerini de, Diyarbakır meydanlarındaki çığlıkları da, Hakkâri'deki hendekleri de gördük.
HDP ile müzakere… HDP, Türkiye'nin partisi ise oturup bunu ilan eder ve ona göre davranır. Türkiye'ye bir etnik grubu ortak etmek gibi bir isteklerinin olmadığını açıkça söyler; o yoldaki girişimlerinden vazgeçer. Adındaki "halkların" kelimesini değiştirir. Bunları yapması için müzakereye gerek yoktur. Zaten bütün partiler, Anayasa'nın başlangıç maddelerine uymaya mecburdur. Türkiye bir kanun devleti ise kanunlar işletilir ve yasalara uymayan parti kapatılır.
Safa yatmanın âlemi yoktur! Ne yani? Anayasanın 6. maddesini, "Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir." maddesini müzakereye mi açacaksınız? Bu maddedeki "millet"in adı hemen arkadan gelen cümlede belirtiliyor: "Türk milleti".
Safa yatmanın âlemi yoktur! Ne yani? Anayasanın 3. maddesindeki "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir." hükümlerini müzakereye mi açacaksınız?
Kendinize gelin! Türkiye'de tek bir millet vardır, o da Türk milletidir. Çeşitli etnik gruplar olabilir, ancak millet tektir.
Ben siyaset miyaset anlamam. Türkiye Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan bir Türk'üm ve bu sınırlar içinde şu veya bu etnik grubun devlete ortaklık talebine tahammül etmem. İşte o kadar!
FACEBOOK YORUMLAR