ZEMBİLLİ ALİ CEMÂLÎ EFENDİ
Zembilli Ali Cemali Efendi Fahreddin er-Râzî’nin soyundan gelen Ulema Cemâleddin Aksarâyî’nin torunu Ahmed Çelebi’nin oğludur. Cemâleddin Aksarâyî’nin neslinden geldiği için çağdaşı diğer devlet ve ilim adamı akrabaları gibi Cemâlî nisbesiyle anılmıştır. 1444-1446 yılları arasında Karaman’da dünyaya gelmiştir.
Zembilli Ali Cemâlî Efendi ilk eğitimini, Pîrî Mehmed Paşa’nın annesi tarafından dedesi olan Lârendeli Mevlânâ Hamza’dan almıştır. Ardından İstanbul’a gidip Molla Hüsrev’in derslerine devam etmiş, Molla Hüsrev müftülüğe tayin edilince Bursa’ya giderek burada Sultâniye müderrisi olan Mevlânâ Hüsâmzâde Mustafa Efendi’den ders okumaya başlamıştır. Öğrenimini tamamlayınca Hüsâmzâde onu kendisine muîd edinerek kızı ile evlendirmiştir. Fâtih Sultan Mehmed zamanında Edirne’de, Mecdî’ye göre Ali Bey Medresesi, Hoca Sâdeddin’e göre Taşlık Medresesi müderrisliğine getirilmiştir. Ayrıca padişah tarafından kendisine 5000 akçe ile birlikte elbiseler gönderilmiş, Karamânî Mehmed Paşa vezîriâzam olunca siyasî rakibi Sinan Paşa ile Zembilli Ali Efendi arasındaki yakın münasebetten dolayı onu önce Edirne’de Beylerbeyi Medresesi’ne, ardından Sirâciye Medresesi’ne sürmüş ve ücretini düşürmüştür. Bunun üzerine görevinden istifa eden Ali Cemâlî, Halvetiyye şeyhi Mes‘ûd-i Edirnevî’nin hizmetine girerek, onun desteğini almaya çalışmıştır. Daha sonra İstanbul’a taşınarak, burada, Sinan Paşa’nın yanı sıra dönemin birçok aydınının bağlandığı Konyalı Şeyh İbnü’l-Vefâ Muslihuddin Mustafa’nın tekkesine devam edip onunla sık sık görüşmeye başlamıştır. Fâtih Sultan Mehmed’in vefatı ve Sadrazam Karamânî Mehmed Paşa’nın yeniçeriler tarafından katlinin ardından tahta çıkan II. Bayezid döneminde yeniden müderrisliğe getirilmiştir.
Zembilli Ali Cemâlî Efendi 1503-1526 yılları arasında 24 yıl kadar II. Bâyezid, Yavuz Selim ve Kanunî Süleyman zamanlarında Şeyhülislâmlık yapmıştır. Kaynaklarda ifade edildiğine göre Zembilli Ali Cemâlî Efendi fıkıh, usul, edebiyat, lügat, nahiv, tefsir ve hadis sahasında otorite sahibi vakur bir ilim adamıdır. Uzun süre fetva makamında kaldığı halde hayatının sonuna kadar tevazuu elden bırakmamıştır. Mütebbessim, şefkatli ve yumuşak huyluydu. İnsanların işlerini kolaylaştırmaktan zevk alır, fetva almak üzere başvuranların işlerini kısa sürede sonuçlandıran Zembilli Ali Efendi’nin tasavvufî yönü de bulunmaktadır.
Bu kadar hilm sahibi, yumuşak huylu olmasına rağmen bazı insanlar yine de kendisinden çekinir, yada tanınmaktan korktukları için soracağı bir şey varsa, sormaktan kaçınırlardı. Bunun üzerine fetva almak üzere kendisine başvuranların işlerini kısa sürede sonuçlandırmak, insanların korkularını yenmelerini sağlamak için evinin penceresinden sarkıttığı zembille ( sepetle) soruları alıp cevaplarını da yine aynı zembile koyup vermeye başlamıştır. Bu vesileyle herkes hiç çekinmeden soracağı soruları sormaya başlamış, O da cevaplarını hiçbir tesir altında kalmadan, tam bir ihlas ile vermeye çalışmıştır. Bu şekilde Zembille halk ile rahat bir şekilde diyalog kurmaya çalışınca da halk arasında “Zembilli müftü, Zembilli Ali Efendi” olarak tanınmıştır
Kanûnî Sultan Süleyman döneminde, ölümüne kadar Şeyhülislâmlık görev ini sürdürmüştür. Kanûnî zamanında 1523 yılında Rodos adasının fethinde bulunarak camiye çevrilen Saint Jean Katedrali’nde ilk cuma namazını kıldırmıştır. Hicri 932 yılının Şâban ayı, Miladi 1526 yılında vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine mezarı Fatih Zeyrek’te kendisinin yaptırdığı mescit ve mektebin hazîresindedir.
Zembilli Ali Cemâlî Efendi hayır severliğiyle tanınmış, İstanbul’un değişik yerlerinde cami, mescid ve mektep inşa ettirmiştir. Bunlardan Alaca Mescid, Galata’da Tersane caddesinde iken 1957’de Azapkapı caddesi açılırken yıktırılmıştır. Müftü Ali (Zembilli Ali) Efendi Camii, Küçük Mustafa Paşa semtindedir; mescid olarak yaptırılmış, ancak 1525-26 arasında cami haline getirilmiştir. 1523-1525 yılları arasında Zeyrek Yokuşu’nda Ali Cemâlî Efendi Mektebi, inşa edilmiştir. Fatih Kadı Çeşmesi’nde Müftü Ali Camii yakınında bulunan gelirleri cami, mescid ve mektebe vakfedilmiş olan Müftü Hamamı ise 1960 yılında ortadan kaldırılmıştır.
FACEBOOK YORUMLAR