SAFVÂN B. MUATTAL (R.A.)
Anadolu topraklarını içine alan ülkemizde bir çok sahabe kabirleri bulunmaktadır. İslam orduları özellikle Hz. Ömer döneminde Arabistan Yarımadası’ndan çıkarak İslam’ı yaymak adına bir çok seferler gerçekleştirmişlerdir. Bunlardan biride el-Cezîre toprakları olan o dönemde Amid olarak bilinen Diyarbakır ve çevresine düzenlenen İyâz b. Ganm komutasındaki seferdir. Bu sefere katılarak Anadolu topraklarına gelen Safvân b. Muattal (r.a.) uzun bir süre Adıyaman Samsat bölgesinde bulunduğu rivayetler arasındadır.
Adıyaman, Diyarbakır bölgesine yaptığımız bir gezide kabrinin Adıyaman Samsat’ta olduğunu öğrendiğimiz Safvân b. Muattal (r.a.)’ı ziyaret etmiş, manevi feyzinden istifade etmiştim. İstanbul’da medfun bulunan Hz. Ebû Eyyûb el-Ensari’den sonra Safvân b. Muattal (r.a.)’ın kabrinin varlığını öğrenmek beni ziyadesiyle mutlu etmişti. Yıllar sonra kabrinin ülkemizde olduğu tespit edildiğinde de hem bir türbe yapımı hem de çevresinde bir cami ile birlikte külliye yapımına başlanmış olması sevindirici bir durum. Yerli ve yabancı bir çok Müslüman tarafından kabrine ziyaretçi akını olduğunu duyduğumda şaşırmış ve bizim ziyaret ettiğimiz anda da Endonezya ve Malezya’dan gelen bir kafile ile karşılaşınca ziyadesiyle memnun olmuştum. Uzaklardan kabrini ziyarete gelenlerin olması hem bölge için hem de ülkemiz için son derece önemli. Bir çok kimsenin onun kabrinin ülkemizde olduğunu belki bilmediği bu sahabe ifk hadisesi ile gündeme gelmiştir. Sahabe hakkında edindiğim kısa bilgieri sizlerle paylaşmak istedim.
Safvân b. Muattal (r.a.), Beni Süleym kabilesinin Zekvan koluna mensup bir sahabedir. Bu kabilenin soy ağacının Salih Peygamberin kavmi Âd’a, ondan Hz. İbrahim Peygambere, ondan da Hz. Adem’in oğlu Şit’e uzandığı kabul edilmektedir. Ayrıca bu kabilenin nesebi Adnan da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ile de birleştiği rivayet edilmektedir.
Safvan, Muattal'ın oğludur. Muattal Rebiya'nın, Rebiya Huzai'nin, Huzai Muharıb'ın, Muharıb Murre'nin, Murre Salebe'nin, Salebe Buhse'nin, Buhse Süleyme'nin, Süleyme de Mensur'un oğludur. Safvan bin Muattal'ın künyesi ise Ebu Amr'dır. Beni Süleym kabilesi içinde dünyaya gelmiş, ancak doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Hicri 5. Miladi 627 yılından önce Medine’de Müslüman olmuştur. Hendek Gazvesi’ne ve daha sonraki gazvelere de katılmıştır. Uykusu çok ağır olduğu, ancak kendiliğinden uyanabildiği için Resûl-i Ekrem onu ordunun artçısı olarak görevlendirmiş, o da savaş sonrasında unutulan eşyaları toplayıp sahiplerine verirmiş. Safvân b. Muattal’ın katıldığı ilk gazvenin İfk Hadisesi’nin yaşandığı Benî Mustaliḳ (Müreysî‘) Gazvesi olduğu kaynaklarda ifade edilmektedir. Bu gazvede yine arkada kaldığından konak yerinde birinin uyumakta olduğunu görmüş, “innâ li’llâh ve innâ ileyhi râciûn” âyetini (el-Bakara 2/156) yüksek sesle okuyunca orada uyumakta olan Hz. Âişe (r.a.) uyanmış, Safvân b. Muattal tesettür âyetinden önce kendisini gördüğü için onu tanımış, Hz. Âişe (r.a.) gece karanlığında ihtiyacını gidermek için ordugâhtan uzaklaşmış, dönüşte gerdanlığını kaybettiğini fark edip onu aramaya koyulmuş, bu arada birlik onun hevdecinde olduğunu sanarak yola koyulmuş. Hz. Âişe (r.a.)’da herkesin gittiğini görünce kendisini almaya gelmelerini beklerken uyuyakalmıştı. Safvân b. Muattal devesini çökertip onu bindirmiş ve hayvanı yedeğine alarak kuşluk vakti ordunun konakladığı yere ulaşmıştı. Daha sonra bu olay Abdullah b. Übey b. Selûl’ün dedikodusu yüzünden Safvân b. Muattal ile Hz. Âişe (r.a.) hakkında iftiraya dönüşmüştü. Fakat nâzil olan âyetlerle onların suçsuzluğu ortaya çıkmıştı. Âyet inmeden önce Hz. Peygamber Efendimiz, “Ben onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum” diyerek Safvân b. Muattal’ın dürüstlüğünü dile getirmiştir.
Hz. Peygamber Efendimiz’in deve çobanını öldürüp develerini kaçıran kişilerin yakalanması için Kürz b. Sâbit ile birlikte görevlendirdiği Safvân b. Muattal Hz. Ömer (r.a.) halifeliği döneminde İyâz b. Ganm komutasındaki ordunun içinde yer alarak Anadolu topraklarına Harran civarına gelmiştir. Urfa ve Harran bölgesinin sulh yoluyla fethedilmesinden sonra, İyâz b. Ganm Safvân b. Muattal’ı el-Cezîre sınırları içindeki Sümeysât’a (Samsat)’ı fethetmesi için 639 yılında ordunun başında komutan olarak gönderir.
Bir rivayete göre Safvân b. Muattal hicri 19. miladi 640 yılında Sümeysât’ta veya İrmîniye savaşında şehit olduğu zikredilmektedir. Bir başka rivayette ise Muâviye döneminde Bizanslılarla yapılan savaşa katıldığı, bu savaşta ayağının kırıldığı, altmış yaşlarında iken hicri 58. miladi 678 veya hicri 59. miladi 680 yılında vefat ettiği de belirtilmektedir. Kabri Adıyaman’ın Samsat ilçesine yaklaşık 10.5 km. mesafede bulunan, Taşkuyu ve Çiçek köyleri arasında kalan Doğanlar Mezrası mevkiinde, yüksek bir tepede bulunmaktadır.
Safvân b. Muattal'ın vefat tarihi hakkında bazı ihtilaflar bulunsa da kabir yeri hakkında hiçbir ihtilaf yoktur. Samsat’ta vefat ettiğine dair oldukça fazla kayda rastlamak mümkündür. Türkiye sınırları içerisinde bir çok sahabe kabirleri bulunmaktadır. Bu sahabeler arasında yeri en kesin olarak bilinen iki kabir vardır. Bunlardan birisi İstanbul’da medfun bulunan Hz. Ebû Eyyûb el-Ensari ile Adıyaman Samsat’ta bulunan Safvân b. Muattal’dır. Rabbim hepsinin izinden gidenlerden olmayı bizlere nasip etsin.
Bu vesileyle yolu Adıyaman bölgesine düşenlerin mutlaka bu sahabenin kabrini ziyaret etmelerini tavsiye ederim.
FACEBOOK YORUMLAR