MİLLET KÜTÜPHANELERİ
2000’li yılların başında iktidara gelen Ak Parti ile birlikte Türkiye’de hızlı bir şekilde kalkınma ve gelişme hamlesi başlatıldı. Bu gelişme öncelikle “yol medeniyettir” anlayışı ile bölünmüş yollar yapılması ve bu yolları birbirine bağlayacak tünellerin inşa edilmesiyle devam etti.
Ülkemiz tabiri caizse baştan aşağıya bir yenilenme süreci yaşadı. Ancak kalkınma tek taraflı yürütülünce bir ayak eksik kaldı. Eksik kalan ayak ise aslında en önemli taraf idi. Kültürel anlamda, eğitim alanında aynı kararlılıkla gelişme sağlanamadı.
Son birkaç yıldır bu alanda bazı girişimlerin yapılıyor olması bizleri umutlandırdı. Bu girişimlerin başında çok fonksiyonlu ve kapsamlı yapılan Millet kütüphaneleri gelmektedir. Kütüphaneler bir şehrin, bir ülkenin ne kadar geliştiğini ortaya koyan müesseselerdir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesi ile kütüphaneler, milletlerin ortak mirasıdır.
İstanbul’da ikamet ettiğim semt olan Başakşehir’de bu anlamda çok güzel dizayn edilmiş bir Millet Kıraathanesi içerisinde kütüphane mevcut. Kütüphanede yüzbinlerce eser bulunmakta. Kütüphaneye üye olarak bu eserlerden istifade edebiliyorsunuz. Zaman zaman bu mekanda yapılan okuyucu yazar buluşmaları da çok anlamlı bir etkinlik. Her türlü konuyu kapsayan eserlerin mevcut olduğu kütüphanede dileyen gidip gün içerisinde oradaki eserlerden istifade edebildiği gibi dileyen öğrenciler de ders çalışma mekanı olarak kullanabiliyorlar. Kültürel anlamda ciddi bir hizmet olduğunu düşündüğüm Millet kütüphanelerinin en büyüğü, en kapsamlısı geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi olarak hizmete açıldı.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi inşaatına 2016 yılında başlanmış. 4 yıl gibi bir sürede devam eden kütüphane inşaatı 125.000 m² kapalı alan üzerine kurulmuş. Yaklaşık 5.000 kişiye hizmet verebilecek kapasitede. 7 gün ve 24 saat hizmet verecek olan kütüphanede 4 milyon basılı, 120 milyonun üzerinde elektronik yayın ile 550 bin e-kitap ve nadir eserler bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nin açılış töreninde anlamlı bir konuşma icra etti. Bu Millet Kütüphanesini “ilim ve kültür merkezi olarak tasavvur ettik.” diyerek sözlerine başladı ve devamında her kitabın bir alim olduğunu belirterek “eğer yüzlerce kitabınız varsa yüzlerce alimin dostusunuz ve onların ilminden faydalanıyorsunuz demektir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bunun da bir nevi dünyada cennet hayatı yaşamak gibi olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanımız, “Ecdadımız duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazineden daha üstün tutmuştur. Hangi şehrimize giderseniz gidin orada bir kandil gibi etrafını aydınlatırken asırlara meydan okuyan kütüphaneler görürsünüz. O kütüphanelerden kimi Sivas’taki Ziyabey Kütüphanesi gibi şirin, kimi de İstanbul’daki Beyazıt Kütüphanesi gibi heybetlidir.”
Tarih boyunca nerede soykırım, savaş, medeniyet yıkımı varsa ilk hedefin kütüphaneler olduğunu belirterek tarihten örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzde de kültür katliamlarının yine kütüphaneleri hedef alarak devam ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanımız, ”DEAŞ ve diğer terör örgütleri Irak’ta, Suriye’de binlerce nadide eserin bulunduğu kütüphaneleri bombalayarak, İslam kültür ve medeniyetinin en önemli eserlerini yerle bir etmiştir” ifadelerine yer verdi, konuşmasında.
Avrupa’nın Ortaçağ karanlığına mahkum olduğu yıllarda Bağdat, Kahire, Şam, Kurtuba, Buhara, Merv, Semerkand, Konya, Mardin, Erzurum gibi İslam şehirleri medreseleri ve kütüphaneleri ile dünyaya ışık saçmıştır. “800’lü yılların başında kurulan Beyt’ül Hikme’nin karşısına Dar’ül Hikme inşa edilerek kaynağı Hind’den Eski Yunan’a kadar uzanan binlerce cilt eseri bu kütüphaneler muhafaza edilerek, gelecek nesillere ulaştırılmıştır.
Kütüphaneler tarihe uzanan köprülerdir. Kütüphaneler sayesinde coğrafyalar arasında kavşaklar inşa edilmektedir. Kütüphanelerde bulunan milyonlarca eser ile geçmişten geleceğe ışık tutulmaktadır. İnsanlar kütüphanelerden istifade ederek tarihin derinliklerinde iz bırakmış kültür, sanat, ilim, bilim, fen ve teknoloji alanında isim yapmış insanların eserlerini okuyarak adeta onlar ile sohbet yapma imkanı elde etmektedirler. Tarihin derinliklerinde iz bırakan, çağlara damga vuran isimler ile ufka daha bir aydınlık, daha bir derin bakış açısı yakalamaktadırlar. Kütüphaneler sayesinde, insanlık tarihinde önemli izler bırakan İbn-i Sina ile insan bedenine, Farabi ile insan ruhuna ve Aristo ile düşüncenin koridorlarında gezme, Gazali ile hikmete kulak verme imkanı bulmaktayız.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi tam bir külliye olarak hizmet verecek. Bu yönü ile sadece kitap raflarının dizili olduğu bir mekan değil, aynı zamanda ilim erbabını buluşturan bir ilim ve kültür merkezi olma yolunda, kitap kültürü etrafında ilim meclislerinin toplanacağı bir mecra olması yönüyle de çok büyük bir görevi icra etmiş olacaktır.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi olarak böylesi kültürel bir hizmeti ülkemize kazandıran başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Son derece kıymetli bulduğum bu kütüphaneden ülke insanımızın azami ölçüde istifade etmesini canı gönülden arzu ediyorum.
