DÜŞMANA ZEYTİN DALI UZATMAK
İnsanlar arasında sıklıkla telaffuz edilen bir deyim var. “Düşmana zeytin dalı uzatmak.” Bu deyimle hem zeytin ağacına bir kutsiyet atfedilir diğer yandan da zeytin ağacının barış ve huzurun simgesi olduğu vurgulanmaya çalışılır. İnsanlık Alemi Hz. Adem’den bu yana bir tarafta çekişme ve kavgalar içinde olmuş. Ama bir diğer yanda da bu dünya da barış ve huzur içinde yaşamak istemiştir. Zeytin ağacı bütün ağaçların ilkidir. Bütün ağaçların prensi ve barışın simgesidir. Barışın simgesi haline gelen zeytin ağacının bu yönü bir Yunan Mitolojisindeki efsaneye dayanmaktadır. Anlatılan Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir. Bunun için bir yarışma düzenler. Yarışmanın katılımcıları Athena ve Poseidon’dur. Yarışma çok çetindir. Zira her ikisi de Zeus’a dünyanın en güzel hediyesini vermek istemektedir. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus’a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at hediye eder. Athena ise “zeytin ağacı” hediye eder.
Hiç şüphesiz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir. Ancak zeytin ağacı ise ondan daha mükemmeldir. Zeytin ağacının muazzamlığı karşısında başta Zeus olmak üzere bütün tanrılar, tanrıçalar büyülenmiş ve ağacın kutsallığı karşısında dona kalmışlardır. Bütün hırsına ve kazanma isteğine rağmen Poseidon bile zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, aralarındaki çekişmeye rağmen zeytin ağacının üstünlüğünü kabul etmiştir. Bunun üzerine Athena zeytin ağacından bir dal kırıp Poseidon’a verir ve öylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının rakipsiz güzelliği karşısında yok olur. O günden sonra Athena’nın ismi kente verilerek, kent “Atina” ismiyle anılmaya başlar. Tanrıça Athena’da bu kentin koruyucusu olur. “Düşmana zeytin dalı uzatmak” deyimi de neredeyse bütün dillere tam da bu mitolojiden gelmiştir. Çünkü zeytin ağacı, düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıktadır. Zeytin ağacı öylesine mübarek bir ağaçtır ki meyvesinden elde edilen yağı da insanlık için adeta şifa kaynağıdır. Başlı başına bir ilaç desek yanılmış olmayız. Efsanenin devamında Athena’nın getirdiği zeytin ağacı Akropolis’e dikilir. Bir süre sonra Poseidon’ın Atina’ya koruyucu olamamasına ve şehre hakim olamayışına içerlenen oğlu Halirrothios, zeytin ağacını kesmek için teşebbüste bulunduğunda balta ters dönmüş ve Halirrothios’un kafasını kesmiştir.
Bugün de her ne kadar yeterince kıymetini bilmesek de insanlık tarihinin en eski neredeyse tarihi 40.000 yıl öncesine dayanan zeytin ağacı barışın ve huzurun simgesi olmaya devam etmektedir. Meyvesi bütün insanlık için hem bir besin kaynağı olmaya devam etmekte hem de şifa kaynağı olmaktadır.
O nedenle dünya insanlığının barış içinde olması için zeytin dalı uzatmaya devam etmeliyiz. Düşmanınızın dahi kıyamayacağı güzellikte ve kutsallıkta olan zeytin ağaçlarını çok iyi korumalı, yenilerini tabiat ve toprakla buluşturmaya devam etmeliyiz.
FACEBOOK YORUMLAR