YÜZYILIN DEPREM FELAKETİ - 06 ŞUBAT 2023 TÜRKİYE DEPREMİ
Kahramanmaraş merkezli, onbir ili kapsayan bir deprem : Yıkılan binalar, çöken evler, hasarlı binalar, can kayıpları, kurtarılan insanlar, yaralılar, yaşam koridorları, enkaz kaldırma çalışmaları, enkaz altından çıkarılan/çıkarılacak ve tahliye edilen depremzedeler...
*
Maden Arama genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye'de, Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Hattı ve Batı Anadolu fay hattı olmak üzere 45 kent ve 110 ilçe üzerinde deprem üretebilecek toplam 485 diri fay hattı bulunmaktadır.
06.Şubat.2023 günü yaşanılan 7,7 ve 7,6 lık iki depremin, yer kabuğundaki sismik dalgaların iki yönlü hareketlenmesi ve kırılması sonucu meydana geldiği deprem uzmanlarınca belirtilmektedir.
Türkiye’de geçmişte gerçekleşen: 1509 İstanbul Depremi (7,2), 1939 Erzincan Depremi (7,9), 1976 Çaldıran Depremi (7,5), 1999 Gölcük (Kocaeli) Depremi (7,4), 1999 Düzce Depremi (7,2), 2003 Bingöl Depremi (6,4), 2011 Van Depremi (7,2), 2020 Elazığ Depremi (6,8) ve 2020 İzmir Seferihisar Depremi (6,6) hafızalardan silinmemiştir.
*
Dünyada gerçekleşen önemli depremler olarak : 2010 Şili Depremi (8,8), 1964 Alaska Depremi(9,2), 2004 Endonezya Depremi (9,1), 2011 Japonya Depremi (9,1), 1952 Rusya Depremi (9,0), 1976 Çin Depremi (7,6), 2010 Haiti Depremi (7,0), 2020 Küba Depremi (7,7) ve 2008 Çin Depremi (7,9) gösterilebilir.
*
06 Şubat 2023 Türkiye depreminde: Devlet kuruluşları, kamu çalışanları, belediyeler, kasabalar, köyler, THY, ulaştırma ve taşıma araçları, taksi firmaları, TÜRK KIZILAY, Merkez Bankası, afet ve acil durumlar için kurularak faaliyete geçen AFAD, AHBAP gibi ülkenin bütün resmi ve özel arama kurtarma ekipleri ile resmi ve özel yardım kuruluşları, devlet güvenlik güçleri, kamusal ve özel hastaneler, çadır ve sahra hastaneleri sağlık ekipleri ve personeli, arama kurtarma ekipleri, gönüllü kurtarma ekipleri, belediyeler, otelciler, itfaiye ekipleri, madenciler, ormancılar, köy korucuları, bankalar, tekstil fabrikaları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, köy ve kasabalılar, köylü kadınlar, resmi ve özel okullar, üniversiteler, şirketler, sporcular, spor kulübü yöneticileri, memurlar, işçiler, esnaf sanatkar ve küçük sanayiciler, ve küçük zanatkarlar, siyasetçiler, gönüllüler, şirketler, yardımseverler, sanatçılar, yazarlar, resmi ve özel “Oda” kuruluşları, finans kurumları, çocuklar, toplumun her kesimiden yurttaşlar ile adı açıklanmayan kimseler bağış ve ayni yardımlarla fedakarca, olağanüstü yoğun bir yaklaşımla, mili birlik ve beraberlik içinde, deprem seferberliğine ve kampanyalarına tek yürek halinde katılmışlardır.
*
Depreme, yurt dışından komşu devletler dahil yaklaşık 112 ülke ile birlikte Birleşmiş Milletler teşkilatı, NATO, Avrupa Birliği, Dünya Bankası, çeşitli uluslararası mali ve sosyal kuruluşlar, çok sayıda yardımsever, sanatçı ve adı açıklanmayan kimseler tarafından arama kurtarma ekipleri, doktor, sağlık personeli, itfaiye ekibi, çadır hastanesi, gıda, ilaç, makina, teçhizat, malzeme ile nakdi deprem ve ayni deprem yardımı gönderilmiştir.
Deprem süresince, hem yurt içinde milli hem de uluslararası ölçekte, dünya imsanları, ayni mahallenin çocukları gibi, insanlığa yakışır ve tarihe örnek olacak şekilde artarak devam eden küresel bir seferberlik ilanı ve dayanışma refleksi örneği göstermişler, sürdürülebilir yakın paylaşım, sevgi, saygı, katkı ve fedakarlıklarda bulunmuşlardır.
*
Dünyanin yazılı, sözlü ve görüntülü basını her gün yoğun ve detaylı olarak Türkiye depremine odaklanmışlardır.
Bu asla unutulmayacak, minnet ve şükran duyulan uluslararası dayanışmanın ne kadar hayati, değerli, zorunlu ve önemli olduğunu
dünya kamuoyuna göstermiştir.
*
Depremlerde, can ve mal güvenliğini sağlamak için, yüksek maliyetli sismik izalotör ve enerji sönümleyici, esnek çelik sistemler kullanımı gibi çözümler vardır.
*
Öte yandan, hastane ve havaalanı gibi önemli yapılara ait yapı sözleşmelerinde, deprem sonrasi kullanım şartı olarak, sismik izolator kullanımı hükmü yer almaktadır. Buna göre son yapılan şehir hastaneleri bu ön şarta göre inşa edilmiştir.
*
Bilançosu çok ağır olan depremlerin ardından, toplum hayatını her bakımdan etkileyen bir takım ekonomik, sosyolojik, kültürel, finansal ve psikolojik sorunların çok yoğun olarak ortaya çıktığı bilinmektedir.
Bu konuda, topluma, depremlere karşı farkındalık ve alınması gereken ön tedbirler konulu eğitimler verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
*
Depremlerde, bütün yön ve boyutlarıyla telafisi mümkün olmayan sonuçlardan gerekli derslerin çıkarılarak, bir daha deprem felaketi ile karşı karşıya gelinmemesi amacıyla:
-Deprem kavramınn büyuk fotoğrafına bakılarak: İmar kanunu ve diğer mevzuat ile ihale yönetmeliklerinin son gelişmelere göre yeniden düzenlenerek yürürlüğe konulması;
-Ülkede gelişen ve değişen deprem şartları gözönünde bulundurularak, yapılaşma faaliyetlerini ve işlemlerini yürüten kamusal kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasların yasal olarak yeniden düzenlenmesi;
-Coğrafi konum, çevre, yer seçimi, zemin etüdü, fay hattı yakınlığı ve benzeri açılardan yapılaşmaya uygun olmayan alanların imara açılmaması;
imar izinlerinin bu ön şartlara dayalı olarak depreme karşı dayanıklı yerler için verilmesi;
-Kent, ilçe ve köylerin, doğal afetlere karşı önlem alınacak şekilde kurulması,
-Bölgeler ve yerel alanları birbirine bağlayan jeolojik ve jeofizik araştırma sonuçlarına göre uygun olmayan yerlere imar izni verilmemesi
-Her türlü yapı projeleri uygulamalarının etkin yönetimi ve nihai onayı için yeterli bilgi ve tecrübe sahibi uzmanlardan kurulu üst düzey bir kurum oluşturularak faaliyete geçirilmesi konusunun ele alınması;
-Bina projelerinde, altyapıdan çatıya kadar depreme dayanıklı beton ve malzemelelerin kullanılmasının, uzman teknik personelce denetlenmesi,
-Mühendislik hizmetlerinin bilgi ve tecrube sahibi uzmanlaşmış teknik personelce yerine getirilmesinin sağlanması;
-Kamusal yapı denetim yönetmeliklerinin yeniden düzenlenmesi;
-Kamusal yapı faaliyetlerine ilişkin devlet ve özel kesim denetim kuruluşları faaliyetlerindeki denetim mekanizmalarına etkinlik ve süreklilik kazandırılması;
-Depreme karşı, bilgi ve tecrübe sahibi bilim insanlarının (jeofiziki jeoloji, sismoloji vb.), deprem uzmanlarının, madencilerin, arama kurtarma ekiplerinin ve diğer yetkililerin somut önerilerinin dikkate alınarak “Acil Eylem Planı” yapılması;
-Depremlere karşı hizmetlerin “Acil Eylem Planı”na göre milli birlik, beraberlik, işbirliği ve koordinasyon içinde yürütülmesi;
-Afet ve acil durumlar sonrası geçici barınma merkezleri ile sürekli toplanma alanlarının merkezi, bölgesel ve yerel olarak planlanması;
-Binaların bitişik vey an yana değil en çok dört katlı, dayanıklı ve bahçeli inşa edilmesi yanı sıra ağaçlandırma şartı getirilmesi; yetkili daireler ve yapı denetim kuruluşlarının denetiminin bu şartlara göre daha etkin hale geitirilmesi;
-Deprem sonrası meydana gelebilecek hastalıklar ve altyapı sorunlarına karşı gerekli risk değerlendirilmesi yapılması;
-Harita, tapu ve kadastro hizmetlerinin öncelikli illere ve yeni şartlara göre projelendirilmesi ve yürütülmesi;
-Yeni yerleşim alanlarının, fay hatlarının uzağında güvenli bölgelerde gerçekleştirilmesi;
-Tarım arazileri üzerinde yapılaşmalara izin verilmemesi;
-Doğaya uyum sağlayan yapı projeleri hazırlanması ile birlikte orman, yeşil Alan, küçük canlı ve hayvanları koruyucu önlemlerin desteklenmesi;
-Afet riski altındaki alanların belediyelerce yapılaşmaya dönüştürülmemesi ve böylece imar barışı ile güvensiz kaçak yapı uygulamalarına yol açılmaması;
--Binaların, kesinlikle deprem yönetmeliği göz önünde bulundurularak yapılması, bu bağlamda yeterli kalitede beton ve demir kullanılması, özellikle eski binaların incelenerek uygun şekilde güçlendirilmesi ya da yıkılması/yenilenmesi, bina zeminlerine gerekiyorsa kazıklı temel yapılması, ya da zeminin yönetmeliğe uygun olarak güçlendirilmesi;
-Yapı sektöründeki kamu ve özel kesim teknik personel ile ilgili olarak yapı proje, etüd ve kontrollerine ilişkin sürekli kısa, orta ve uzun vadeli eğitim programlarının teşvik edilmesi, desteklenmesi ve hayata geçirilmesi;
-Depremlerde can ve mal kayıplarının önlenmesi, depremlerin usulüne göre önceden planlanması; depremlerin planlamaya, mevzuata ve meslek etiğine uygun olarak yönetilmesi amacıyla; bilim insanları, coğrafyacı, jeolog, ekonomist, sismolog, jeofizikçi, fizikçi, devrem uzmanı, maden mühendisi, madenci, ormancı, köy koruyucusu, hukukçu, maliyet muhasebecisi, bütçe uzmanı, arama ve kurtarma ekibi ile ve bu alanda bilgi ve tecrübe sahibi sivil toplum kuruluşları, bilge ve gönüllü kimselerden oluşan platformlar oluşturulması veya bu doğrultuda kurumsal düzenlemelere ağırlık verilmesi; sözkonusu platformlarda yapılacak çalışmalar sonunda varılacak önerilere yönelik etkin yasal düzenlemeler yapılması;
Büyük önem taşımaktadır.
FACEBOOK YORUMLAR