YOLUNU ŞAŞIRMIŞ BİR DÜNYA MI?
Dünya coğrafyasının yedi kıtasında 208 ülke bulunmaktadır. Bu ülkelerde yaşayan çeşitli gelenek ve kültürlere sahip sekiz milyar nüfuslu insanlık; bilim ve teknolojide gerçekleştirdiği olağanüstü devrimlerle tarihsel yoluna hiç durmaksızın devam etmektedir.
Ne var ki bilim ve teknolojide kaydedilmiş olan olağanüstü gelişme, ideal dünya düzeni ve kültüründe yeterince sağlanamamış; bu çelişki insanlığa kolay telafi edilemeyecek maddi ve manevi yüksek maliyetler ve zararları da beraberinde getirmiştir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı raporlarına göre dünya insanının ortalama gelişmişlik ve entelektüellik düzeyinde özlenen gellişme henüz elde edilememiştir.
Bu dünya ile yetinilmeyip uzayın keşfi çalışmaları ve yolculukları başlatılmış ama çok sayıda dünya toplumları arasındaki kalın perdeler bir türlü kaldırılamamış, kapılar ve pencereler açılamamıştır.
İnsancıl güzel duygu ve düşünceler her yönden öne çıkarılamamış; insanlığın geciken şiiri yazılamamış ve güçlü bir şekilde seslendirilememiştir.
Dünya toplumlarının maddi veya manevi kültürleri gelecek nesillere gereğince aktarılamamıştır.
*
Günümüzde; küresel ısınma, iklim değişikliği, nükleer denemeler, aşırı silahlanma, doğal alanların küçülmesi, ormanların azalması, kuraklık, çarpık kentleşmeler, tarımsal arazilerin daralması, zirai ilaçlarla kimyasalların yaygınlaşması, GDO’lu gıdalar, yeryüzünü saran elektrik şebekeleri ve doğalgaz boru hatları, petrol yataklarında değişme, terör, göç hareketleri, bölgesel karmaşalar, sosyal ve ekonomik sorunlar sıcak gündemdeki yerini korumaktadır.
Üstelik bugüne kadar hiç görülmemiş yeni bir sorun da gündeme yerleşmiştir : Gizemli Koronavirüs salgını...
*
İnsanlar, bu dünyanın değerli misafirleridirler ve bu nedenle de dünyaya ait olan her şey yine bu gezegende kalmaktadır.
Bu açık gerçeklik binyıllardır bir türlü gereği gibi içselleştirilememiştir.
*
İnsanların; genetik yapısı, fizyonomisi, aile yapısı, çevresi, geleneği, eğitimi, kültürü, mesleği, özel hayatı, alışkanlıkları, inanç, duygu ve düşünceleri birbirlerinden farklıdır.
Her insanın, bir konuya ilişkin kişisel görüşü, bakış açısı, yorum ve değerlendirmesi de farklıdır.
Fakat söz konusu farklılıklar dünya insanlığının kültürel zenginliği ve vazgeçilemez ortak paydalarıdır.
Dünyaya çeşitlilik hakimdir. Dünya uygarlığı tektir. Uluslararası kültür değişimleri ise çatışma değil birleşme aracıdır.
*
Ancak; insanların duygu ve düşünceleri olumsuz yönde etkileyen bazı zehirler vardır : Aşırı bencillik, aşırı dar açılılık, aşırı hırs, aşırı kıskançlık, aşırı kendini beğenmişlik...
Bu yüzden; çok gün yüzü görmüş olan yaşlı insanlık, tarih boyunca karşılaştığı sayısız dramatik ve trajik olaylardan dolayı çok çekmiştir.
Çünkü insani, manevi, etik, kültürel, milli, demokratik, hukuksal ve evrensel değerler kavramsallaştırılarak dünya kamuoyuna beklendiği gibi
Yansıtılamamıştır.
Bu değerlerin küresel ölçütte günlük hayata geçirilmesiyle birlikte insanlık beklenen küresel barış, huzur, refah ve mutluluğa tam anlamıyla kavuşur.
Dünya insanlığının kendisine yakışır bir şekilde yeniden inşa edilmesine ilişkin çaba ve çalışmaların uluslararası platformlarda etkin bir şekilde sürdürülmekte olması ayrıca umut ve vericidir.
FACEBOOK YORUMLAR