YENİ DÜNYA DÜZENİ VE TÜRKİYE
Önder Gürcan
21.yüzyıl dünya coğrafyasında, “Avrasya” ve özellikle “Orta Doğu” gibi jeopolitik ve stratejik bölgelerin, gelişmiş, küresel ve emperyalist güçlerin ilgi odağı ve çatışma alanı haline geldiği görülmektedir.
Bu olgunun ekonomik, sosyolojik ve kültürel yönlerden nedenleri bilinmekte ve insanlık alemine yansımaları dünya kamuoyunca yakından izlenmektedir.
Son elli yıldır kaydedilen bilimsel ve teknolojik gelişmeler dünya uygarlığına egemen olmaktadır.
Günümüz dünya basınının gündeminde : “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği”, “Hayvan Hakları”, “Nükleer Güç Anlaşmaları”,”İran-ABD Nükleer Polemiği”, “Orta Doğu’daki Karmaşa”, “Suriye Savaşı”, “ABD-Çin Rekabeti”, “Emperyal Güçler Arasındaki Soğuk savaş”, “G-20 Arjantin Zirvesi”, “ABD-Kanada-Meksika Ticaret Anlaşması”, “ABD_- Kuzey Kore Yakınlaşması”, “Kuzey Kore-Güney Kore Arasındaki Yumuşama”, “Trajik Uluslararası Göçler ve Mülteci Akınları”, “Rusya-Ukranya İhtilafı”, “Fransa’daki Protestolar”, “Çin-Doğu Türkistan Krizi”, “AB-İngiltere Brexit Anlaşması”, “Uzayın Keşfi Çalışmaları”, “Mars’ta Koloni Kurma” gibi konu başlıkları önemli yer tutmaktadır.
*
Yeni dünya düzeni karşısında Türkiye; uluslararası hukuk içinde kalarak, bütün ilgili devletler nezdinde ve diplomatik ilişkilerde gerekli yapıcı ve katkı verici girişimlerde bulunmaktadır.
Türkiye; bu bağlamda, ulusal bütünlüğüne tehdit oluşturan her türlü yapıya karşı gerekli tedbirleri hayata geçirmektedir.
*
Türkler; Antik Çağ’dan bu yana yeryüzü coğrafyasında hüküm sürmüş yaklaşık on bin yıllık zengin bir “Türk Tarihi”nden gelmektedir. Bu nedenle Türkler, varlığını bugüne kadar sürdüren belli başlı birkaç dünya milletinden biri olarak tanınmaktadır.
Türkler, günümüze uzanan tarihsel süreç içinde: Amerika’ya kadar uzanmışlar; Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarında -
Alp Er Tunga, Tomris, Teoman, Mete, Attila, Kutluk Bilge Kül, Bumin, Bilge Kül Kadir, Alp Arslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, Mustafa Kemal Atatürk gibi Türk liderlerinin dönemlerinde yaklaşık 137 devlet kurmuşlar; Türk İmparatorlukları ve devletleri ile beylikleri sürekli olarak birbirlerini takip etmişlerdir.
Bu arada Türkler; binyıllar boyunca “Türklük Kimliği”ni bir asli ve üst kimlik olarak değerlendirmişler; bünyelerinde yer alan bütün etnik grupları, hiçbir ayırım yapmadan, ulusal, töresel, evrensel ve etik değerler çerçevesinde “Türk Milleti”nin vazgeçilmez ve saygın bir parçası olarak benimsemişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, dünya tarihindeki Türk devletlerinin bir sentezidir.
“İnsancıl Kadim Türk Kültürü"nün, çok sayıdaki Batılı ülkenin kültüründen farklılık taşıdığı ve dünyadaki entelektüel çevrelerde de özgün bir Türk kültürü, sanatı, dili ve edebiyatının okutulduğu ve kabul gördüğü bilinmektedir.
*
Bugün Türkiye, her alanda yetişmiş insan gücüne sahip dinamik bir ülke konumundadır. Nitekim iki Türk insanı, “Uluslararası Nobel Ödülü” ne layık bulunmuştur.
Türkiye; “Uzay Çağı” başlangıcı 21.yüzyılda gözlenmekte ve şekillenmekte olan “neoliberal, küresel, emperyalist ve yeni kapitalist sistem” kuşağı yanında geleneksel potansiyeli ve paradigmasıyla tarihsel yoluna devam etmektedir.