YAŞAMIN KIYISINDAKİ EMEKLİLİK
Önder Gürcan
[email protected]
Geleneksel “28 Haziran - 4 Temmuz emeklileri haftası” bu yıl da platformlarda sessizce kutlandı.
Postmodern dünyada emeklilik, çocukluk, eğitim ve çalışma dönemlerinin ardından artık bir son değil taze bir başlangıç olarak algılanıyor.
*
Gelişmiş ülkelerde, emekliye ayrılmış kendi alanında kariyer ve liyakat sahibi insanların bilgi ve tecrübe birikimlerininin toplum kültürüne aktarılması ve kazandırılması amacıyla projeler hayata geçiriliyor.
Bu projeler; devlet-üniversite-sanayi iş birliği kapsamında- o ülkenin bütün sektörlerinde yatırım, üretim, katma değer, bilim ve teknolojiye, part-time akademisyen, danışman, müşavir, eğitmen, bilirkişi, araştırmacı, muhtar, muhasebeci, emlakçı, kahveci, bakkal, terzi, marangoz, kunduracı, demirci, bahçıvan, hayvan yetiştirici, taksici, inşaatçı, elektrikçi gibi çok çeşitli kadro ve meslek kollarında büyük katkılar sağlamakta, toplam ekonomik ve sosyokültürel verimlilik ve etkinlik göstergeleri yükselen bir ivmeyle etkin bir şekilde sürdürülmektedir.
Toplumsal dünya görüşü, yeni fikirlerle yeniden şekillendirilmektedir.
*
Emekliler; bilim ve teknolojiye ilgi duymuştur - şiir, öykü ve roman türü önemli edebiyat kitaplarını okumuştur - sinema, tiyatro ve operanın önde gelen eserlerini seyretmiştir - en güzel şarkı ve türküleri dinlemiştir - dağcılık, atletizm, tenis, basketbol, voleybol gibi kayda değer sporları yapmıştır.
Ne var ki emekliye ayrılan kimseler bir labirentin gizemi ve parametreleri içinde hatıralarıyla baş başa kalıyorlar.
*
Kimi emekller; bir zamanlar çiçek, bitki ve ağaçlarla kaplı; kuş sesleriyle uyanılan; tek ya da iki katlı, içinde kütüphanesi, bahçesinde kümes hayvanları ve havuzu bulunan verandalı evlerindeki huzurlu hayatlarını bırakıp; dikey kentleşen şehirlerdeki çok katlı ve gürültülü apartmanlara taşınıyorlar; yerleştikleri apartmanların dairelerinde yalnızlığın hüznüyle günlerini telefonun ya da kapı zilinin sesini özleyerek ve bekleyerek geçirmeye başlıyorlar.
Bazı emekliler ise zamanlarını aile, yazarlık, serbest meslek, seyahat, müzik, spor ve sosyal yardımlaşmalarla geçiriyorlar.
Fırsat buldukça, internetteki “world wide web” ağlarında yolculuk eden; çay ve kahve sohbetlerinde küçük konuların yanı sıra küresel ısınma, kıtalararası göçler, uluslararası sorunlar, ekonomik durum, Mars yolculuğu, uzayın derinlikleri gibi meselelerde söz ederek vakit geçiren emekliler de var.
*
Bu bağlamda emekliler; duygu ve düşüncelere dokunmak, özgün bakış açısıyla mutlu bir dünyaya filozofik bir kapı aralamak ve bir yol haritası çizmek istiyorlar; akıp yılların bıraktığı boşluğu doldurabilmenin muhasebesi ve bilançosuyla her gün kendi dünyalarını kuruyorlar.
*
Bugün dünya içinde yeni dünyalar oluşuyor. İnsanlık, yeni hayaller peşinde koşuyor. Yarım kalmış ve kaybolmaya yüz tutan birtakım hayaller yavaş yavaş gerçekleşiyor.
Dünya gezegeni kozmik bir değişimin başlangıcını yaşıyor. Bu değişim içinde emekliler; yirmi birinci yüzyılın, saçında at kuyruğu, elinde cep telefonu, dudağında sigara, parmağında kulaklık, koltuğunda bilgisayar, sırtında çanta, arka cebinde cüzdan, boynunda kolye, penyesinde gözlük, kulağında küpe, burnunda “piercing”, kolunda dövme, ayağında bileklik ve sandalet olan; evlerde ve “café”lerde sosyal medyada gezinen, mesaj ve “tweet” atan; yakın bir gelecekte ihtimal ki robotlarla dolaşacak olan Uzay Çağı’nın bu postmodern insanlarıyla tanışıyor.