UKRAYNA KRİZİ
Bİlindiği gibi : Dünya ülkeleri ve insanlık, sayısız bilgi ve kültür birikimlerine sahiptir. Dünya hayatına her yönden çeşitlilik hakimdir. Ama insanlık ve medeniyet tektir.
İnsanlar; genetik, sosyal ve kültürel yapı olarak; çeşitli gelenek, toplum, tarih, coğrafya, bilgi, inanç, düşünce, algı, görüş, bakış açısı, fikir, zihniyet, ön yargılara sahiptirler.
Çeşitlilikler, dünya hayatının vazgeçilmez bir zenginliği olarak kabul edilmektedir.
*
Ne var ki bu zenginliğe rağmen, dünya tarihinde sorunlar nedense hiç eksik olmamakta, adeta birbirlerini izlemektedir.
*
Son yıllarda da dünya kamuoyu gündemine yeni sorunlar gelmiştir: Irak, Suriye, Mısır, Libya, Doğu Türkistan ile Afrika, Asya, Latin Amerika’daki olaylar.
Bu sorunlara günümüzde, bir gündem maddesi daha - Ukrayna Krizi eklenmiştir.
*
Ukrayna; Doğu Avrupa'da, Karadeniz kıyısında; Rusya, Belarus, Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya ve Moldova ile komşu; toplam 26 idari bölgeden oluşan; yarı başkanlık sistemi ile yönetilen Kıta Avrupası’nın en büyük ülkesidir.
*
Konuya girmeden önce, Minsk Protokolü konusuna değinelim.
Minsk Protokolü, Ukrayna'nın Donbass bölgesindeki savaşı durdurmak için Ukrayna, Rusya Federasyonu, Donetsk Halk Cumhuriyeti, Luhansk Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı temsilcileri tarafından 5 Eylül 2014 tarihinde imzalanan bir anlaşmadır.
*
Ancak, son günlerde; Ukrayna ile Rusya arasında, Minsk Anlaşması’nın uygulamasından politik bir gerilim meydana geldiği gözlenmektedir.
Bu gerilimin kısa sürede; ABD, NATO ve Varşova Paktı üyesi Rusya’yı karşı karşıya getirdiği görülmektedir.
Dünya basınında yayımlanan haberlere göre; bir taraftan ABD ve NATO Doğu Avrupa’daki; öte taraftan Rusya da Batı Avrupa’ya yönelik etkinlik alanını genişletmek istemektedir.
Böyle bir siyasi denklemin birdenbire dünyanın sıcak gündemine düştüğü görünmektedir.
Bilindiği üzere, uluslararası ilişkilerde; Birleşmiş Milletler (BM) Kararları ve uluslararası hukuk bağlayıcıdır.
Bu bağlamda da Ukrayna’ nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü önem kazanmaktadır.
*
Siyasi gözlemciler; küresel aktörler arasında öteden beri örtülü bir soğuk savaşın sürdüğü görüşünü ileri sürmektedirler.
Bu arada geçenlerde Rusya ile Çin arasında bir görüşme gerçekleştirildiği, ancak bu konuda dünya kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadığı bildirilmektedir.
*
Bölgesel ve uluslararası politik ilişkilerde meydana gelen sorunların en uygun çözüm yolu “diplomasi” ve “diyalog”tur.
Denilebilir ki; Ukrayna, Minsk Anlaşması hükümlerine uyarsa; ABD ve Rusya da barıştan yana aksiyonlarda bulunursa bu bölgesel sorun kolaylıkla çözüme kavuşabilir.
*
Bununla birlikte, yeni bir gelişme olarak; Rusya’nın; Ukrayna’nın içinde yer alan Donetsk ve Luhansk adlı iki bölgeyi tanıdığı belirtilmektedir.
Tanımak, üs kurmak anlamına da gelmektedir.
Bu gelişmenin, bazı gelişmiş ülkelerce, uluslararası hukuka, Ukrayna’nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne aykırı olduğu açıklanmıştır.
*
Ülkeler arasında hukuksal ve evrensel değerler büyük önem taşımaktadır.
Bu değerlere uyulmamasının, çok sayıda kaotik ortamlara, ekonomik, kültürel, toplumsal, insani ve vicdani sorunlara yol açabileceği bilinmektedir.
Barış dolu bir dünya için ön koşul, “soğuk savaş”tan uzak “birlik, beraberlik ve anlayış” tır.
*
Sonuç olarak: Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için 1945'te kurulmuş olan BM’nin, bu amacı gerçekleştirmek amacıyla görev, sorumluluk ve yetki alanı ile yaptırım gücünün uluslararası hukuk çerçevesinde artırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
FACEBOOK YORUMLAR