TARİHSEL AKIŞTA DÜNYA DÜZENİ
Geçmiş yıllarda şehirlerin bütün mahallelerinde kahveevleri (kahvehane) vardı. Akşam üstleri günlük işlerinden dönen mahalle sakinleri yorgunluk kahvesi sohbetlerine karşılıklı olarak şu sözlerle başlarlardı:
-“Ne olacak bu dünyanın hali?”
“İyi olcek, iyi olcek!”
*
Dünya tarihini bilirsiniz. Son beş bin yıllık yazılı tarihte Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Avustralya kıtalarında meydana gelen bütün olayların ayrıntılı fotoğrafları ve kayıtları insanlığın belleğinde ve ülke kütüphanelerinin tozlanmış kitaplarında gözler önündedir.
Bilindiği gibi, dünyanın beş kıtasında Antik Çağ’da ve Milattan sonra kurulan sayısız devlet ve uygarlık, savaşlar tarihinin labirentlerinde ve kara deliklerinde kalmıştır.
Bazı bilge insanlar, bütün insanlığı tek bir aile olarak tanımlarlar.Bu bakımdan dünya tarihini kılcal damarlarına kadar inerek okumak, anlamak, kavramak ve gerekli dersleri çıkarmak büyük önem taşır.
Çünkü çok gün görmüş ve fiziken yaşlanmış olan insanlık, ancak tarihsel bilinci içselleştirerek-derinleştirerek ruhsal olgunluğa ulaşabilir.
*
Son yüzyıldaki belli başlı olaylara başlıklar halinde bakalım:
-Birinci Dünya Savaşı,
-Balkan Savaşları,
-Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu,
-İkinci Dünya Savaşı,
-Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın (BM) kuruluşu,
-Kore Savaşı,
-Soğuk Savaş Dönemi,
-NATO’nun Kuruluşu,
-Sovyetler Birliği’nin Dağılması ve Bağımsız Cumhuriyetler Birliği'nin Doğuşu,
-Yugoslavya ve Çekoslovakya'nın Dağılması,
-Terör Örgütlerinin Ortaya Çıkışı,
-Birinci Körfez (İran-Irak) Savaşı,
-İkinci Körfez (Irak) Savaşı,
-Arap Baharı,
-Irak ve Suriye’nin Parçalanması,
-Orta Doğu Bölgesi’ndeki Yeni gelişmelere ABD, Avrupa Birliği, Rusya, İran ve Çin’in de dahil olması,
-İki Süper Aktör Olan ABD-Çin Arasındaki Küresel Boyutta Rekabet
-Küresel Güç Konumunda bulunan ABD, Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore, İsrail ve Hindistan’ın Nükleer Programları
-Uzayın Keşfi
*
Dünya insanlığı, “insanlık onurunun korunması” için yüzyıllar boyunca yüksek maliyetler ödeyerek zorlu yollar katetmiştir.
Ne var ki günümüz dünyasında bazı kıta ve bölgelerdeki karmaşa, çok başlılık, iç savaş, göç ve diğer olumsuzluklar dikkati çekmektedir.
Bu olayların tarihsel süreç içinde bilimsel temelde ele alınması, oluşum nedenlerinin ve yol açtığı trajik sonuçların bütün yönleriyle araştırılması, analitik düşünce çerçevesinde gerçekçi tespitlerin yapılması, bunlardan insanlık adına gerekli derslerin çıkarılması, ülkelerce alınacak tedbirlerin etkin bir biçimde uygulamaya konulması ve denetim mekanizmalarının işletilmesi büyük önem taşımaktadır.
Dünya basınında bu doğrultuda çok sayıda kitap, tez, araştırma ve makale yayımlanmakta; TV programları düzenlenmekte; birçok bilim insanının yol gösterici tenkit, eleştiri, kritik, analiz, dilek, uyarı ve temenni metinleri mevcut sorunlar-çözümler yumağında yerini almaktadır.
Bu çerçevede dünya gündemindeki sorunlara fen ve sosyal bilimler ile spor ve güzel sanatlar açılarından çözüm yolları bulunması amacıyla yoğun çaba gösterilmektedir.
*
Yeryüzünde özlenen düzeni ve kalıcı barışı güçlü bir şekilde sağlamak BM’nin başlıca görevidir.
Öte yandan, bazı uluslararası kuruluşlar da, evrensel hukuk, insan hakları, demokrasi ve özgürlük temelimde, bütün insanlığın karşılıklı olarak sağlık, huzur ve mutluluğunu güvence altına almaya yönelik çalışmalar yürütmektedir.
Ne var ki BM tarafından hazırlanan “dünya insanının ortalama insani gelişmişlik endeksi” raporlarındaki rakam ve veriler pek iç açıcı görünmemektedir.
Ayrıca, küreselleşen dünya gezegeninde ekonomi (para, petrol, doğal gaz, maden, su, gıda vb.) odaklı uygulamalar, yaşamın merkezine yerleşmektedir.
*
Dünya tarihçileri, “tarih tekerrürden ibarettir” derler.Bu söz, nereden kaynaklanmıştır ve insanlığın gelişimi ile bilimsel tarih öğretisi arasında nasıl bir korelasyon vardır?
Bu önemli bir soru işareti.
*
Dünya Uzay Çağı’na girerken, bilim ve teknolojide kaydedilen olağanüstü gelişmeler ve yaklaşımlar, dünya insanlığını, kültürel birikimi, ulusal ve evrensel değerler ile toplumsal dengeleri yakından etkilemekte, böyle bir durumda günlük hayat da bu iklime göre şekillenmektedir.
Tarih göstermiştir ki, insanlık, günümüze kadar her ne yapmışsa yalnızca kendisine yapmıştır.
Oysa bilinmektedir ki, dünya devletleri arasında insanlık eksenli anlayış, barışçıl bir dünyanın ön koşuludur.
Sonuç olarak ideal dünya düzeninin neden ve sonuç ilişkileri bağlamında nihai değerlendirilmesinde ve kurulmasında; yeterli bilgi ve teçrübe sahibi uzmanlaşmış tarihçi, genetik bilimci, toplum bilimci, siyaset bilimci, fizikçi, matematikçi, uzay bilimci, psikolog, sanatçı, edebiyatçı ve felsefecilerin görüş ve önerileri yararlı olur.