KUTSAL EVRENDE YOLUNU ŞAŞIRMIŞ DÜNYA İÇİN DÜŞÜNCE ATLASI
Bilindiği üzere: Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) raporlarına göre dünyada 208 ülke vardır. Her ülke tarihsel, coğrafi, kültürel, ekonomik ve sosyolojik altyapıdan gelen farklı devlet yapısına sahiptir.Bu farklı yapılardaki dünyanın sakin insanları, uluslararası olaylar karşısında birbirlerinden farklı duygu ve düşünceler içine girerler…
*
Bilim insanları, dünya tarihini genellikle “Savaşlar Tarihi” olarak tanımlar. Ne var ki dünya insanlığının refah ve mutluluk dönemleri de az değildir.
Evren ve İnsanlık kutsaldır. Ama insan toplulukları neden savaşırlar? Savaş olgusu, insanlığın ben-merkezli ve hırs yüklü bir simülasyonu mudur? Ancak savaşların da bir hukuku ve haysiyetinden söz etmek gerekmektedir.
*
Bazı bilimsel platformlarda dünya tarihinde hüzünlü yerini alan savaşların nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır:
Ekonomik güç olarak para, petrol, stratejik madenler ve doğal kaynaklar- küresel aktörlerin paralarının hükümranlığı – materyalizm - Birleşmiş Milletler tarafından dönemsel olarak hazırlanan “İnsanlığın ortalama gelişmişlik endeksi” raporlarındaki olumsuz tablo - yüksek teknolojinin genel olarak insani ve evrensel değerleri zayıflatması - aşırı hırs – ben merkezcilik - küreselleşme olgusu – kültür çatışmaları - silah sanayilerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi - politik amaçlı terör örgütü faaliyetleri - entelektüel kültürde gerileme - sanat ve edebiyattan uzaklaşma - küresel eğitim sisteminde insani ve evrensel değerlerin soyut ve somut olarak öğretilmemesi- küresel iklim değişikliği ve kuraklaşma - çarpık kentleşme ve ekolojik dengenin bozulması - ülkeler arası göçmen, mülteci ve sığınmacı sorunları - diğer nedenler.
*
Uluslararası basında son beş yılda yer alan çok sayıdaki kronik sorun, insanlık tarihinin kilometre taşlarına eklenmiş ve bütün yönleriyle dünya kamuoyunun günlük yaşamına yansımıştır.
Bu sorunlar: Küresel salgın – kutuplardaki buzulların erimesi ve deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle başlayan iklim değişikliği ve kuraklık - ekolojik dengede bozulma - çarpık kentleşmeler - orman yangınları - tarımsal üretimde gerileme – bazı göl ve ırmakların kuruması – çölleşme - su ve gıda sıkıntısı – depremler - sel baskınları - kasırgalar - tayfunlar - elli yıldır gündemden çıkmayan kronik Orta Doğu Krizi - Rusya ile Ukrayna Savaşı - Filistin ile İsrail Savaşı - 40 yıldır devam eden dramatik ve trajik terör olayları - savaş ve insanlık suçları - uluslararası hukuk ihlalleri - ülkeler arası göçmen, mülteci ve sığınmacı akınları - ekonomik kriz - enflasyon ve stagflasyon - aşırı bütçe açıkları - ekonomik büyümede yavaşlama - toplumlarda umutsuzluk, stres ve depresyon – yoksulluk - doğu blokundaki kontrolsüz nüfus artışı - iletişim noksanlığı - eğitimde gerileme - adli vakalarda yükseliş - ülkelerde siyasi ve ekonomik karmaşa - çevreye uyum sağlamayan yüksek teknoloji – sera gazları - temel yatırım projelerinde duraklama - katı atıklar - canlı türlerinde azalma - yapay zekalı makinalar dönemi - insanlığın geleceği ve kavşak noktası - bazı ülkelerde ütopik sarmallaşma - çoğu dünya devletinde somut ve soyut politik kavramların yerine insan hakları ve evrensel değerlere odaklı bir yönetim sisteminin inşa edilememesi - savaşların ve dünya barışına yönelik tehditlerin önlenemesi - uluslararası barış ve güvenliği koruımak amacıyla kurulan 83 ülkenin temsil edildiği Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın etkinliğinin zayıflaması ve tam olarak kurumsallaşamaması gibi ana konu başlıkları altında özetlenmektedir.
*
Savaş bir insanlık suçudur ama evrende insandan başka savaşan başka bir canlı yoktur. Bunun bilimsel nedenleriyle birlikte nihai değerlendirilmesini bilim insanları ile bilge kişilere bırakalım.
*
Dünya düzeni, huzur, manevi değerler, refah ve mutluluk gibi duygusal kavramların zayıflamakta olduğu gözlenmektedir. Dünyanın sahip olduğu ve büyük zorluklarla kazanılmış olan çok değerli kültürel miras, kıymeti bilinmeden dijital dönüşümlü dezenformasyonların etkisi altında aşınacak mıdır?
*
Bilim çevrelerinde gündeme gelen bir soru: İnsanlığa yararlı yapay zekalı makinalar, gelecek yüzyıllarda insanlığı tehdit eden yapay zekalı makinalara mı dönüşecektir?
*
BM bünyesinde, bütün dünya devletlerini içine alan ve beklenen küresel planlama, organizasyon ve denetim mekanizması kurulamamıştır.
Bu durumda Doğu’dan Batı’ya dünya insanları, Antik Çağ Filozofu Sinoplu Diyojen gibi, iyi ülkeleri, bir elinde fener ile aramaya başlamış gibi görünmektedir. Sonuçta, ülkeler arası göçmen, mülteci ve sığınmacı sayılarında artışlar kaydedilmektedir.
*
Tarihsel süreçte kötü zamanlar zinzirine yeni kötü zaman halkaları mı eklenecektir?
“Tarih, tekerrürden ibarettir,” deniliyor. Ne var ki, yeryüzünde insan hakları ile evrensel, etik ve manevi değerler yönünden yaşanan olumsuzlukların sorumlularını insanlık tarihi bir gün yargılayacaktır.
*
Uluslararası bilimsel platformlarda: İnsani gelişmişlik, barış, refah ve mutluluk dolu yeni bir dünya düzeninin kurulması amacıyla dünya ülkelerinin demokrası, cumhuriyet, insan hakları, hukuksal, etik ve evrensel değerler bağlamında köklü bir değişim ve entelektüel kültür iklimine göre yeniden yapılandırılmasının ve kurumsallaştırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
*
Ünlü sinema sanatçısı Charlie Chaplin şöyle demiş:
“Dünyayı anneler, öğretmenler ve şairler yönetseydi, insanlık yüzyıllar boyunca bu kadar çok sızlanmazdı.”
*
Biz de dünya yaşamının çok bilinmeyenli denklemi karşısında, bu yazıyı bir tebessüm ile bitirelim. Çünkü her derde deva olan ve üstelik yan etkisi hiç bulunmayan tek ilaç “tebessüm”dür.
FACEBOOK YORUMLAR