KÜRESEL KORONAVİRÜS SALGINI
Bilindiği gibi; dünya planeti’nde, Antik Çağ’dan yirmibirinci yüzyıla kadar uzanan insanlık tarihinde, çok sayıda felsefeci, bilim insanı ve bilge insan, teori ve öğretileriyle, kadim uygarlığa önemli ve kalıcı katkılarda bulunmuşlardır.
Fizik, kimya, biyoloji, jeoloji, matematik, astronomi, tarih, coğrafya, ekonomi, maliye, spor vb. pozitif bilim dalları; uygarlığın, refah ve mutluluğun temel şartı olarak kabul edilmiştir.
Ancak son aylarda yeryüzünde yaşanmakta olan küresel virüs salgını, bilgi toplumu, teknoloji toplumu, ekonomi toplumu, spor toplumu olmanın yanı sıra; duygu toplumu, doğa toplumu, sanat ve edebiyat toplumu olmanın; insani, etik ve evrensel değerlere sahip çıkmanın da ne kadar büyük hayati önem taşıdığını ortaya koymuştur.
Bu bağlamda, dünya bilimsel platformlarında, yukarıda söz ettiğimiz pozitif bilim dallarına, felsefi boyutlarının da (Ph.D : philosophy doctorate) eklenmesinin gerekli olduğu ayrıca anlaşılmıştır.
*
Son yılarda dünya kamuoyunca uluslararası basın yoluyla yakından izlenen ve günlük hayatın adeta vazgeçilmez bir parçası haline gelen olumsuzluklar şimdi yerini, kurulacak yeni dünya düzenine bırakmış görünüyor.
Ne var ki dünyadaki her şey göründüğü gibi değildir. Her olgunun bir de arka planı, perde arkası ve keşfedilmeyi bekleyen büyük fotoğrafı vardır.
*
Geçmiş yıllarda bütün şehirlerin mahallelerinde emektar bir “mahalle kahvesi” olurdu.
Akşamları işten dönen mahalle sakinleri, bu kahvelerde demli çay ve okkalı acı kahve sohbetleri yaparlardı.
Bu sohbetlere, “Ne olacak bu dünyanın hali?” diye başlanırdı.
Günümüzde o kahveler açık olsaydı, mahallelerin ileri gelenleri bu soruya, koronavirüs salgını karşısında, şöyle cevap verirlerdi: “Hiç merak etmeyin, inşallah iyi olcek! İyi olcek!”
Önder Gürcan
[email protected]