KÜRESEL AKTÖRLERDEN KÜRESEL ENTEGRASYONA?
Bilindiği üzere, Antik Çağ’dan 21.yüzyıla uzanan süreçte, akıp giden zaman içinde insan toplulukları kabile devletten site devlete, site devletten ulus devlete, ulus devletten imparatorluğa, imparatorluktan uluslararası birliklere yönelmiştir.
Bu durum, tarih ve toplum bilimcilerinin belgeli ve yazılı kayıtlarında ayrıntılarıyla birlikte yer almaktadır.
*
Yeryüzünde 206 ülke bulunmaktadır: Bu ülkelerin 193’ü Birleşmiş Milletler (BM) 'e üye; ikisi gözlemci ve kalan 11’I de diğerleri sınıfına dahildir.
Bu kapsamda dünya üzerinde yaklaşık sekiz milyar insan yaşamaktadır: Dünya nüfusunun % 30’u ise 10- 17 yaş grubu gençlere ait bulunmaktadır.
*
21.yüzyılın dünyasının coğrafyasını, resmi olarak aşağıdaki küresel aktörler oluşturmaktadır:
- BM,
- Dünya Bankası,
-Uluslararası Para Fonu,
-Uluslararası Finans Kurumu,
- Avrupa Birliği,
- NATO,
-Şanghay İşbirliği Örgütü,
-Türk Devletleri Teşkilatı (Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan Cumhuriyeti, , Kazakistan Cumhuriyeti, Kırgızistan Cumhuriyeti, Özbekistan Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin üye; Macaristan ve Türkmenistan'ın gözlemci ülkeler olduğu Birlik. Bu Birliğe ilaveten Doğu Türkistan, Tacikistan, Yakutistan, Tataristan gibi bağımsız Türk cumhuriyetleri ve özerk bölgeler vardır.)
-UNESCO,
-G-7,
-G-20,
-Uluslararası Çalışma Örgütü,
-Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü,
-Dünya Sağlık Örgütü,
-Dünya Besin ve Tarım Örgütü,
-Dünya Posta Birliği,
-Dünya Meteoroloji Örgütü,
-Uluslararası Telekominikasyon Birliği,
-Avrupa Konseyi,
-Orta Amerika Devletleri Örgütü,
-Latin Amerika Serbest Ticaret Birliği,
-Arap Birliği,
-Afrika Birliği,
-Diğer uluslararası kuruluşlar.
*
Küresel aktörler, dünya güvenliğini sağlamak, refah dolu, barışçıl ve istikrarlı bir dünyayı yapılandırmak, kültürel iş birliği meydana getirmek ve olumlu katkı sunmak amacıyla varlıklarını sürdürmektedirler.
Ne var ki tarih sahnesinde mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik, hukuksal ve kültürel sorunlar henüz tam olarak sona erdirilememiştir.
Dünya ülkeleri son üç yıl içinde; küresel Coronavirus salgını, Ukrayna-Rusya savaşı, Batı ve NATO’nun Çin ve Rusya’ya karşı bloklaşması, Batı ve Doğu bloklarında stratejik genişleme eğilimleri, yeni bir soğuk savaş beklentisi, uluslararası sosyo-politik karmaşa, toplumsal ve kültürel kaos, terörizm, ülkelerarası sığınmacı, mülteci ve göçmen akınları, küresel ekonomik kriz, küresel enflasyon, ekonomiler arası sıkı para piyasası, döviz dalgalanması, resesyon, stagflasyon gibi dramatik ve trajik dönemlerden geçmektedir.
*
Dünya insanlığının; ders alınacak tarihsel on bin yıllık bir bilgi ve tecrübe birikiminden sonra olumlu yönde yeni, özgün ve insanlığa yaraşır bir kırılma noktasına, bir çıkış yoluna ve bir kan değişikliğine ihtiyacı olduğu bilinmektedir.
*
Siyaset bilimciler, “Barış dolu bir dünyanın ön koşulu ‘Anlayıştır,’ derler.
Meçhul bir bilge de şöyle demiş: “Bu dünyayı bir gün ‘Sevgi’ kurtaracak.”
*
Uluslararası basında yer alan bazı makalelerde de dünya kamuoyunun çoğunlukla küresel bir üst-çatı veya küresel bir entegrasyonun özlemini çektiği dile getirilmektedir.
Böyle bir üst-çatı veya küresel bir entegrasyon kavramı, bazı tarih ve toplum bilimcileri ile sanat ve edebiyatçılar tarafından devamlı vurgulanmaktadır.
*
Sonuç olarak : Küresel bir köy görüntüsü veren dünyanın başlıca yol haritası; bütün insanlığı tek bir çatı altında toplayan ve birleştiren “orta payda” veya “asgari müşterek” olarak tanımlanan ve başını “güzel ahlak” kavramının çektiği, genel kabul gören insani, manevi, vicdani, etik, bilimsel, geleneksel, hukuksal, entelektüel ve evrensel değerlerdir.
Dünyada ortaya çıkan birlikler arasında sürdürülebilir yeni bir üst çatının – yeni bir küresel entegrasyonun – yeni bir paradigmanın, BM eşgüdümünde gerçekleştirilmesinin ve hayata geçirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
FACEBOOK YORUMLAR