KORONAVİRÜS SALGINI SONRASI YENİ DÜNYA DÜZENİ
Küresel koronavirüs salgını sonrası yeni dünya düzeni nasıl şekillenecek?
Bu bağlamda görsel, sözlü ve yazılı basını ile sosyal medyada yer alan yorumları izlemeye çalışıyorum. Yakın geçmişte yayımlanan bazı tanınmış yazarların kitaplarını da fırsat buldukça inceliyorum.
Şimdi, koronavirüs, uluslararası kamuoyunun sıcak gündemine yerleşti.
*
Bilindiğii gibi, tarih boyunca, ulluslararası platformda toplumların geleceğini olumlu yönde oluşturacak ortaklaşa ve geçerli bir anlayış geliştirilemedi.
Günümüzde yaklaşık olarak 200 devlet var ve hepsi de farklı kültürlere sahipler.
*
Görülmektedir ki, çok sayıda devletlerarası kurumsal teşkilatlanma, insani, etik ve evrensel değerlerin hayata geçirilmesinde, beklenen uluslararası birlik, beraberlik ve dayanışmayı tam olarak sağlayamadı.
Bu durum, yeryüzündeki mevcut sorunların çözümünü daha da karmaşık hale getirdi; tarihçileri, sosyologları ve antropologları da kaygılandırdı.
*
Bizim kuşağın çocukluk günlerinde bütün şehirlerde mahalle kahveleri bulunurdu. Kahvelerdeki demli çay ve acı kahve sohbetleri, “Ne olacak bu dünyanın hali?” sorusuyla açılırdı.
O insanlar, bugün yaşanmakta olan küresel koronavirüs salgını sonrası dünya hakkında, sanırım, şu yorumları yaparlardı:
-İki super güç ABD ve Çin arasındaki ticaret mücadelesi, emperyalist sistemler, terörizm, göçler ve küresel ısınma sona erecek.
-Dijitalleşme yaygınlaşacak, biyokimya ve bilişimin yanı sıra bilgisayar, yapay zeka ve robot teknolojileri de günlük hayata girecek, bazı geleneksel meslekler yerini yeni mesleklere bırakacak.
-Uluslararası siyasi, toplumsal, kültürel, ekonomik ve teknolojik yapılarla birlikte yeni dünya düzeni; insani, etik ve evrensel değerler eksenindeki parametrelere göre oluşacak algoritmalar ve paradigmalar ortamında, bütün insanlığın barış, huzur ve refahı doğrultusunda şekillenecek.