Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

GÜZEL AHLAK ÜZERİNE BİR KAHVE SOHBETİ 

26 Haziran 2021 - 14:07 - Güncelleme: 27 Haziran 2021 - 12:51

GÜZEL AHLAK ÜZERİNE BİR KAHVE SOHBETİ 

Yine bir akşam vakti. Ahmet Haşim’in “Akşam,” şiiri gibi… Komşularımızla kahve sohbetlerine  devam ediyoruz.

*

Bilge insanların güzel bir sözü vardır:

“Herkes istediğini düşünmekte ve düşündüğünü söylemekte serbesttir.”

Neye göre?

Burada esas alınması gerekli olan ölçüt (kriter) nedir?

*

Dünyanın yedi kıtasındaki 208  ülkede yaşamakta olan yaklaşık sekiz milyar insan;  birbirlerinden farklı toplum kültürlerine, kutsal öğretilere, değer ölçülerine, kişisel görüşlere,  bakış açılarına ve ön yargılara sahiptirler.

Söz konusu farklılıklar, dünya hayatının zenginliğidir.

*

Felsefe, “İnsan, bir kaptır; içindekileri boşaltır,“  düşünce ve söylemiyle  başlar.

Buna göre insanlar, istediklerini  düşünürler ve düşündüklerini söylerler.

Düşünülen ve söylenenlerin; insan hakları, doğa hakları,  evrensel değerler, hukuk, demokrasi, olgunluk, anlayış, adalet, vicdan, nezaket, saygı, ahlak,  bilimsel bilgi, tecrübe birikimi ve empati bağlamında olması büyük önem taşır.

Bu konuda, sayısız olarak, bilim insanlarınca araştırma,  inceleme, analiz ve değerlendirme kitapları kaleme alınmış; edebiyat alanında efsane, destan, masal, öykü, roman, şiir, makale ve denemeler yayımlanmıştır.

*

Ancak bir insanın, diğer bir insanı eğitme gücü sınırlıdır. Asıl marifet, bir insanın kendi kendisini eğitmesidir.

Bu bakımdan İnsanlara, iyi bir okuyucu ve iyi bir dinleyici olunması tavsiye edilir.

*

Gündemdeki sorunlar, çözüm için vardır.

Güzel düşünmek, güzel konuşmak ve güzel davranmak sorunların başlıca ilacıdır.

Burada eleştiri ve özeleştiri gereklidir.

Getirilen eleştiriler; sorunların çözümüne somut ve olumlu katkı verilmesi, çıkış yollarının gösterilmesi ile gerçeklik, doğruluk ve anlam  kazanır.

Eleştirideki kelimeler ise, kalp kırmak için değil, gönül kazanmak için seçilir ve kullanılır.

“İnsan, insana muhtaçtır – insan, insandan üstündür,” derler.

Özeleştiri, sahibini bilge  ve başarılı kılar.

Çünkü, bilgiler, paylaşıldıkça çoğalırlar.

Böylece: Toplumlarda oluşan  ortaklaşa paydalarda, birlik, beraberlik ve dayanışma artar;  refah, huzur ve mutluluğa kavuşulur.

Dünya hayatının okyanuslarındaki  tehlikeli kasırgalarla karşılaşılmaz, güvenli limanlara demir atılır.

Sonuçta, her şeyin, nimeti ya da külfeti sahibine aynen döner.

*

Bilindiği üzere her insan, bu  dünya hayatının değerli bir misafiridir.

Bu nedenle, aşırı hırslı,  ben-merkezli ve çok kutuplu yeni dünya düzeninden uzak, manevi değerler önceliklidir.

Öte yandan; Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) ’nın “Dünya insanının ortalama gelişmişlik endeksi” raporları pek iç açıcı görünmemektedir.

Bazı insanlar hep şunu sorarlar : “Dünya nereye doğru gidiyor?”

Bunun yanıtını tarih ve toplum bilimcilerine bırakalım.

Ne var ki dünya, hiçbir yere gitmiyor; dünya, kendi ekseni etrafında akıl, umut ve sevgiyle  dönüyor.

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum