DÜNYA SORUNLARINA KÜRESEL BİR ALGORİTMA ARAYIŞI
Bilim insanları, dünya hayatındaki sorunların Adem ile Havva’nın ilk iki oğlu Kabil ve Habil’le başladığını söylerler.
Antik Çağ felsefecisi Platon’dan günümüze kadar uzanan süreçte devlet yönetimleri, mevcut sorunların çözümlerine dönük çok çeşitli algoritmalar tasarlamışlardır.
Ne var ki dünya sorunları çözümlere kavuştukça yeni sorunlar ortaya çıkmaktadır.
İnsanlığın gözü, kulağı ve dili olarak kabul gören küresel basın ve sosyal medya iletişim platformlarında (Facebook, Twitter, WhatsApp vd.); çok sayıdaki ülkede yaşanmakta olan sorunlar ayrıntılı olarak dünya kamuoyuna yansıtılmaktadır: Küresel salgın, uluslararası diyalog kopukluğu, ülkeler arası karmaşa, iç ve bölgesel savaşlar, ekonomik kriz, siyasal belirsizlik, mitingler, grevler, doğal afetler (Küresel ısınma, iklim değişikliği, fırtına, sel baskını, depremler ve deprem korkusu (seismophobia) vb.
*
İnsanların değerli olduğu; barış, güvenlik, toplumsal, ekonomik ve kültürel işbirliği, beraberlik ve mutluluk içinde yaşamaları gerektiği temel ilke olarak benimsenmektedir.
Bu amaçla, 1945’te 193 devletin üye olduğu Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM) kurulmuş; 1948’de BM tarafından hazırlanan “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi,” kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur.
1959’de uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi”, 2003’te de insanlığa karşı işlenen suçların yargılamak üzere “Uluslararası Ceza Mahkemesi” kurularak faaliyete geçirilmiştir.
*
Bugünün dünya düzeni, iki kutuplu bir sürdürülebilirlik ikliminin etkisi altındadır: Batı blokunda, 1949’da kurulan ve 30 üye devletin oluşturduğu NATO; Doğu blokunda ise 2017'de kurulan ve 9 üye devletin oluşturduğu Şanghay İşbirliği Örgütü. Diğer ülkeler ise tarafsızlık kategorisindedir.
*
Son günlerde NATO ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne dahil olan ülkeler arasındaki yoğun diplomatik ilişkiler ve ittifaklar dikkati çekmektedir.
Bu arada Çin ve Rusya arasında yapılan üst düzey görüşmelerden sonra NATO’ya yönelik yayımlanan ortak bildiride “Uluslararası ilişkilerde yüzyıllık değişim ve barış planı” na vurgu yapılmıştır.
Bu ortak bildiri, küresel aktörlerce “Yeni bir çağa girilirken soğuk savaş dönemini aşan, diğer ülkelerin egemenlik haklarına saygılı, çok kapsamlı yeni bir dünya düzeni” bildirisi olarak değerlendirilmiştir.
Bu gelişme, NATO ve Şanghay İşbirliği Örgütü arasında yürütülebilecek ve gerçekleştirilebilecek yeni bir yumuşama ve uzlaşma politikasını inşa edebilir.
Bu konuda küresel basında her gün söz konusu bildiri ve Rusya-Ukrayna Savaşı’na odaklı araştırma, röportaj, makale ve yorumlar yayımlanmaktadır.
*
Sonuç olarak:
Dünya tarihi iyi zamanların yanı sıra dramatik ve trajik dönemlerle doludur. Bilge insanlar, “Dünya hayatı mücadelelerden ibarettir!” derler. Ama neyin mücadelesi?
Günümüz dünyasında insani duygu ve düşüncelerden ayrı; yapay zeka, internet, cep telefonu, uzay aracı ve robotik nesnelerle örülü gizemli bir algoritma başlatılıyor sanki...
Oysa insanlığın yeni yol haritasında aradığı ideal algoritmanın entelektüel ortak paydası bellidir : Tek kutuplu bir dünya düzenini geri getirmek mümkün olmadığından çok kutuplu yeni bir dünya düzenini kabul etmek ve bu bağlamda insanlığın ruhuna iyi gelebilecek, bilimsel temellere dayalı, “İnsani (akıl, vicdan, merhamet, özgürlük, anlayış, sevgi), etik (ahlak, dürüstlük, samimiyet), hukuksal (gelenekler ve yasalar), evrensel (gerçeğe saygı, eşitlik, insan onuruna saygı, adalet, uzlaşma), kültürel, sanatsal, edebi ve felsefi değerleri” bütün yön ve boyutlarıyla somut ve güçlü bir şekilde günlük yaşama geçirmektir.
FACEBOOK YORUMLAR