DÜNYA İNSANLIĞININ KÜRESEL SORUNLAR SENDROMU
Ben de herkes gibi fırsat buldukça yabancı basını izlerim: Gazeteler, dergiler ve televizyon programları.
Dünyayı devasa bir örümcek ağı gibi sarıp sarmalayan küresel basın haber bültenlerinde son yıllarda bir türlü iç açıcı haberler yer almıyor. Her gün düş kırıklığı oluşturan, birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen ancak bir araya geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren postmodern sorunlar yumağı insanlığın psikolojini olumsuz yönlerde etkiliyor.
Ne var ki insanların haber izlememe özgürlüğü de var. İnsanlar bir çıkış yolu bulup spor ve magazin haberlerine yöneliyor.
İstatistiklere göre mevcut 208 dünya ülkesinde kitap, dergi ve gazete okuma oranları giderek düşüyor.
Yüksek teknolojinin getirdiği sorunların yol açtığı insani, manevi, etik ve evrensel değerler bağlamındaki entelektüel kültürde duraklama ve aşınma gözleniyor...
Bölgesel savaşların yol açtığı, küresel ölçekte hukukun üstünlüğü ve insan haklarındaki düşüş, aşırı politik hırs ve narsist akımlar dikkati çekiyor...
En az iki dil bilen insan sayısında gerileme...
Sanat, edebiyat, tiyatro, opera, müzik, spor ve felsefede durgunluk...
Gizem dolu salgın hastalıklar?...
*
Yönetilemeyen yüksek teknoloji nedeniyle ortaya çıkan kutuplarda buzulların erimesi; iklim değişikliği ve küresel ısınma; Uzak Doğu ülkelerindeki aşırı nüfus; çarpık ve dikey kentleşme; doğa tahribatı; atmosferde kirlenme; orman yangınları; kuraklık; sel baskınları; bazı göl ve ırmakların kuruması; ekili arazilerin etkilenmesi; üretim dağıtım ve depolama maliyetlerinde artışlar; ithalat ve ihracat dengesizlikleri; enflasyonist baskılar; bütçe açıkları; bazı ekonomilerde negatif büyüme oranları ve ekonomik kriz; su ve gıda sıkıntısı; enerji sektörlerindeki sarsıntı; geciken toplumsal barış; küresel yoksulluk; suç oranlarında yükselme; ülkeler arası trajik göçmen, mülteci ve sığınmacı hareketleri; uluslararası terörizm; küresel basın ve sosyal medyadaki dezenformasyon ekseninde demagojik ve manipülatif haberler nelerin habercisi?...
Dünya uygarlığının tek ve fakat bölgesel kültürlere ise çeşitlilik hakim olmasına karşın, bazı ülkelerde yeterli anlayış ve olgunluktan uzak kültür çatışmalarının meydana gelmesi...
Küresel ve bölgesel aktörler arasında diyalog ve uyumun sağlanamaması ile uluslararası diplomaside tıkanıklıkların endişe verici boyutlara dönüşmesi...
Doğu Avrupa’da Ukrayna ve Orta Doğu’da Gazze savaşları ile başlayan, Doğu Akdeniz ve Kızıl Deniz’ e ulaşan tehlikeli oyunlar neyin habarcisi? “Geçmişi bilen geleceği de gören” siyaset bilimcilerine göre ikinci yumuşma ve soğuk savaş döneminin çanları mı çalıyor?...
Dünya basınına yansıyan, Rusya, ABD, Kuzey Amerika, Meksika, İran, Suriye, Irak, Pakistan ile bazı Güney Doğu ülkelerinde başgösteren bir takım sosyokültürel karmaşa ile sosyopolitik gerilimler?...
*
Gelecek yüzyıllarda, teknolojideki kaydedilen olağanüstü gelişmelere paralel olarak: Uzaya açılan beş ülkenin ( Japonya, ABD, Rusya, Çin, Hindistan) yoğun bilimsel girişimleri ile Güneş Sistemi’nin sırları aydınlanacak; keşfedilen gezegenlerde koloniler kurulup yerleşme projeleri gerçekleştirilecek; fabrikalarda belirli bir işi yerine getirmek için üretilen insan silüetindeki yapay zekalı robotlar günlük hayatın bir parçası haline gelecek; bilimkurgu romanlarındaki gibi uzay yolculukları dönemine girilecek; insanlık hayatında değişimler yaşanacak ve böylece uzay hukukunun temelleri de atılmış olacak...
*
Dünyanın önde gelen bazı basın kuruluşları şöyle açıklamalar yapıyorlar: ”Günümüzde İyi ve güzel haberler çıkmıyor ki yazalım?”...
Ama dünya tarihinde insanlık ne zaman kendisine yakışır “Kalıcı bir barış, refah ve mutluluk süreci” ne kavuştu ki?...
Bir zamanların hüzün dolu siyah beyaz hatıra fotoğraflarından çıkan güzel günler, yoksa yorgun düşüp, uzak diyarlara mı çekiliyor?...
*
Bilim insanları ve bilge kişiler dünya yaşamının altı çizilecek çok önemli değerleridirler. Bilim imsanları ve bilge kişiler, “İnsan” için “İnsan bu meçhul,” derler ve eklerler “Dünyada “İnsan”ın üç çeşit keskin mücadelesi vardır: 1)İnsanın kendisiyle olan mücadelesi. 2)İnsanın diğer insanlarla olan mücadelesi. 3)İnsanın doğa ile mücadelesi. Sanırım en zorlu mücadele herhalde birincisidir.
FACEBOOK YORUMLAR