Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

DİJİTAL DÜNYA DENKLEMİ

28 Ağustos 2023 - 09:26

DİJİTAL DÜNYA DENKLEMİ

Dünya insanlığının tarih boyunca geçirdiği süreçleri bütün yön ve boyutlarıyla anlamak ve gündemden düşmeyen kronik sorunları çözümlere kavuşturmak için öncelikle o dönemlerin büyük fotoğrafını masaya yatırmak, incelemek, analiz etmek, değerlendirmek ve ders niteliğinde somut sonuçlar çıkarmak gerekmektedir.

Buna göre dijitalleşmiş dünya yaşamının entelektüel altyapı kültürünün geliştirilmesi ve köklü postmodern yaşam koşularının yeniden belirlenmesi önem taşımaktadır.

*

Yaklaşık sekiz milyar nüfuslu dünyada 208 ülke bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, 193 üyeli Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM); dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik,  toplumsal ve kültürel iş birliği oluşturmak amacıyla 1945 yılında kurulan en yüksek düzeyde uluslararası bir örgüttür.

Son yüzyılda, uluslararası ilişkiler bağlamında tek kutuplu dünya anlayışı çökmüş, çok kutuplu yeni bir dünya anlayışı ortaya çıkmıştır.

Dünya iki bloğa bölünmüş gibi bir algı oluşmuştur : Batı’da 31 üyeli NATO Askeri Bloku, Doğu’da ise 9 üyeli ŞANGHAY İş Birliği  Bloku.

27 üyeli AVRUPA BİRLİĞİ  Batı,  5 üyeli BRICS ise  Doğu Bloğunu genişletmektedir.

Öte yandan, G-7, G-8 ve G-20 gibi  uluslararası örgütlenmeler de dikkati çekmektedir.

Bu tablo karşısında, tek kutuplu dünya düzenini bir köşeye bırakıp; çok kutuplu yeni dünya düzenini küresel bir zenginlik olarak kabul etmenin uygun olacağı düşünülmektedir.

*

Ne var ki  olağanüstü uygarlıkları sentezleyen dünya tarihi,  iyi dönemlerin  yanı sıra kaos, sosyal karmaşa ve savaşlarla doludur.

BM tarafından hazırlanan "Dünya İnsanlığının Ortalama İnsani Gelişme Endeksi" raporları,  insanlığın gelişmişlik düzeyinin henüz yeterli düzeyde olmadığını göstermektedir.

Nitekim son beş yılda; küresel Coronavirüs  salgını, bölgesel savaşlar (Rusya – Ukrayna Savaşı vb.),  bazı ülkelerde eğitim ve kültür noksanlığı - entelektüel kültürden uzak toplumsal travmalar ve siyasi çalkantılar - tarım arazilerinde azalmalar - çarpık kentleşmeler -  depremler -  yüksek teknoloji ve sera gazlarının yol açtığı küresel iklim değişikliği, aşırı ısınma ve kuraklık - bazı ırmakların ve göllerin kurumaya başlaması - orman yangınları -  toprak kaymaları - sel felaketleri -  ülkeler arası dramatik ve trajik göçler, mülteciler, sığınmacılar  ve ilticalar – küresel gelir dağılımındaki dengesizlikler -     enerji krizi - resesyon, enflasyon, stagflasyon gibi büyük ekonomik sorunlar dünya kamuoyunun sıcak gündeminde yer almaktadır.

*

Sorunlar çözüm için vardır.

Birleşmiş Milletler teşkilatı (BM), gösterdiği çabalara karşın görev, yetki ve sorumluluğunu tam olarak yerine getiremediği ve yeterli güçte uluslararası kamuoyu oluşturamadığı görüntüsü vermektedir.

Bu nedenle iki dünya bloğunun, başka bir çıkış yolu bulunmadığından, etik, hukuksal ve  evrensel değerler çerçevesinde işbirliği ve birliktelik içinde olması gerekmektedir.

Bu amaçla siyasetin görevi ve işlevi; insanlığa hizmet etmek ve bu amaçla olumlu projeler hazırlamak, uygulamak ve gerçekleştirmektir.

Sonuç olarak : Yaşlanmış dünya insanlığının, marjinal bırakılmış ütopya ve distopyalardan ayrı olarak kalıcı huzur, başarı ve mutluluk içinde yaşaması için yeni bir küresel paradigmaya ihtiyacı vardır.

Söz konusu paradigma; gelecek yüzyılları da kapsayacak şekilde, BM bünyesinde kurulacak etik, manevi, hukuksal  ve evrensel değerlerle örülü,  güçlü ve etkin bir merkezi ve bilimsel planlama, koordinasyon ve denetim  sistemi altında inşa edilebilir.

Bilge insanlar şöyle derler:  “ İnsanlığın  mektebi yoktur.”

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Zeynep Süslü
    1 yıl önce
    Harika bir yazi ,umarim insanlik kendi icin cözümü en kisa zamanda bulur