Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

21. YÜZYILIN İNSANI

03 Haziran 2021 - 14:30 - Güncelleme: 03 Haziran 2021 - 14:44

21. YÜZYILIN İNSANI

Dünya insanlık tarihinin son on bin yıllık  kesiti, bütün yönleriyle tarihbilimciler tarafından kayıt altında yazılmıştır.

On bin yıl öncesinin tarihi?

*

Dünya coğrafyasının yedi kıtasında bulunan 208 ülkede çeşitli gelenek ve kültürlere sahip yaklaşık 8 milyar insan yaşamaktadır.

21.yüzyıl, bilgi ve uzay dönemi olarak, birtakım bölgesel karmaşalar içindeki çok kutuplu yeni dünya düzenindeki durgun akışını geleceğin tarihine doğru sürdürmektedir.

Gelecek yüzyılların tarihi nasıl şekillenecektir?

*

İnsanların kültürleri, anlayışları, bakış açıları, değer ölçüleri, ön yargıları, beklentileri,   amaç, duygu ve düşünceleri ne yönde gelişmektedir?

Geleceğin insanI, nasıl tanımlanacaktır?

Tarih, aynı döngüde, tekerrür mü edecektir?

Sorular, sorular, sorular...

*

Bu soruları yanıtlamak için, öncelikle, Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM)  tarafından  yayımlanan “dünya insanının ortalama gelişmişlik endeksi” raporlarını incelemek uygun olacaktır.

*

Dünya insanlığının, arzu edilen  huzur, refah ve mutluluğa ulaşması;  kalıcı bir barış ortamına  kavuşturulması  amacıyla Antik Çağ’dan başlayarak, çok sayıda kitap, araştırma, makale ve deneme  yayımlanmıştır.

Ancak, aşırı hırs ve aşırı ben-merkezci yaklaşımlar nedeniyle insanlık büyük özveri ve çabalara karşın beklenen çok gelişmişlik seviyesine henüz ulaşamamıştır.

*

Tarihten insanlığa kalan nedir?

Kalan; dinsel öğretiler, olgun ve bilge insanlarla bilim insanlarının olağanüstü  katkıları...

Öte yandan insanlık tarihinin sicil dosyası bir hayli kabarık görünmektedir.

*

İnsanlığın çağ atlaması, haklı olarak çeşitli platformlarda dile getirilmektedir.

Bunun için BM eşgüdümünde; tarihten gerekli dersleri çıkarılarak uygulamaya konulması; ülkeler arasında insani, etik ve evrensel değerlerin kurumsallaştırılması; birlik, beraberlik, dayanışma, uyum ve anlayışın yaygınlaştırılması; kültür, sanat ve  edebiyatın günlük hayata geçirilmesi;  insanlığın olumsuz duygu ve düşüncelerden arındırılması    büyük önem taşımaktadır.

Bu konuda,  günümüze kadar sayısız şiir, öykü, roman, masal, destan ve efsane kaleme alınmıştır.

*

Dünyada feraset sahibi insanlar çoğunluktadır. Bununla beraber insan; ne kadar çok bilgiye sahip olursa olsun, bilinmeyen  şeyler o kadar çoğalır.

M.Ö. 300’lü yıllarda  Sokrates şöyle demiş : “Bildiğim bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğimdir.”

Ne var ki insan; içindeki sevgiyi besleyip düşlerinin peşinden gitmeli; bilgisini artırıp  güzel düşünmeli, güzel konuşmalı ve güzel davranışlar sergilemeli; aradaki kalın perdeleri kaldırıp güzel kapılar ve güzel pencereler açmalı; güzel duygu ve düşüncelerini öne çıkarıp kendi güzel şiirini yazmalı ve  şiirini de güçlü ve güzel bir şekilde seslendirmelidir.


 

Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum