2023' E GİRERKEN ULUSLARARASI SİYASETTE YENİ YOL ARAYIŞI
Uluslararası basında öne çıkan başlıklardan anlaşıldığı üzere, küresel aktörler, yeni bir siyaset felsefesi arayışı içinde bulunmaktadır.
Bu bağlamda, dünya ve insanlığa yaraşır bir küresel strateji ve yol haritasının yeterince belirlenemediği; küresel, bölgesel ve yerel yönetimler tarafından zamanın gelişen ve değişen koşullarına göre olumlu bir barışçıl iklimin henüz oluşturulamadığı gözlenmektedir.
ABD gibi bazı gelişmiş ülkelerde yapılan son demokratik seçimlerde genç kuşağın - Z kuşağının- oy kullanma oranında artış sağlandığı kaydedilmektedir.
Bu aşamada, uluslararası ilişkilerde; insani, manevi, hukuksal, kültürel, etik ve evrensel değerlerle konsolide edilmiş, bilge insanların öğretileriyle örülü küresel bir -entelektüel- kültüre olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
*
The Times, The Washington Post, International Harold Tribune, Financial Times, Time, The Economist, Daily Express, Le Figaro, Welt, The Guardian, Le Monde, Lestampa, Bild, Newsweek, Die Zeit, Time, Associated Press, CNN, BBC, France 24, ve Agence France Presse gibi uluslararası yazılı, görüntülü ve sözlü dünya basınının sıcak gündemindeki haberler, makaleler, görüş ve yorumlar, günlük dünya hayatına bütün yön ve boyutlarıyla yerleşmiş görünmektedir.
Siyaset bilimine göre: Siyaset, bir meslek değil; kamusal bir hizmet olarak değerlendirilmektedir. Kamusal hizmet; sorunları bilgi ve tecrübe birikimi ile gündeme getirmek; bu sorunları insanlığa yaraşır yaklaşımlarla çözümlendirmek ve insanları sevmekle başlar; tarihten gerekli dersleri çıkarmak ve günlük hayat geçirmekle sonsuz yoluna devam eder.
Sorunlara gelince : Sorunlar çözüm için vardır.
*
Son yıllarda yaşanmakta olan uluslararası salgın, Ukrayna Savaşı, Orta Doğu Çıkmazı, Doğu Akdeniz stretejisi, göçmenler, mülteciler, Asya, Amerika, Uzak Doğu ve Avrupa’daki ekonomik karmaşa, kronikleşmiş terör, küresel ısınma, iklim değişikliği ve gıda krizi öne çıkan, bütün yön ve boyutlarıyla dünya toplumunun sıcak gündemine yansıyan ve belirsiz sarmallara dönüşen başlıca sorunlardır.
Öte yandan, bu sorunlar yetmiyormuş gibi, uzay savaşları projelerine ve katlanan silahlanma yarışına da sanki doyulmamaktadır.
Böylece mevcut sorunlara, her geçen gün yeni sorunlar eklenmekte, sonuçta labirenteki sorunlar yumağı giderek dal budak salmaktadır.
Bu dikkat çekici sorunlara, ayrıca; yapay zeka, robotik nesneler ve cep telefonlarının dünya insanlığını etkisi altına almasının yol açtığı birtakım sosyolojik ve psikolojik sorunların da eklendiği, platformlarda dile getirilmektedir.
Teknolojik açıdan olağanüstü gelişmeler gösteren dünya insanlığı, aynı başarıyı; entelektüel kültürün küresel ölçütte yaygınlaştırılması ile dünya güvenliği ve barışının sağlanması için de gösterebilmiş midir?
*
Bilindiği üzere, Birinci Dünya Savaşı (1914-1918), İkinci Dünya Savaşı (1939-1945) ve Soğuk Savaş (1947-1991) dönemlerinden sonra, dünya tarihinin hafızasına vurulmuş olan asma kilit açılmış ve barışçıl yeni bir dünya düzeni rotasına özlemle yelken açılmıştır.
Ne var ki, küresel, bölgesel ve yerel aktörler arasında gerekli iş birliği ve koordinasyon sağlanamadığından beklenen barışçıl bir dünya düzeni henüz kurulamamıştır.
Mevcut yeni dünya düzeninde karşılaşılan çok sayıdaki küresel sorunların çözümlenmesi, bilimsel, sürekli, gerçekçi, etkin ve yoğun bir siyaset yönetimini gerektirmektedir.
Bu nedenle uluslararası siyasetin yönetiminde, kadın yönetici ve liderlere de özgün bir bulvar açılması zamanının geldiği, bazı tanınmış toplum ve siyaset bilimcilerce altı çizilerek vurgulanmaktadır.
Ayrıca, dünya toplumlarının yaşam biçimlerinin; sanat, edebiyat, müzik, tiyatro, opera ve spor gibi kültür odaklı etkinliklerle anlamlaştırılması ve zenginleştirilmesinin de uygun olacağına işaret edilmektedir.
*
Uluslararası yeni siyaset anlayışında, çok kutuplaşmış bir dünya insanlığı değil, insani ortak duygu ve düşüncelerle birlik ve beraberlik içinde bir dünya insanlığı anlayışı hayati önem taşımaktadır.
Çünkü dünya insanlığının, sonsuz uzay boşluğunda gidebileceği başka bir gezegen henüz keşfedilmemiştir.
Bu gerçeklik göz önünde bulundurularak : Dünya barış ve güvenliğinin sürekli olarak sağlanması amacıyla; Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), G-7, G-20, IMF, IFC, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi (UNECE), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi ve NATO gibi önemli uluslarası örgütlere; kuruluş amaç, görev ve yetkileri doğrultusunda, dünya toplumlarını yüksek değerlere ve ideallere kavuşturup kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar ve eğitim programları dahilinde mutlu kılacak, büyük roller ve sorumluluklar düşmektedir.
Geçen ay ABD ve Rusya Fedarasyonu yetkilileri arasında Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen görüşmelerde çeşitli bölgesel ve küresel konu ve sorunlar ele alınmış ancak somut sonuçlara yönelik yapıcı bir yaklaşıma ulaşılamamıştır.
Uluslararası diplomaside Türkiye’nin, Ankara ve İstanbul’da küresel güçler arasında yapılan görüşmelerde olumlu rol oynadığı belirtilmektedir.
Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilâtı (TDT); “On bin yıllık bir kadim devlet geleneğinden gelen tarihsel bilgi birikimi, tecrübe, kapasite ve soylu potansiyeli ile dünya barış ve güvenliğine büyük katkı sunabilecek,” önemli ve değerli bir küresel güç olarak kabul edilmektedir.
FACEBOOK YORUMLAR